Emniyetteki süreçlerinin tamamlanmasının akabinde İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’na sevk edilen şüpheliler, savcılığa tabir verdi. Kuşkulu Nezih Çinkitaş sözünde akşam meskene geldiğinde kızının cansız vücudunu gördüğünü öne sürerek Boynunda kesikler olduğunu lambayı açınca gördüm. Olayda kullanıldığını düşündüğüm bıçağın sapını alarak pencerenin önünde ışığa tuttum, ne olduğunu anlamaya çalıştım. Bıçakta parmak izlerimin çıkması çok normaldir” diye konuştu.

Eşiyle 6,5 yıldır boşanma evresinde olduğunu da lisana getiren kuşkulu, tabirinde Eşimin benim aleyhimdeki beyanlarını kabul etmiyorum. Bana daha evvel ’Benim isteyip de öldüremeyeceğim kimse dünyada yoktur, ben birini öldürdüm fakat kimse bilmiyor’ biçiminde kelamlar söylemiştir” dedi.

“OLAYIN FAİLİ BÜYÜK İHTİMALLE EŞİM ŞEHNAZ”

Maktulün eşiyle ortasının iyi olmadığını da sav eden kuşkulu baba Nezih Çinkitaş, “Kızımın öldürülmesi olayında, olayın faili büyük ihtimal eşim Şehnaz çıkacaktır. Kızım ile Şehnaz’ın ortası iyi değildi, hatta bir defasında darp ettiğini gözümle gördüm. Olaya annem de şahittir. Benim bu olayla uzaktan yakından bir ilgim yoktur. Hayatım mahvoldu, 20 yıldan beri kuşkulu durumda yaşıyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum” tabirlerini kullandı.

“ÜVEY KIZIMI NEZİH’İN ÖLDÜRDÜĞÜNDEN EMİNİM”

Kuşkulu Şehnaz Çinkitaş ise tabirinde “Üvey kızım Hande’yi eşim Nezih’in öldürdüğünden eminim. Buna dair savcılığa dilekçede sunmuştum. Esasen son 1 yıldır oğlumla birlikte bu işi Nezih’in yaptığından şüpheleniyorduk. Nezih’in aleyhimdeki beyan ve suçlamalarının hepsi uydurmadır. Ben hiçbir vakit maktulü kastederek kendisine ’Bak kurtulduk’ biçiminde şeyler söylemedim. Kendisi ile şu an boşanma evresindeyiz. Ben sabah konuttan çıktığımda maktul uyuyordu. Maktulün böbrek rahatsızlığı vardı, bu nedenle altında hasta bezi vardı. Maktul ile ortamızda ara sıra temizlikle ilgili tartışmalar olsa da aramız çok iyiydi. Ben ne biliyorsam hepsini söyledim, benim üvey kızımın öldürülmesinde en ufak bir ilgim yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum, özgür bırakılmayı talep ediyorum” biçiminde beyanda bulundu.

ŞÜPHELİLER TUTUKLANMA TALEBİYLE SULH CEZA HÂKİMLİĞİNE SEVK EDİLDİ

Anadolu 4’üncü Sulh Ceza Hâkimliği de şüpheliler Şehnaz Çinkitaş ve Nezih Çinkitaş’ın üzerine atılı cürümleri işlediklerine dair kuvvetli cürüm kuşkusunun varlığını gösteren somut kanıtları, şüphelilerin kaçma ihtimalini kıymetlendirerek isimli denetim kararlarının bu etapta yetersiz kalacağına kanaat getirdi. Hâkimlik şüphelilerin “Canavarca hisle yahut eziyet çektirerek öldürmek ve Altsoydan akrabayı öldürmek” hatalarından başka ayrı tutuklanmalarına karar verdi.

NE OLMUŞTU?

Kadıköy, İçerenköy’de 4 Ocak 2001 yılında meydana gelen olayda 6. sınıf öğrencisi Hande Çinkitaş, meskeninde öldürülmüş olarak bulunmuştu. Polis olayla ilgili yaptığı incelemede küçük kızın başına bir çekiçle vurularak öldürüldüğünü ayrıyeten boğazının ve sağ bileğinin kopma noktasına gelinceye kadar kesildiğini tespit etmişti. Kuşkulu ya da şüphelilerin Hande Çinkitaş’ı 13 yerinden bıçakladığı belirlenmişti. Polis tarafından bu güne kadar yapılan çalışmalarda katil ya da katillere ulaşılamamıştı. Polisin hiç kapatmadığı belgede Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Ofis Amirliğine bağlı gruplar belgeyi titizlikle incelenmişti. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte cinayet mahallinden alınan tüm eşyaların tekrar DNA testine natürel tutulmasına karar verilmişti. Bu çalışma sonucu Hande Çinkitaş’ın elindeki kendi saçlarında ve olayda kullanıldığı tespit edilen bıçağın keskin kenarında yeni kanıtlar bulunduğu öğrenilmişti. Savcılık talimatıyla baba Nezih Ç. ile üvey anne Şehnaz Ç. geçtiğimiz Pazartesi günü gözaltına alınmıştı.