Yıldırım, Bakır Konutu Başöğretmen Salonu’nda partisinin vilayet başkanlığınca düzenlenen “Genişletilmiş Vilayet İstişare Toplantısı”nda değerlendirmelerde bulundu.

AK Parti’nin geçmişten bu yana seçimlerde gösterdiği başarılara değinen Yıldırım, “Zaman vakit muhalefet bloku hevesleniyor, umutlanıyor. Umut yoksulun ekmeğidir. Birtakım yaşanan mevsimsel zahmetler onlara biraz hareketlilik veriyor ve bir grup hayaller içerisine giriyorlar. Bu da makul, tabi ki olacak lakin şunu söyleyeyim. Yirmi yılda genel ve mahallî seçim ile referandum dahil 15 seçim yapmışız. Neredeyse her yıl seçim olmuş, sonuç ne? Sonuç AK Parti, Cumhur İttifakı son yıllarda açık orta önde.” diye konuştu.

Yıldırım, millete hizmet ederek insanların hayatlarını kolaylaştırmak, hayat standartlarını yükseltmek istediklerini söz ederek, şöyle konuştu:

“Bunun için yolları böldük, hayatları birleştirdik, yolları böldük gönülleri birleştirdik. Yolları böldük Türkiye’yi doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine birbirine yakınlaştırdık. Hava yolunu halkın yolu yaptık. Demir yollarının 150 yıllık makus talihini değiştirdik ve milletin gündemine taşıdık. Süratli tren hasretini gerçeğe dönüştürdük. Bunlarla yetinmedik akıllı ağlarla, fiber ağlarla, internetle, bilişimle, akıllı telefonlarla yurdun dört bir yanını donattık. Şu korona müddetince internet olmasaydı esnaf, tüccar, öğrenci nasıl işini yapacaktı, nasıl derslerine devam edecekti. Alışverişimizi nasıl yapacaktık? İşte bunlar bir vizyon ve geleceği görme işidir.”

“Şehir hastanelerinin verdiği hizmeti dünyanın en gelişmiş ülkeleri veremiyor”

Kent hastanelerinin yeni tip koronavirüs sürecindeki ehemmiyetine değinen Yıldırım, şöyle devam etti:

“Şehir hastaneleri için yemediğimiz dayak kalmadı. Niçin yapıyorsunuz, kime peşkeş çekiyorsunuz, kimi varlıklı ediyorsunuz diye bizi yerden yere vuranlar oldu. Bu pandemi sürecinde, bu mikrobun yayılma sürecinde mahcup oldular ve kent hastaneleri hayat kurtarmaya başladı. Kent hastanelerinin verdiği hizmeti dünyanın en gelişmiş ülkeleri veremiyor. Bunlar bizim insanımızın hak ettiği şeyler. Meseleleri torunlara bırakmayacağız daha fazlasını yapmamız lazım.”

Yıldırım, Türkiye’nin gündeminde 80 yıldır konuşulan meseleleri birer birer gündemden çıkardıklarını belirterek, “Terörü biz 1983’ten beri konuşuyoruz. Artık Türkiye’nin terör diye bir kaygısı var mı, gündeminde ön sıralarda var mı elbette yok. Güvenliğin, huzurun olmadığı bir yerde nasıl iş yapacaksınız? Erişemediğiniz yere nasıl gideceksiniz, nasıl yatırım yapacaksınız? Onun için Cumhurbaşkanımız boşuna söylemiyor, ‘yol medeniyet, su medeniyet’ diye. Elhamdülillah günlerimizi, ömrümüzü boşuna geçirmedik. Muhalefet laf üstüne laf koydukça bizler taş üstüne taş koyduk ve bütün hizmetleri milletimizin ayağına getirdik.” dedi.

Yaşanan salgının tüm dünyayı derinden sarstığını lisana getiren Yıldırım, şunları kaydetti:

“Şimdi bu pandeminin getirdiği belirsizlik bütün dünyayı kasıp kavuruyor. Bu yaşadığımız hayat pahalılığı, yaşadığımız bu iktisattaki dalgalanmalara mazeret olarak söylemiyorum. Bu bir gerçek, bu bir durum tespiti. Amerika, Avrupa denen ülkeler enflasyon denen bir şey bilmiyordu. Bugün Amerika’da enflasyon sıfırdan yüzde 7’ye çıkmış. Bu ne demek 7 kat artış. Bizde 10’lardan 20’ye çıkmış yani iki kat artış. İyi mi değil. Meçhullüğü yönetemezsiniz. Hiçbir ülke meçhullüğü yönetemez. Kriz yönetilir belirsizlik yönetilemez. Hepimizin umudu bu belanın bir an evvel defolmasıdır.”