AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, bir dizi açılış ve temaslarda bulunmak üzere Mardin’e geldi. Valiliğini ziyaret edip, Valilik gurur defterini imzaladıktan sonra Vali Mahmut Demirtaş ile bir mühlet basına kapalı olarak görüşen Kurtulmuş, ziyaretinin akabinde sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle istişare toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya, Mardin Valisi Mahmut Demirtaş, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, AK Parti Vilayet Lideri Faruk Kılıç, Vilayet Emniyet Müdürü Mahmut Karabulut, kaymakamlar ve ilçe belediye liderlerinin yanı sıra kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

‘ÜLKE ÇOĞRAFYASINDA GÜÇLÜ OLACAĞIZ’

Medeniyetler beşiği Mardinde bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Kurtulmuş, emperyalist güçlerin Ortadoğuda karışıklık yaratarak güç devşirmek istediğini söyledi. Kurtulmuş, “Bizim maksadımız ise daha fazla bütünleştirmektir. Daha fazla bu coğrafyanın nimetlerinden bütün halkların istifade edebileceği bir ortamı sağlamaktır. Bunun için bölge halklarının tamamının geleceği barıştan, iyilikten, kardeşlikten, kalkınmadan ve dayanışmadan geçiyor. Bunu yalnızca 84 milyon vatandaşı olmaktan onur duyduğumuz bu ülkenin vatandaşları için söylemiyorum. Bu söylediklerimin tamamını bölge halklarındaki bütün kardeşlerimiz için söylüyorum. Iraktaki, Suriyedeki, Kürt, Türkmen, Arap, Sünni, Şii kardeşlerimiz için de başka din mensubu olan coğrafyamızın ortakları için de bunları söylüyorum. Bu coğrafyada insanların tamamının geleceği, ırkların tamamının geleceği, mezheplerin tamamının geleceği dostluktan, kardeşlikten, ittifaktan ve dayanışmadan geçiyor. Her kim ayrılık söylüyorsa, her kim bu bölgede birtakım kümelerin biri birinden ayrılmasının peşinden koşuyor bilerek yahut bilmeden bu işe alet oluyorsa bilin ki bölge halklarının hayrına hiçbir şey söylemiyor. Zira biliyoruz ki, Türkün yazgısı, Kürtün yazgısından başka değildir. Zira biliyoruz ki Arapın yazgısı, Kürtün yazgısından farklı değildir. Zira biliyoruz ki, Sünni’nin yazgısı Şiinin bahtından başka değildir. Zira bizim kaygımız birliktir, bizim kaygımız beraberliktir, kardeşliktir, insanlıktır. İnsanların yaradılışından eşitliğidir. Bu istikamette yürüyeceğiz. Bunu yaparken de bu ülkede bu coğrafyada güçlü olacağız. İki ayağımız da sağlam basacak” dedi.

Mardin’in, Sümerlerin, Asurluların, Artukluların, Selçukluların, Osmanlıların çok derin izlerini bıraktığı bir medeniyet ve kültür kenti olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bugün itibariyle de çok büyük potansiyelleri olan Anadolumuzun nadide kentlerinden birisidir. Allah biliyor, her Mardine geldiğimde coşkuyla geliyorum. Giderken de üzülerek buradan ayrılıyorum” diye konuştu.

‘DAHA GÜÇ BİR PERİYODA GEÇTİMİZİ GÖRÜYORUZ’

Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Avrupa Birliği içerisindeki farklılıkların telafi edilerek diğer bir güç merkezi haline gelme gayretleri. Rusyanın hem Karadenizde hem Akdenizde değerli bir güç olmak için ileriye yanlışsız atmış olduğu adımlar. ABDnin, Asyadaki ülkelerin, Afrikadaki ülkelerin çok topyekûn, bu manada bilhassa içinde bulunduğu bölgeyi de ilgilendiren yeni bir güç istikrarı, yeni bir güç denklemini kurmak üzere olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu manada dünya iktisat politiğinin eski alışkanlıklarının kökten değişeceği bir devrin içerisine çoktan girdik. Bu periyodun içerisinde bilhassa birçok alanda yeni rekabet alanları ortaya çıkıyor. Hatta bu rekabet alanlarının birkaç adım sonra da çatışma alanları haline dönüşmesi kaçınılmazdır. Biz bunu tahminen 15- 20 sene önce söylüyorduk. Dünyanın bu gidişatı bu türlü olursa ‘su savaşları, güç savaşları ve bilhassa besin savaşlarının olması kaçınılmazdır’ diyorduk. Artık bunların önümüze çıktığı bir devir var. Ve dünya iktisat politiğinde yeni bir istikrarın yeni bir denklemin kurulmakta olduğunu görüyoruz. Daha güç bir periyoda geçtiğimizi görüyoruz. Dünyadaki üretimin, üretim merkezlerinin değişmekte olduğunu görüyoruz. Lojistik ve bilhassa ulaşım imkanlarının çok önemli halde fotoğraf değiştirdiğini görüyoruz. Ve yalnızca bunu bir fotoğraf olarak önünüze koymak istiyorum.”

‘EMPERYALİST GÜÇLER TERÖR ÖRGÜTLERİNE SİLAH VERMESİN’

Kurtulmuş, “Büyük ülkeler, emperyalist ülkeler terör örgütlerine silah vermesinler. Lojistik vermesinler. İstihbarat dayanağı sağlamasınlar, hatta siyasi dayanak sağlamasınlar, dünyanın hiçbir yerinde bir iki hafta sonra hiçbir terör örgütü kalmaz” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Silah vermeseydiniz bu kadar çok lojistik sağlanmazsa bu DEAŞ örgütü dediğiniz örgüt nasıl ortaya çıkacaktı. Ya da çabucak burnumuzun tabanında ellerine silah tutuşturulan PYDsi, YPGsi, nasıl ortaya çıkacaktı, Suriyeyi, Irakı hallaç pamuğu üzere atacaktı. Ya da Afrikanın ortalarında, daha bir bardak pak suyu olmayan insanların eline 10 binlerce dolarlık silahları verip onları Boko haram vs. örgütlendiren kimlerdir. Bu kirli oyunun ardında dünyadaki siyasetteki değişimin istikrar değişiklerinin içerisinden birtakım ülkeler kendilerine güç devşirmek istiyorlar. Bu coğrafya bereketli hilalin tam da kilit taşıdır. Anadolu coğrafyası, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Filistin toprakları, Afrikanın kuzeyine kadar olan coğrafya tarih boyunca güç merkezlerinin savaş için tutuştuğu ve kimin daha tesirli olursa dünyada tesirli olduğu bir coğrafyadır. Bu coğrafyanın amiral gemisi, bu coğrafyanın kilit taşı Türkiyedir. Türkiyenin bu bölgede güçlü durması, ayakları üstünde güçlü durması ve etrafındaki değişikliklerden etkilenmeden büyük ve güçlü Türkiye istikametinde yoluna devam etmesi, yalnızca Türkiyenin hayrına değil, başta komşularımız Suriye ve Irak olmak üzere bütün bölge halklarının hayrınadır.”