Diş doktoru Sena Koçak, Eyüpsultan Alibeyköy’de trafikte tartıştığı erkek şoförün saldırısına uğradı. Sena Koçak, yaşadığı o anları anlattı.

Sena Koçak’ın erkek şoför tarafından darp edildikten sonra başörtüsünün çıkarıldığını anlattığı sırada gözleri doldu. Sena Koçak taarruzun bir vahşet olduğunu belirterek “Normal rutin bir günde işyerimden çıktım. Meskenime gerçek ilerliyordum. Araçta tek başımaydım. Meskenime hakikat gidiyordum. O sırada mecburi sağa dönüş verdi tabelalar. Ben de sinyalimi verdim, sağ tarafa yanlışsız sanığın önüne yanlışsız geçmeye çalıştım. Fakat olağan koşullarda sinyalimi verdim ve geçiş yaptım. O sırada kornaya yüklenmeye başladı ve küfürler yağdırmaya başladı. Yüksek sesleydi lakin aracın camları açık olduğu için sesi geliyordu bana. Sonrasında ben durdum orada. Kendimi korumak için ona çıkıştım. Söyledim ona,’ Bana küfür edemezsiniz. Ne hakla küfür edersiniz’ diye kendimi savunmaya geçtim. O sırada yanıma yanaşıp tekrardan küfürlerini şiddetlendirmeye başladı. Lakin ağza alınamayacak halde hiç hayal edemeyeceğimiz şeyler söyledi. O sırada yanında iki kişi vardı ve bayanlar küfür ediyordu. Birebir biçimde direniyorum. Küfür edemezsiniz, polisi arayalım üslubunda kendimi savunmaya devam ettim. Aslında tehdit ediyor bir taraftan. ‘Sana şunu yapacağım, sana bunu yapacağım, nasıl önüme geçiyorsun’. Yapmış olduğum şey yol bitiminde mecburi dönüş istikametinde sinyalimi verip onun önüne geçmek olmaktı. Yanlışım, hatam ve zorbalığı hak etmem bundanmış. Nasıl hak ediliyorsa. Ne yaparsam yapayım, hiçbir kabahat belirtisi olmadığı halde bunu yapıyor. Hiçbir formda bunu yapamaz karşı taraf. Bu bir vahşet. İnsanlık dışı. Magandalık” dedi.  

“HİÇ BİR ALLAHIN KULU ONU TUTAMADI” 

Saldırganı o sırada orada bulunan kimsenin tutamadığını belirten Sena Koçak, “Günümüzde esasen biliyorsunuz bayana yönelik kahırları. Bunlar şiddetli bir biçimde artmaya başladı. Benim oradaki hedefim, canım kıymetine da olsa orada bu stil sapık ve yabanî insanların ellerini kollarını sallaya sallaya, İstanbul dediğimiz bir metropolde gezmemelerini istememdi.”  formunda konuştu. 

Koçak kelamlarına şu biçimde devam etti; “Evet, orada bana bıçakta çekebilirdi. Tahminen beni yaralayabilirdi. Canıma da kast edebilirdi. Lakin hiç birisi gözüme gelmedi. Daima eski çığlıklar geldi kulağıma. Haberlerde gördüğümüz bayanlarımız geldi. Yalnızca bayan değil, insan olarak işlemenizi istiyorum. Evet, bayana şiddet ancak biz insanız. Hiçbir beşere, bayanı erkeği, başörtüsü açığı, solcusu sağcısı bu değil. Bu türlü bir şey değil. Ben orada savunmasızım. Tek başımayım. Orada ona rastgele bir tehdidim olamaz. Tekrardan hadiseye devam etmek istersek, aracından indi. Üstüme hakikat yürümeye başladı. Ben o sırada yardım çağırıyorum. Görüntüyü açmaya çalışıyorum. Üstüme gerçek yürüdü ve kol tarafıma bir darbe aldım. Erkek şahıs tarafından. Darbe tahminen görünmüyor lakin kayıtlarda var. Darp raporunda var. Görüntüde görünmüyor olabilir. Sonrasında zati üstüme yürüyüp görüntüyü sonlandırdıktan sonra başımın sağ bölgesine şiddetli bir darp yedim. Aslında şişlik, morluk hepsi kayıtlara geçti. Sonrasında eşarbım büsbütün çıkartıldı. Orada savunmasızdım. Hiçbir Allah’ın kulu onu tutamadı. Kalabalıktı aslında ancak tutamadılar. Yırtıcıydı çünkü” dedi.  

“EN AĞIR CEZAYI ALMASINI İSTİYORUM” 

Saldırganın en ağır cezayı almasını isteyen Koçak, “Sonrasında otomobilin üstüne çıkıp tepinmeye başladı, camlara yumruklar savurmaya başladı. Kamera kayıtlara tekrar bakacağız biz. Polisimiz, ilçe emniyet müdürümüz elinden gelen hassasiyeti gösterdi. Teşekkür ediyorum onlara da. Şahsen ilgilendiler gece yarılarına kadar. Devletimize güveniyorum. Bu vahşetin önüne geçmek ve tekrarlanmasın istiyorum. Bugün bana olan yarın bir oburunun çocuğuna, kızına, eşine olacak. Katiyen savunması kelam konusu olamaz. Ben o salındıktan sonra can güvenliğimin garantisini bana kim verecek. Ben öldükten sonra mı bu vakalar lanse edilecek. Bunu istemiyorum. Yani mutlaka salınmasını asla ve asla kabul edemem. En ağır cezayı almasını istiyorum ki bir daha bu halde hiçbir bayana ve beşere bu davranışı sergilemesinler. Dur demek istiyoruz. Kimse benim başıma gelmez demesin. Evet izliyoruz. Bize uğramaz üzere geliyor. İçimizde acısı çok büyüktür. Diğerine yapılan bize yapılmış üzeredir. Herkesin bu biçimde hassasiyet ile davranmasını istiyorum. Bayanlar susmasın istiyorum. Korkmasınlar istiyorum. Tehditlerden mutlaka korkmasınlar kendisini geriye çekmesinler. Ben ayakları üzerinde duran bir beşerim. Ancak istiyorum ki tüm bayanlar bu formda olsunlar” dedi. 

SALDIRGAN ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NE GETİRİLDİ

Öte yandan taarruz anı imajları toplumsal medyada reaksiyon çeken ve gözaltına alınan kuşkulu Emre E. adliyeye sevk edildi.

Güzeltepe Mahallesi Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’nde, dün akşam saat 20.20 sıralarında, trafikte tartıştığı şoför Sena K’ye saldıran, aracın ön camını kıran ve hakaretlerde bulunan Emre E’nin bu imajlarının toplumsal medyada yer alması ve mağdurun şikayeti üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan kuşkulu Emre E., emniyetteki süreçlerinin akabinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.

Adliye girişinde gazetecilerin, “Neden otomobile saldırdınız?” sorusuna kuşkulu, “Dosyada hepsi var.” karşılığını verdi.

İSTANBUL VALİSİ: TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ 

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da hadiseye ait Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Trafikte yol verme tartışması nedeniyle Sena kardeşimize saldıran şahıs gözaltına alınmıştır. Beni derinden üzen bu hadisesi kınıyorum. Daima birlikte takipçisi olacağız.” tabirlerini kullanmıştı.