Aydemir Akbaş’ın senaryosunu yazıp yönettiği ‘Sünnet Çocuğu’ sinemasının çekimleri Antalya’nın Manavgat ilçesinde tamamlandı. Yaklaşık bir hafta müddetince Manavgat’ın çeşitli yerlerinde çekimleri yapılan sinemada kılıktan kılığa giren Aydemir Akbaş’ı gören hayranları şaşkınlığını gizleyemedi.

Çarşafa büründüğü birinci sahnenin akabinde bayan kılığına giren Aydemir Akbaş, at çiftliğindeki çekimlerde, başrol oyuncusu Tuğba Daştan ile sinemanın en komik sahnelerinden birisinin çekimlerini gerçekleştirdi. Çekimler sırasında at yarışlarına düşkün olan ‘Sami’ karakterini canlandıran Akbaş, yanına gelen Ponny At ile uzun müddet oynadı.

“HEDİYELER GELDİ, HOŞUMA GİTTİ”

Çekimlerin son gününde, otelin havuz başında düzenlenen merasimle sünnet olan Aydemir Akbaş, eğlenceli bir sinema olduğunu söyledi. Tekrar sünnet olmayı yadırgamadığını anlatan Akbaş, “Sünnet olmayı hiç yadırgamadım. O denli armağanlar filan geldi, hoşuma gitti. Yoksa bu rolü kendime yazmazdım” dedi.

Senaryo üzerinde çok emek harcadığını söyleyen Aydemir Akbaş, “Bu senaryoyu beş kez yazdım. Çok güveniyorum bu senaryoya. Biraz daha profesyonellerle çalışmış olsaydım iyi olurdu lakin bu sinemada rol alan amatör arkadaşlarımız da beni tatmin etti” formunda konuştu.

“SİNEMA TİPTİR”

Sinemanın tipler üzerine şurası olduğunu belirten Akbaş, “Bana o denli birini getirdiler ki rol yoktu, ben rol yazdım. O denli birini getirdiler ki sünnetçi hayran kaldım. Sinema tiptir. Hollywood’da karakter oyuncuları, yan oyuncular mükemmel oyunculardır. Aslında sineması başrol ayakta meblağ lakin destekleyicisi yan rollerdir” tabirlerini kullandı.

“OYUNCU AÇISINDAN KITLIK YAŞIYORUZ”

Türkiye’de son devirde yan rol oyuncusunun olmadığını söyleyen Akbaş, “Eskiden bizde yan rol çoktu. Sinemada inanılmaz yan rol vardı. Artık maalesef bir baba istiyorsun, yok; bir Adile Naşit yok, bir Ayşen Gruda yok, yok, yok. Hepsi uyduruk şimdikilerin, yani birebir sıcaklıkta değiller. Ben devamlı Ayşen Gruda’yla oynardım. Bir sinema Adile Hanım’la çektim. Yani o dönem diğerdi. Bir rol aradığın vakit beş tane talip vardı. Artık bir rol istiyorum, bulamıyorum. Âlâ bir kız oyuncu istiyorum, partner alacağım kendime, yok. Rolü erkek yapıyorum, paylaştırıyorum. Bir kız alıyorum bir de erkek. İkisine dağıtıyorum rolü. Maalesef oyuncu açısından inanılmaz bir kıtlık yaşıyoruz. Kimse kusura bakmasın, bir düşünsünler eski oyuncuları; alınıyorlarsa bir düşünsünler, bir de kendileriyle mukayese etsinler. Var mı bir Adile Naşit, yok. Var mı bir Ayşen Gruda, yok. Bir tane tartısını koyacak yan karakter yok” formunda konuştu.

“ANTALYA SİNEMACILAR İÇİN BULUNMAZ NİMET”

Kendi sinemasıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Aydemir Akbaş, şöyle konuştu:
“Bence son vakitlerde çekilmiş en komik sinemalardan birisi oldu. Ben bile hiçbir sinemamda oynarken bu kadar gülmemiştim. Antalya’da hava sıcaklığının 25 dereceleri bulduğu şu günler biz sinemacılar için bulunmaz nimet. Tüm Türkiye soğuk havanın tesirindeyken, kaldığımız otelde turistlerin havuza girdiğine bile şahit oldum. Türkiye’nin en kaliteli ve komik oyuncuları ile tıpkı sinemada olmak da benim için başka bir keyifti. Sanırım izleyici de birebir keyfi alarak kahkahalara boğulacak.”

BİRÇOK KENTTE GALA YAPILACAK

Ahmet Çevik ile Sezer Günbeyi’nin yapımcılığını yaptığı sinemada sinemanın ünlü isimlerinden Bülent Çepiç, Ferdi Atuner, Tuğba Daştan, Burak Öncü, Erol Taşçı, Özgür Aksoy, Hasan Yaman, Nuri Yalçın rol aldı. Sinemanın imalcileri Ahmet Çevik ve Sezer Günbeyi, haziran ayında seyirciyle buluşması planlanan ve güldürü kolunda argümanlı bir üretim olduğunu söyledikleri sinemanın Türkiye’nin birçok kentinde özel galalar düzenleyeceklerini belirtti.

SİNEMANIN KONUSU

At yarışı ve her türlü kumara olan tutkusundan hiçbir işte dikiş tutturamamış, gelip süreksiz aşklarla da çalkantılı hayat sürdüren, sistemsiz lakin değerli bir hayat yaşayan Sami, tıpkı halde gelir elde edememektedir, her yerde işleri aykırı gitmektedir. Kumar zati illiğini kurutur, münasebetiyle bu hayatı idame etmek için borçlanmıştır ve defter hayli kabarmıştır. Çok güçlü biri olan 70 yaşlarındaki üvey ağabeyi Necati tek kurtuluş yoludur.

Necati tefecilikle uğraşan çok güçlü biridir fakat Sami’ye kuruş koklatmamaktadır. Onun parasına ulaşmanın tek yolu Necati’nin yok edilmesidir. Zira tek varis Sami’dir. Sami, Meloş ve Veli’den oluşan çekirdek bir takım kurar, zati güvenebileceği diğer kimse de yoktur. Necati’yi öldürmek için bir kiralık katil tutmaya karar verilir fakat katilin fiyatını karşılayacak paraları yoktur. Oyuncu olma dileğinin getirdiği ruh hali ile daima değişik karakterlerin kendi içinde provasını yapan Meloş bu cinayet işine talip olur.