Çavuşoğlu, Alanya’nın Sultan Alaaddin Keykubat tarafından fethinin 800. yılı kutlamaları kapsamında Alanya Kalesi’nde düzenlenen programda, denizi, kumu, güneşi, yaylası, havası, suyu ve tarihi ile eşsiz olan Alanya’ya dünya nüfusunun her sene gelmeyi iple çektiğini tabir etti.

Alaiye Fatihi, iki denizin sultanı, Anadolu Selçuklu Hükümdarı Uluğ Alaaddin Keykubad’ı rahmetle andığını belirten Çavuşoğlu, ünlü seyyah İbni Battuta’nın 7 asır evvel 1330’da ziyaret ettiği Alanya hakkında, “Dünyanın en hoş insanları, en pak kıyafetli halkı burada yaşar ve en lezzetli yemekler burada pişer. Allah-u Tealanın yarattığı kullar içinde en şefkatli olanlar buranın halkıdır.” dediğini hatırlattı.

Dünyaya nam salmış misafirperverliği sayesinde her yıl milyonlarca insanın kenti görmeye geldiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Bütün heybetiyle Akdeniz’e bakan Kızılkule, bu toprakların, bu denizin kimin olduğunu söyler. 6 asırdan uzun müddettir ayakta olan Alaiyye Bedesteni Türk’ün ticaret yoluyla yarattığı refaha işaret eder. Alaiyye, tersanesiyle değerli bir gemi inşa merkezi olmanın yanı sıra transit ticarette öncü ve Akdeniz’in en değerli limanı olma özelliğini asırlardır korudu.” diye konuştu.

Sultan Alaaddin’in bu topraklardan imparatorluk iklimi meydana getirdiğini belirten Çavuşoğlu, bu büyük medeniyetin çocukları olmakla iftihar ettiklerini aktardı.

“KKTC’nin hakkını ve hukukunu da muhafazaya devam edeceğiz”

Çavuşoğlu, 8 asır sonra bugün, ulu mirastan aldıkları ilhamla dış politikayı şekillendirdiklerini belirterek, geçmişe ve geleceğe rengini veren ismi üzere ak denizde barışın önünü açmak için alanda ve masada aktif varlık gösterdiklerini vurguladı.

Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

“Akdeniz’de kalıcı barış ve refahın tesisi için çalışıyor, hakkımızı savunmaktan geri durmuyoruz. Herkesin hakkına, hukukuna saygılıyız lakin hakkımızı da sonuna kadar savunmaya kararlıyız. Denizci bir milletiz. Bizi Kızılkule’nin ötesine geçemeyecek hale getirmeyi hedefleyen hain planları bozduk, bozmaya devam edeceğiz. Masaysa masa, sahaysa saha. Hamdolsun hepsine hazırız. Tıpkı anlayışımız KKTC ve Kıbrıs Türkleri için de geçerli. Bakın Alanya, Osmanlı periyodunda 300 yıl Kıbrıs eyaletine bağlı bir sancaktı. Yazgılarımızın bu kadar bağlı olduğu KKTC’nin hakkını ve hukukunu da muhafazaya devam edeceğiz. Gezgin İbni Battuta’nın 7 asır evvel Anadolu’ya Alanya üzerinden giriş yapması üzere bugün de Alanya’mız Anadolu’nun dışa açılan kapısı. Beşerinin zarafeti, doğal hoşlukları ve kültür birikimiyle Alanya tüm dünyada bir cazibe merkezi.”

“Alanya, her yıl milyonlarca beşere mesken sahipliği yapıyor”

Alanya’nın turizmde marka bir kent olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, Alanyalı olmanın ayrıcalığını diplomaside de her vakit hissettiğini belirtti.

Alanya ve Antalya’nın her coğrafyadan insanın ilgisini çektiğini aktaran Çavuşoğlu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Nasıl ki bu kent asırlardır ecdadımızın başkentlerinden biriyse bizim de göz bebeğimizdir. Turizmden tarıma, ticaretten endüstriye her alanda bu marka kente yakışan hizmetleri getirmek için tüm arkadaşlarımızla gece gündüz çalışıyoruz. Her yıl milyonlarca beşere mesken sahipliği yapıyoruz. Alanya’mıza gelen konuklarımız Türkiye’yi burada gördüğü misafirperverlikle tanıyor, ülkesine, halkına o denli anlatıyor.”

Sorumluluklarının büyük olduğunu lisana getiren Çavuşoğlu, Alaaddin Keykubat, Kaygusuz Abdal, Hamdullah Emin Paşa üzere Alanya’yı maddi ve manevi inşa etmek için daima birlikte var gücüyle çalışacaklarını kelamlarına ekledi.

Çavuşoğlu’nun konuşmanın akabinde çeşitli etkinlikler düzenlendi.