Selçuk, “Ziya Öğretmen Bizim Okulda” aktifliğini mezunu olduğu Ankara Atatürk Lisesinden başlattı.

Ankara Atatürk Lisesi mezunları, öğretmenleri ve öğrenciler ile görüntü konferans metoduyla bir ortaya gelen Selçuk, projenin kendisi için özel bir yeri olan Atatürk Lisesinden başlıyor olmasının başka bir paha taşıdığını söyledi.

Selçuk, aktiflikte kelamı birinci olarak Okul Müdürü Adil Yaman’a bıraktı.

Yaman 1700 öğrenci, 120 öğretmen ve 3 dayanak çalışanla eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürdüklerini belirterek aktifliğin okullarında başlamasından erdem duyduklarını tabir etti.

Bakan Selçuk da öğretmenlere verdikleri takviyeden ötürü Yaman’a teşekkür etti.

Program kapsamında daha sonra okulun 1965 yılı mezunlarından tarihçi, müellif Prof. Dr. İlber Ortaylı ile canlı irtibat yapıldı.

Ankara Atatürk Lisesi mezunlarından biri olarak kelam almaktan duyduğu memnuniyeti lisana getiren Ortaylı, lisenin kendisinin başladığı devirden bugüne büyük bir değişim geçirdiğini belirtti.

Ortaylı, öğrencisi olduğu periyotta okulda yaşadıklarını anlatarak öğrencilere, “Hiçbir vakit okulun verdiği müfredatla yetinmemelisiniz.” diye seslendi.

Liselerde birinci 2 yılın genel bilgilere, son 2 senede ihtisaslaşmaya tartı verilmesinin kıymetine dikkati çeken Ortaylı şöyle devam etti:

“Her vakit için size bu imkanı veren topluma çok teşekkür etmeniz, şükran duymanız, kendinizi borçlu hissetmeniz lazım. Zira bu tip bir eğitim aslında çok değerlidir. Yani o denli Birleşik Devletler’de ve İngiltere’de olduğu üzere aileniz bunu karşılamaya kalkışsa buna bir servet ödemeniz gerekir. Zannediyorum sayın Bakanımız da bu görüşüme katılacaktır. Lütfen statünüzün, sorumluluğunu yükleniniz. Bu çok kıymetli bir şey zira bu işi kıl hissesi kaçıran beşerler da var.”

Atatürk Lisesinin tarihte çok değerli şahıslar yetiştirdiğini söz eden Ortaylı, aktifliğe katılan öğrencilerin de o bireylerden biri olması temennisinde bulundu.

Bakan Selçuk da Ortaylı’nın okulun bir mezunu olarak çocuklara “ilham kaynağı ve rol model” olduğunu belirterek teşekkür etti.

Daha sonra eski mezunlardan gazeteci Cüneyt Özdemir kelam aldı. Özdemir kolej eğitimi alırken ekonomik dertler nedeniyle Atatürk Lisesi’ne geçtiğini belirterek, “Benim içim Atatürk Lisesi hayata tutunduğum bir yerdi.” dedi.

Okul anılarını anlatan Özdemir, “Atatürk Lisesine geldiğimde gerçek Türkiye ile karşılaştım. Zenginiyle yoksuluyla çalışkanıyla, farklı siyasi görüşleriyle Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen gerçek Türkiye’yi gördüm. Bir nevi erken askerlik üzereydi benim için.” sözünü kullandı.

Özdemir, gençlere, “Geleceğe bakarken geçmişin mesleklerine takılmayın. Zira 10 yıl sonra inanın bugün olan kimi meslekler olmayacak ve bugün olmayan kimi meslekler hayatınıza girecek. Geleceğe bakarken geleceğin başıyla düşünmenizi de tavsiye ederim.” diye konuştu.

Dr. Hasret Dündar da bu okulun mezunlarından olduğu için kendisini çok şanslı hissettiğini lisana getirerek öğrencilere, kendilerine inanmaları ve güvenmeleri tavsiyesini verdi.

Akabinde Selçuk öğrenci ve öğretmenlerin okuldaki çalışmalarını dinledi, sorularını yanıtladı.

“Bir sonraki buluşmayı iple çekiyorum”

Bakan Selçuk, programın akabinde Instagram hesabından yaptığı açıklamada, eğitim buluşmalarında meslektaşlarla hasret giderirken “Bunu öğrencilerle neden yapmıyoruz?” dediklerini ve “Ziya Öğretmen Bizim Okulda” aktifliğini başlattıklarını bildirdi.

Aktifliğin birinci durağının kendisinin de diplomasını taşıdığı Atatürk Lisesi olduğuna işaret eden Selçuk şunları kaydetti:

“İlber Ortaylı Hoca’mızın tabiriyle ‘Mezunlar ve mensuplar buluştuk’. Gençlere bakarken bakan olmanın aklıma bile gelmediği o yaşlarımın anıları canlandı. Gördüm ki Taş Mektep’te yıllar, suretler değişiyor lakin o kurumsal duruş, esaslı gelenekler ve aidiyet duygusu değişmiyor. Bir lise periyoduna ne çok şey sığdırılır, dünyaya ne kadar renkli ve farklı pencereler açılır hayranlıkla dinledik. Gazeteci Cüneyt Özdemir ağabeyleri ve tabip Hasret Dündar ablaları da kendilerine hoş ufuklar açtı. Gençlerin bu kadar şuurlu ve kararlı olmalarının en kıymetli nedenlerinden biri, eğitimin öznesi olan öğretmenlerime teşekkürlerimi sunuyorum. Bir sonraki buluşmayı iple çekiyorum, gençler bize iyi geliyor.”