Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyükelçilerin Kavala açıklamasına sert reaksiyon göstererek, “Söyledim Dışişleri Bakanımıza, bizim bunları ülkemizde ağırlamak üzere bir lüksümüz olamaz. Türkiye’ye bu türlü bir ders vermek haddinize mi sizin? Kimsiniz siz?” dedi.

Angola, Togo ve Nijerya ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerle sohbet edip, sorularını yanıtlayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

AFRİKA’YA 41 ZİYARET: Bugüne kadar 30 Afrika ülkesine toplam 41 ziyaret gerçekleştirdik. Afrika vizyonumuz karşılıklı hürmet temelinde kazan-kazan unsuruna dayanıyor. Afrika’yı pazar değil, ortak görüyoruz. Afrikalı dostlarımızın da bu samimi yaklaşımımızın farkında olduklarını memnuniyetle görüyoruz. İstanbul’da 21-22 Ekim’de 3. Türkiye-Afrika İktisat ve İşbirliği Forumu’nun kapanış oturumuna katılacağız. 17-18 Aralık’ta ise 3. Türkiye-Afrika İştirak Zirvesi’ni tekrar İstanbul’da gerçekleştirerek kıta ile bağlarımızı ve iş birliğimizi taçlandıracağız. Liberya, Burkina Faso üzere Sahraaltı ülkelerini de dolaşalım istiyorum. Güney Afrika’ya daha evvel gittim, fakat bir daha gitmekte yarar var. Üstelik savunma sanayiinde de Güney Afrika çok güçlü. Birlikte atabileceğimiz çok güçlü adımlar var.

ELİMİZDEN GİDİYOR TELAŞI: Angola’nın en değerli özelliği, yeraltı zenginliklerinin çok çok fazla olması. ‘Bizimle bir paylaşım içerisinde kazan-kazan temeline nazaran adım atın’ diyorlar. Fransızlar bunları sömürdü, bunlar bu işin farkına çok geç vardı. Angola’da şu anda doğal gaz ve güç noktasında arkadaşlarımızın attığı adımlar var. Alışılmış birileri de bunun farkında. Elimizden gidiyor diye tasa ediyorlar… Nijerya Cumhurbaşkanı Sayın Buhari ‘1 milyon insanımızı öldürdüler’ diyor. Fransızlar tıpkı formda Cezayir’de 1 milyon insan öldürdüler. Ruanda’da 700 bin insanı öldürdüler. Bunu söylediğiniz vakit kuduruyorlar. Onlara nazaran bunları teşhir etmeyeceksin, söylemeyeceksin! Bunlar kapitalizmin cani evlatları… Bütün problem bizim Afrika’yı uyandırmamız.

FRANSA MACRON’LA KRİZDE: (Fransa’nın Türkiye zıddı tutumu) Fransa, Macron’la çok önemli bir kriz yaşıyor. Bu idare, Fransa için en bahtsız idaredir. Ben Fransa’da Sarkozy ile Chirac ile tanıştım; bunların hiçbiriyle mukayese edilmezdi… Mesela AB Önderler Zirvesi’nde üç adam vardı ki, onlar Türkiye’yi ezdirmediler; Chirac, Schröder, Berlusconi… Türkiye o devir bütün AB Başkanlar Zirvesi’ne istisnasız katılmıştır. Lakin Sarkozy ve bedelli dostum Merkel geldikten sonra Türkiye’yi davetle ilgili tavır değişti. Bu bizim AB’ye giriş sürecimizi de olumsuz etkiledi. Şayet Türkiye’nin önünü açacak olurlarsa, biliyorlar ki Türkiye sıçrar.

DERS VERMEK HADDİNİZE Mİ?: AİHM bir karar almış, bu Kavala denilen Soros artığıyla ilgili olarak Türkiye’yi adeta burada mahkum etmek istiyorlar. 10 büyükelçi bu açıklamayı niçin yapar? Bu Soros artığını savunanlar, ‘bunu nasıl bıraktırırız’ çabası içindeler. Söyledim Dışişleri Bakanımıza, bizim bunları ülkemizde ağırlamak üzere bir lüksümüz olamaz. Türkiye’ye bu türlü bir ders vermek haddinize mi sizin? Kimsiniz siz? Neymiş? ‘Kavala’yı bırakın.’ Sen kendi ülkendeki haydutları, katilleri, teröristleri bırakıyor musun? Konuştuğu vakit sana verecekleri yanıt şudur, ‘yargı bağımsızdır’. Sizde yargı bağımsız da bizdeki yargı bağımlı mı?

TAVİZ VEREMEYİZ: (Muhalefetin büyükelçilerle emsal lisan kullanması) Bunlardan öteki bir şey bekleyemeyeceğiz. AK Parti ve MHP olarak Cumhur İttifakı’nda biz milletimizin hakkı kelam konusu olduğunda tıpkı amaca vururuz. Ancak öbürleri tıpkı gayeye vurmazlar. Onlar birlikte hareket ediyor. Neymiş? 4 yıldır yatıyormuş. Yargı ne diyorsa o. Artık HDP de Selahattin Demirtaş’ı çıkarmanın çabası içerisinde. Hale bakın. Terörist adam ya… 53 vatandaşımız bunun davetiyle ölüyor. Bakıyorsunuz bir televizyon bunun hanımını çıkarıyor, o da ‘çocuklarımın babası içeride’ diyor. Senin çocukların babası içeride de Yasin Börü şehit oldu gitti. Kusura bakmasınlar, biz misyonda olduğumuz sürece hukuk ne ise bunun gereğinin yapılmasını istemeye mecburuz. Taviz veremeyiz. Bunlar aslında terörün beslendiği odaklar. Demirtaş da o denli. Daha devam eden davaları var. Milletlerarası toplulukta Soros ne ise, Kavala o. Bunlar para ile istedikleri yeri istedikleri üzere sallamaya çalışıyor. Şu anda Balkanlara sızmanın gayretindeler. Bunlara da alışılmış fırsat vermeyeceğiz. Türkiye olarak biz güçlüyüz ve bize sızamıyorlar.

Bu fotoğrafın perde ardı

(Dörtlü zirve) Liberya Cumhurbaşkanı Weah eski bir futbolcu. Sonra siyasete girmiş. Galatasaray’ı çok sevdiğini söylüyor. Monaco, Paris Saint-Germain, AC Milan, Chelsea ve Manchester City ve Marsilya üzere birçok büyük futbol kulübünde oynamış. Yılın futbolcusu da seçilmiş. Ronaldo’nun da aldığı Altın Top mükafatını o da almış. Natürel çok iyi de transfer paraları almış. Bunun üzerine yaptığımız bir espri üzerine gülümsediğimiz güzel bir sohbet oldu.

‘FETÖ Afrika’da çökmeye başladı’

FETÖ’nün maalesef Nijerya’da önemli bir altyapısı var. Cumhurbaşkanı Sayın Buhari ile etraflıca görüştük. Artık istihbarat liderlerimize talimatı verelim dedik, mutabık kaldık ve Nijerya’da da FETÖ’nün üzerine gideceğiz. Burada bir üniversitesi, hastanesi falan var. Bunları devralma talebimizi de görüştük. (Dörtlü tepe bildirisiyle birinci kez memleketler arası bir metne FETÖ’nün terör örgütü olarak girmesi) Afrika’da önemli manada FETÖ ile ilgili bir çöküş başladı. Maarif Vakfımız, 19 ülkede FETÖ iltisaklı 216 okulu devraldı. Maarif Vakfı’na olan bu iştirakler esasen FETÖ’nün artık buralarda çöküşü manasına gelir. Güney Afrika’da da yavaş yavaş çökmeye başladı.

‘F-35 parasını o denli ya da bu türlü alacağız’

(ABD’nin F-35 yerine F-16 teklifi) Alt seviyede görüşmeler kelam konusu, lakin biz bu 1 milyar 400 milyon dolarımızı o denli yahut bu türlü alacağız. Ulusal Savunma Bakanımız, Amerika Savunma Bakanı’yla bir ortaya gelecek, görüşecekler. Roma’da G20 toplantısında Biden ile biz de bunu konuşacağız. ‘Ne yapıyoruz ne oluyor?’ diye soracağız. Hiçbir halde Türkiye’nin haklarının yenmesine fırsat vermeyiz.

‘Helalleşip yola çıktım’

(Özdemir Bayraktar’ın vefatı) Yaklaşık 40 yıllık ağabey-kardeşliğimiz, dostluğumuz var. Birebir vakitte Refah Partisi Vilayet Lideri olduğum devirde, o da benim vilayet idare kurulumdaydı. Saygıdeğer, mütevazı, işinin dört dörtlük ehli bir insandı. Evlatlarını da bu vatan için çok çok iyi yetiştirdi. Birinci Başbakan olduğumuz periyotta, malum Amerika, İHA olayında işi biraz gevşetti, uzattı. Özdemir Ağabey İHA ile ilgili adımı çocuklarıyla bir arada attı, kâh Güneydoğu kâh Doğu Anadolu’da bizim askerlere bunların uçuştaki eğitimini veriyorlardı. Bunlardan bir tanesi de yarbayımız Melih Gülova’ydı, daha sonra şehit olmuştu. ‘Yarbayım sana verdiğim kelamı tutacağım, hiç tasa etme’ diye bir tabiri de vardı ve verdiği kelamı tuttu, o yarbayın katillerini daima gömdük. Uzun müddettir bu rahatsızlığı vardı. Afrika’ya hareket etmemden bir gün evvel hastaneye varıp kendisiyle helalleştim ve yola çıktım. Yeri cennet olsun.

‘Bir meczup kuyuya bir taş attı’

(Siyasi cinayet iddiası) Ana muhalefetin başındaki zatın bu açıklamaları büsbütün meczup saçması. Ya siyaseti öğrenecek ya siyaseti öğrenecek; bunun diğer çıkışı yok. ‘Siyasi cinayet’ dediğin vakit yapman gereken bir şey var. Nedir o? İspat edeceksin. Bu türlü bir ispat kelam konusu değil. Adeta bir mecnun bir kuyuya bir taş attı, 40 akıllı çıkaramadı. İspat etmediğin sürece bu sana yapışıp kalır. Avukat arkadaşlarımız bununla ilgili davaları açtılar. O da tutuştu. Niçin? Zira olmayan şeyi konuşuyor. Başkası de tıpkı formda, olmayan şeyi konuşuyor. Malum, başsavcılık bunları davet etti. İfadeyi verecekler. Bakalım ne söyleyecekler, göreceğiz.

Bayraktar ailesine taziye ziyareti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Baykar İdare Şurası Lideri Özdemir Bayraktar’ın vefatı nedeniyle Bayraktar ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Hadımköy’deki Baykar Savunma üretim tesisine geler Erdoğan, burada çalışanlarına hitap etti. Erdoğan, “Attığınız adımlarla, ürettiğiniz İHA ve SİHA’larla isminizden daima bahsettireceksiniz. Bu işin kahramanı Özdemir ağabeyimizdi. Özdemir Beyefendi, evlatlarıyla ve kardeşleriyle birlikte çok büyük bir eser bıraktı” dedi.  Erdoğan dün ayrıyeten Üsküdar’da bir kafede gençlerle sohbet etti. – AA

‘Su tasarrufu zorunlu’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Su kaynaklarımızı tükenme hududuna ulaşmadan korumak, verimli kullanmak ve yanlışsız yönetmek artık tercih olmaktan çıkıp mecburilik haline gelmiştir… Suyun tasarruflu kullanımını hedefleyen kademeli tarifeler uygulanacak” dedi.

1. Su Şurası’na Vahdettin Köşkü’nden canlı ilişki ile katılan Erdoğan Cumhuriyet tarihinin birinci Su Şurası’nın düzenlendiğini belirterek, iklim değişikliği ve buna bağlı tabiat olaylarının gündemin üst sıralarında yer aldığı bir devirde gerçekleşen bu çalışmayı isabetli bulduğunu söyledi. Erdoğan, medeniyette suyun hayat olduğunu, insanlık için hayati kıymete sahip suyun sınırsız bir kaynak olmadığı gerçeğinin de asla unutulmaması gerektiğini lisana getirdi.– İSTANBUL AA