AÜ Su Eserleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Antalya’nın farklı bölgelerinde öğrencileriyle yaptığı dalışlarda deniz tabanındaki hayalet ağları görüntüledi. Hayalet ağların etrafa verdiği ziyanı anlatan Prof. Dr. Gökoğlu, ağların deniz tabanından toplanması gerektiğine dikkati çekti.

Balıkçının avlanmak için denize bırakıp, fırtına nedeniyle şamandıra kopması, kayalığa takılması üzere nedenlerde deniz içinde kalan ağların, ‘hayalet ağ’ olarak isimlendirildiğini aktaran Prof. Dr. Gökoğlu, ağların vakit zaman deniz araçlarının pervanesinin kesmesi ya da misinaların kayalara takılıp kopması üzere nedenlerle deniz tabanında kalabildiğini söyledi. Prof. Dr. Gökoğlu, “Hayalet ağlar denizde kaldığı sürece faal olarak deniz canlılarını tutmaya devam ediyor. Daima doğayı tüketiyor. Ağa takılan balığı yemeye gelen deniz kaplumbağası, fok, yunus da hayalet ağa takılıyor” diye konuştu.

Öğrencileriyle dalışlarda gördükleri hayalet ağları deniz tabanından, kayalıklardan aldıklarını vurgulayan Prof. Dr. Gökoğlu, geçen aylarda Beldibi açıklarında 1 kilometre uzunluğunda hayalet ağı çıkardıklarını söyledi. Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Side açıklarındaki dalışta da çıkardıkları hayalet ağda 5 tane deniz kaplumbağası ve yüzlerce balığı meyyit görmenin kederini uzun müddet yaşadığını lisana getirdi.

Deniz tabanındaki misinaların, ağların uzun yıllar çürümeden etrafa ziyan verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Gökoğlu, “Misina, ağlar 600 yıl çürümeden kalıyor. Su altında ısı değişimi fazla olmadığı için ağlar çürümüyor ve uzun müddet kalıyor. Misina ağların kayalara takıldığı yerde yengeç ıstakoz üzere canlılar takılıyor ve ölüyor. Hayalet ağlar doğayı tükettiği için deniz tabanından toplanması gerekiyor” diye konuştu.