Facebook’un İş Bütünlüğü ve Platform Operasyonu takımındaki bir eski çalışanı, şirket hakkında cuma günü ABD Menkul Değerler ve Borsa Kurulu’na yaptığı şikayette çarpıcı savlarda bulundu.

Şikayet metnindeki argümanlar, ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post tarafından ifşacının kimliğini saklı tutularak yayımlandı.

Dokümanda Hilary Clinton ve Donald Trump’ın yarıştığı 2016 ABD Başkanlık Seçimleri’nde, Rusya’nın başta Facebook olmak üzere farklı kanallardan seçime müdahale ettiği argümanlarına yer verildi.

Independent Türkçe’de yer alan habere nazaran Facebook bağlantı yetkilisi olarak çalışan Tucker Bounds’un, seçimden sonra 2017’de şirket kelam konusu argümanlarla uğraş ederken düzenlenen bir görüşmede, “Bunlar kuru gürültü. Kimi yasa koyucular sonlanacak. Sonra birkaç hafta içinde öteki mevzular bulurlar. Bu sıradaysa biz bodrum katında para basıyor olacağız ve bir sorun olmayacak” dediği öne sürüldü.

PLATFORM KULLANICI KAYBEDEBİLİR

Şu anda Facebook’un irtibattan sorumlu lider yardımcısı olan Bounds, Washington Post’a açıklamasında, “Boş bir suçlamadan öbür kaynak gösterilmeden, 4 yıl evvel kimliği belirli olmayan bir bireyle yapılan sözümona teğe bir konuşmayla ilgili bana soru sorulması başıma birinci kez gelen bir şey” dedi.

Bounds, 2008 ABD Başkanlık Seçimleri’nde Barack Obama’ya karşı yarışan Cumhuriyetçi Arizona senatörü John McCain’in kampanyasında halkla bağlar sorumlusu olarak da çalışmıştı.

Şikayet metninde Bounds’un yaklaşımının şirketteki problemli içeriklere dair genel bir tavrı yansıttığı savunuldu.

Buna nazaran Facebook yetkililerinin, şirketin büyümesini sekteye uğratabileceği, platformun kullanıcı kaybetmesine neden olabileceği ve eski ABD Lideri Donald Trump’ı ve müttefiklerini kızdırabileceği gerekçesiyle, tekraren gerekli güvenlik tedbirlerini uygulamayı reddettiği ve nefret telaffuzları bulunan içerikleri engellemediği öne sürüldü.

Misal savlar Facebook’un binlerce iç yazışmasını ve evrakını ABD’nin ileri gelen gazetelerinden Wall Street Journal’a sızdıran eski çalışanı Frances Haugen tarafından da lisana getirilmişti.

Facebook’un önceliğinin, “nefret telaffuzuyla ve palavra haberle uğraş değil, kâr etmek olduğunu” sav eden Haugen’ın yayımladığı dokümanlarda platformun, kimi ünlü ve çok sayıda takipçisi bulunan kullanıcılara, içerik denetimi bakımından öbür kullanıcılardan farklı ve ayrıcalıklı davrandığı öne sürülmüştü.