Koronavirüsün en çok etkilediği kümelerden biri de gezginler oldu. Mart ayında konutlarına kapanmak zorunda kalan gezginler, birinci kez bu kadar uzun müddet seyahat edemedi. Normalleşmeyle birçoğu seyahatlerine tekrar başladı. Lakin eskiye nazaran birçok farkla. Kimi yurt dışını bırakıp Türkiye’yi keşfetti. Kimi karavan, tekne aldı kimi ise tabiata yöneldi. Maske, uzaklık, hijyen tedbirlerini alarak inançlı seyahatin mümkün olduğunu belirten gezginlere pandemi sürecinde değişen seyahat alışkanlıklarını sorduk:

‘İki günde bir kolonya bitti’

Begüm & Buğrahan Uzunca (begumsan): Pandemi mühletince yaptığımız 103 günlük seyahatte Alanya’dan, Assos birçok yere gittik. Yolculğumuzda 4-5 günde bir otel değiştirdik, odada klima kumandasından kapı koluna kadar her yeri dezenfekte ettik. Yemek yerken çatal, kaşık, tabak ne varsa dezenfekte etmeden kullanmadık. Beşerler tuhaf tuhaf yüzümüze baksa da bundan vazgeçmedik. 2 günde bir kolonya şişesi bitiriyorduk. Yanımızda taşıdığımız yastık kılıflarımızla uyuduk ve otel havlularını yüzümüzle temas ettirmedik. Kalabalık ve kapalı alanlara girmemeye çalıştık. Girdiğimiz her an maskemiz takılıydı. Takmayanları da uyardık. Bir ıstırap yaşamadık. 

‘Türkiye’yi keşfettim’

Batın İhtimam (@gocebey): Daha öncesinde daima olarak seyahat ettiğim için pandemi süreci beni çok zorladı. Haziran başında hafta sonu sınırlamaları kalkınca gerekli tedbirlerimizi alıp araçla seyahat etmenin uygun olduğuna karar verdik. Evvelce gittiğimiz yerlerde mahallî beşerlerle sohbet edip konukları oluyorduk ve kültürlerini yakından tanıyorduk. Artık bu biçim diyaloglara girmiyoruz. Rastgele bir işletmeye gideceğimizde paklığa ne kadar değer verildiğine dikkat ediyoruz.

Yurt içinden çok yurt dışı seyahatleri yapan birisi olarak ne yazık ki uzun vakittir yurt dışı seyahati gerçekleştiremedim. Yaz için Moğolistan, Kazakistan, Kırgızistan üzere Orta Asya ülkeleri ve Afrika planım vardı lakin iptal ettim. Bu sürecin bana sağladığı en hoş avantaj ise ülkemi daha fazla keşfetme fırsatı oldu.

Ülke içinde daha çok tabiatla baş başa olacağımız, sakin yerleri tercih ediyorum. Konaklamamızı da bungalov şekli yalnızca bize özel yerlerde yapıyoruz. Tüm bu tedbirlerle pandemi sürecinde Bodrum’dan başlayıp Akbük-Akyaka-Marmaris-Datça-Fethiye ve Kaş’ı kapsayan bir rotamız oldu. Yalova’da 4-5 günlük kamp macerasının akabinde tekrar araçla 2 haftalık Karadeniz seyahati yaptık ve Ordu’dan başlayıp Giresun, Rize, Artvin’i gezdik. Gittiğimiz bölgelerde maskeyi hiç çıkarmıyoruz. Yanımızda her vakit dezenfektan ve kolonyamız bulunuyor. Mecburî haller dışında araçla seyahat ediyoruz.

‘Özel araçla gezdim’

Nazife Aysal (@naysall): Normalleşmeyle birlikte birinci işim yaşadığım yer olan Uşak’ta kendimi tabiata bırakmak oldu. Kalabalıktan uzakta sevdiklerimle birlikte tabiatın tadını çıkararak alışma sürecini atlattım. Gezme ruhu benliğimize işlediği için eksik ve mutsuz hissettiğimden kendimi temmuz başında Kuşadası’ndaki arkadaşımın yazlığına attım. Sonrasında Muğla-Antalya kıyı rotasında 10 günlük kamp, antik kent, deniz ve tabiat, 7 günlük İstanbul ve 2 günlük Trakya seyahatleri yaptım. Evvelce de günübirlik seyahatler yaparak ya da kamp alanlarında kalarak o da olmazsa konut kiralayarak gezmeyi severdim. Bu süreçte konaklama alışkanlığım değişmedi. Kahvaltımı kendim hazırlıyordum, öğlesi de kuru meyve, kuruyemişle geçiştirdiğimden geriye akşam yemeği kalıyordu. Bunun için dışarıda kalabalık olmayan inançlı gördüğüm yerlerde yemek yedim.

Bu süreçte özel araç kullanmam büyük avantajımdı. Kalabalık alanlardan uzak durarak hareket ettim. Aracımda ve çantamda kolonya ve dezenfektan daima vardı. Tekne cinsine dahil çıksam butik olanları tercih ettim. Ve aracımda 5 litrelik şişede su bulundurarak el yıkamayı ihmal etmedim. Denize sakin olan sabah saatlerinde girdim.

‘Kervantes arkadaşım oldu’

Belgin Otur (gezginkontes): Yurt dışı çıkışları iptal olunca planlarımı yurt içinde gezmek tarafında değiştirdim. Bu süreçte toplumsal aralık kurallarına uyup izole olabilmek ismine ismini Kervantes koyduğum çekme karavanla seyahat etmeye başladım. Seyahat yasakları kalktığında arkadaşlarımla İzmir’den Marmaris, Fethiye, Çıralı, Kaş ve Antalya’ya 12 günlük çeşit planladık. Çoklukla kamp alanları dışında konaklamayı tercih ederek toplumsal aralık kurallarına dikkat ettik.

Çekme karavanın en avantajlı yanı konutunuzu sırtınızda taşıyormuşçasına her şeye sahip olarak ve istediğiniz yerde konaklayarak andan çok daha fazla keyif almaktı. Bu seyahatlerimizde Akyaka’da Azmak Irmağı kenarında konaklamak, Marmaris’te dalga sesleriyle uyumak üzere birbirinden hoş anlar yaşadık. Pandemi, nasılsa ileride dolaşırım diyerek ülkemin hoşluklarını geri plana atmamın çok da iyi fikir olmadığını fark etmemi sağladı. Her fırsatta karavanla Türkiye’deki gezilecek rotaları planlayarak seyahatlerime devam ediyorum.

‘Tercihim butik oteller’

Ecem Talaslıoğlu (plannedmap): Fethiye, Ayvalık, Dikili, Cunda Adası, Alaçatı, Kocaeli, Şile, Ağva, Uşak, Akhisar, Akyaka, Datça, Dalyan, Marmaris, Selimiye, Ören, İzmir, Bodrum üzere ülkemizin hem tarihi olarak değerli hem de deniz tatili açısından güçlü yerlerini gezme fırsatı buldum. Lakin seyahat alışkanlıklarım da biraz değişti.

Özel araçla gezmeye çalıştım. Otel tercihlerimi yaparken otelin büyüklüğüne değil daha butik olmasına ihtimam gösterdim. Olağanda bayram tatillerini gezmek için değerlendirirken daha sakin periyotları tercih ettim. Kapalı ortamlarda bulunmamaya çalıştım. Maske kullanımına dikkat ettim yalnızca fotoğraf çekildiğim vakit maskemi çıkardım ve alışılmış ki kolonyamı yanımdan ayırmadım.

‘Kalabalıktan uzak durduk’

Ertuğrul Ertuç: ABD’de yaşıyorum. Daha çok kırsal kesitler ve ulusal parklar tercihim oldu. Yanımda her vakit, maske, dezenfektan, ıslak mendil, kolonya üzere paklık materyalleri var. Aralığımı koruyarak seyahatlerimi tamamladım.

Ayfer Yıldız: İşletmelerin paklığı ve bölgenin tenha olması birinci ehemmiyet verdiğim ayrıntıydı. Her vakit olduğundan bir kesim daha dikkat etmek zorunda kaldım. Ancak unutmayalım, ara ve hijyen hayatımızda daima yer almalı.

Mehmet Han: Hollanda ve Almanya’yı gezdim. Kapalı yerlerde maske takma zaruriliği vardı. Dışarıda hayat olağan akıyordu. Kalabalık içinde kalmamak için örneğin giriş biletlerimi gitmeden evvel online alıyorum.

Hasret Ulubay Şahin: En hoşu tekne. Hem meskenim hem seyahat aracım.

Hande & Aytaç Tank: Karavanımızla bir arada Saroz’da 2,5 ay kıyı uzunluğunda kaldık.

Orhan İşçil: Barselona’ya gidip-geldim. Hiç sorun yaşamadım. Maske ve dezenfektan kullandım. Havaalanları çok rahattı. Check-in süreçleri çok süratli oldu. İlerleyen vakitlerde yavaş yavaş bu virüsle yaşamaya alışacağız ve hiçbir seyahat pürüzü olmayacak. Taksim’de bir restoranda kebap yemek ile Roma’da bir restoranda pizza yerken virüsün bulaşma riski birebir.