Hadise, pazartesi günü Hilvan ilçesine bağlı Bahçelievler Mahallesi’nde eski cezaevi yakınlarında meydana geldi. Arkadaşları ile birlikte sokakta oynayan 7’nci sınıf öğrencisi Civan Bakay, bir anda acı içinde kıvranmaya başladı. Bu sırada yılanın sağ el parmağını ısırdığını fark eden çocuk, meskene koştu.

Sevim Bakay, oğlu Civan’ı arabayla Hilvan Şehit Halit Şıltak Devlet Hastanesi’ne götürdü. Acil servise giden çocuğun yapılan tetkiklerde yılan soktuğu anlaşıldı. Bir müddet sonra eli şişen ve moraran Civan Bakay, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hayati tehlikesi bulunan Bakay, acil serviste yapılan birinci müdahalenin akabinde ağır bakım ünitesinde tedaviye alındı.

ELİ KESİLMEKTEN KURTARILDI

Ağır bakımda yapılan müdahalenin akabinde son anda eli kesilmekten kurtulan Civan Bakay olağan servise alındı. Tedavisi süren Civan Bakay’ın önümüzdeki günlerde taburcu olacağı öğrenildi.

AKREP VE YILAN SOKMASI HADISELERINE KARŞI IHTAR

Havaların sıcak olduğu Şanlıurfa’da akrep ve yılan sokmalarının yaygın olduğunu söz eden Operatör Tabip Kazım Taşar, engerek yılanının soktuğu Civan Bakay’ın genel durumunun iyi olduğunu tabir ederek, “Vaka bizim hastaneye geldiğinde yaklaşık 6 saat geçmişti.

Çabucak ağır bakıma aldık, sağ elinde kangren izlerinin artmasıyla birlikte gerekli müdahalede bulunup kan bedellerini olağan düzeylere indirdik. Hayli Başarılı geçen müdahalenin akabinde olayımızın uzvunun kesilmesini son anda önledik. Elinin kesilme endişesiyle psikolojisi bozulan hastamız artık daha iyi rahatlamaya başladı” dedi.

‘ISIRIĞI KESMEK YANLIŞ BİR TEDAVİ’

Şanlıurfa’da sıcak aylarda akrep ve yılan sokma olaylarının fazla yaşanmasıyla birlikte hadiseyi hastaneye getirmek yerine eski usul olan bıçakla kesme, kemerle sıkma yahut ağız yoluyla zehri akıtma metotlarının yanlış olduğunu kaydeden Dr. Taşar, “Yılan ısırığında yara yerini bıçakla kesip, kanatıp ağızla zehri almak formülleri epey risklidir.

Zira bu cins müdahalelerde enfeksiyon riski olduğu için bu formülleri önermiyoruz. Daha çok bu tıp olaylarda sabunlu suyla yıkayıp elastik turnike uygulanmasını öneriyoruz.

Halk ortasında bilinen kemerle sıkma hadisesi yapılmamalıdır. Bu metotlar kangrenin ilerlemesine bir sebeptir. Yılan ve akrep ısırmasında en gerçek yol hadisenin acil servise götürülmesidir” diye konuştu.

Oğlunun ağır bakımdan çıkmasına sevinen anne Sevim Bakay ise hastane idaresi ve tabiplere teşekkür etti.

Adıyaman Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Kısmı, Zooloji Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Zülfü Yıldız ise yılanların olağan koşullarda saldırgan olmadığını söz ederek, şunları söyledi:

“Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde en zehirli yılanımız bu çocuğu ısıran yılan tipi koca engerek yılanıdır. Bölgede karşılaşabileceğimiz en zehirli tek çeşidimizdir. Yalnızca Şanlıurfa, Kilis ve Mardin çizgisinde biraz kobra yılanımız bulunuyor. Ancak o çok ender ve seyrek bulunduğu için daha az tehlike oluşturuyor beşerler için. Bu yılanlar olağanda çok saldırgan hayvanlar değillerdir.

Çocuk muhtemelen onu yakalamak, tutmak için elinden aslında ısırılmış, ona müdahale etmediğiniz vakit yılan size saldırmaz ve ısırmaz lakin ısırılma durumunda bir yılanın zehirli yahut zehirsiz olduğunu nasıl anlarız diye sorarsanız, ısırma anında çok şiddetli bir yanma hissi olur. Birkaç dakika içerisinde ısırılan bölge çabucak şişmeye başlar. Daha sonra halsizlik, titreme, ateş, kusma, bulantı, karın ağrısı üzere şikayetler olur.”

KESMEK VE EMMEK TEHLİKELİ

Koca engerek yılanı zehrinin iki yolla bedene yayıldığını aktaran Yıldız, “Bunların zehirleri dokuları parçalayıcı tesirler gösterir. Koca engerek yılan zehri iki yolla bedende yayılır. Biri kan damarları yoluyla, başkası lenf damarları yoluyla şayet kan damarına denk gelirse bu zehir dişleri çok daha süratli bir halde yayılır.

Daha şiddetli bir halde tesirini gösterir, vefatla dahi sonuçlanabilir. Lenf yoluyla daha yavaş, daha ağır yayılır. Bundan ötürü ısırılma yerini bir bez, kravat üzere bir şeyle iyice sıkarak en yakın sıhhat ünitesine götürmek gerekiyor.

Katiyetle ve mutlaka orayı jiletle kesmek, ağızla emmek üzere uygulama yapmamak gerekiyor. Zira jiletle kestiğiniz vakit o bölgede kan damarlarını zehrin direkt kan damarlarına işlemesine neden oluyorsunuz. Emdiğiniz vakitte kişinin ağzında yara var ise dişinde çürük var ise direk kendisi zehirlenir ve ölür. Şayet onu yutar ise mideye gittiği vakit emen kişi daha şiddetli bir formda zehirlenmiş olur” ihtarında bulundu.