SEÇKİN ŞENVARDAR İstanbul – Swiss Otel’de dün yapılan tertipte, BM Bayan Ünitesi Türkiye Yöneticisi Asya Varbanova, Bürsin’le başlatılan iş birliğinin ehemmiyetini anlattı. Varbanova  “Erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliğine iştiraki toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında hayati bir role sahip. Kerem Bürsin’in güçlü sesi ve tesiri, çıktığımız yolda daha eşit ve adil bir dünyaya bir adım daha yaklaşmamıza yardımcı olacaktır. BM Bayan Ünitesi olarak tüm ortaklarımız ve destekçilerimizle birlikte toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ve buna dayalı kalıp yargıları ortadan kaldırmaya devam ediyoruz. Artık de bizimle bu yolda yürüyen güçlü bir tesire sahip HeForShe Sözcüsü Kerem Bürsin var. Kerem’in birçok erkeğe ve oğlan çocuğuna toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için harekete geçmeleri konusunda ilham olacağını ve onları cesaretlendireceğini umuyoruz” diye konuştu.

Daha evvel toplumsal medyada yaptığı “Artık cinsiyetçi latifelere gülmüyorum ve tepsi gösteriyorum” açıklamasıyla dikkat çeken ünlü oyuncu Bürsin, bu manalı misyonla ilgili fikirlerini şu sözlerle anlattı: “Erkekler olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine giden yolda bayanlarla kolkola yürümeliyiz. “Sen erkeksin a, “Sen bayansın çalışma” üzere cinsiyetçi rollerden kurtulmalı, eşit ve adil bir gelecek için birlik olmalıyız. Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık ve eşitsizliğin önlenmesi için biz erkeklerin yapması gereken erkeklik rollerini ve ayrıcalıklarımızı sorgulamak ve dönüştürmek. Bunu başaramadığımız sürece eşit ve adil bir toplumdan kelam edemeyiz. Kovid- 19 salgınının eşitsizlikleri derinleştirdiği bu devirde bu türlü kıymetli bir unvana sahip olmak bana hem büyük bir gurur veriyor hem de kıymetli bir sorumluluk getiriyor.”

Bayan ve erkek ortasındaki eşitsizliği Amerika’da okul yıllarında ablasının yaşadıkları sayesinde gördüğünü anlatan ünlü oyuncu, “Topluma karışmaya başladığımızda benim ve ablamın hayatındaki eşitsizliği görmeye başladım. Kız çocuğu olduğu için birtakım şeyleri yapamıyordu. Saçını çok kısa kestirmişti toplumun erkek üzere diyeceği biçimde. Sonraki gün okuldan dönünce ablam saçı yüzünden üzgün ve ağlıyordu. Erkeklik baskısı kavramı benim hayatıma girmeye başladı ve tuhafıma gitti. Ben bir oyuncuyum hatırlıyorum, Teksas’ta lisedeyken orası da ataerkil bir toplum. Sporu severim fakat tiyatro yapmak istiyordum ve üzerimde bir dehşet vardı. Sanki oyunculuk feminen bir şey mi sportmen arkadaşlarım ne diyecek diye düşündüm. Bu baskı bayanlara eşitsizlik sağlıyor lakin erkekleri de kafesin içine sokuyor. İyi ki tiyatroya oynamaya karar verip Amerikan futbolunu bırakmışım.”

Toplum içinde bayan vücudu üzerinden edilen küfür duyduğunda etrafını uyardığını da söyleyen ünlü oyuncu, “Birkaç sene evvel de gündelik hayatımızda kullandığımız lisanın ne kadar aşağılayıcı, ne kadar eşitsizliği teşvik eden bir lisan olduğunu söylemiştim, bu latifelerde da var. Bayan vücudu üzerinden yapılan latifelerde da bu var. Kullandığımız birçok küfür ona yönelik. Elbette buna karşı ben yıllardır sesimi çıkarıyor ve etrafımı uyarıyorum. Sebebin temel kaynağı sistem ve büyütülme biçimimiz. Bu kozmik bir sorun, dünyamızın sorunu. Ataerkil bir sistemden kaynaklı bir sorun” diye konuştu.

Eşitsizlik her yerde

Bayan erkek eşitsizliğinin her kesimde olduğu üzere dizi dalında olduğunu anlatan Bürsin, “Ücretle ilgili eşitsizlik vardır lakin bu konuşulmuyor, o denli bir şey varsa bunu yapımcının, menajerin ve oyuncunun da sesini çıkarması lazım. Setlerde erkekler yüklü çalışılıyor. Bir tane bayan kamera asistanı, bir tane bayan imaj direktörüne denk geldim ve bir bayan direktörle çalıştım” dedi. 

Bürsin, “Kadına şiddet uygulayan oyuncularla çalışır mısınız?” sorusuna ise “Bir reaksiyonum olur çok yanaşmam. Çalışmak zorunda kalsam zorlanırım, çok çalışmak istemem” karşılığını verdi.