CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’e partisinin küme toplantısında yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin çok sorunu olduğunu ve bunları herkesin bildiğini söyledi. Meseleleri yerinde tespit etmek, vatandaşlarla konuşmak ve tahliller üretmenin herkesin ortak vazifesi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Kayseri’ye yarın seçim varmış üzere giden 38 milletvekilimiz, vatandaşların kaygılarını dinledi ve ‘Üzülmeyin, meraklanmayın her birimiz bu ezaları yaşıyoruz. Sizin yaşadığınız badireleri açmak için gayret edeceğiz’ dedik” dedi.

‘KOŞULSUZ ORTAĞISIN’

Kılıçdaroğlu, MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’nin partisinin bugünkü TBMM Küme Toplantısı’nda EYT’lilerin sorunu, 3600 ek gösterge ve taban fiyat ile ilgili açıklamada bulunduğunu söyleyerek, “Sen onu benim külahıma anlat. Saraya anlatabiliyor musun? Anlatamıyorsun. Gücün varsa, ‘Bu üçü çıkmadan elimi kaldırmayacağım’ dersin. O vakit derim ki, hakikaten Cumhur İttifakı içinde MHP’nin bir tartısı var. Yapmıyorsa müdahale ediyor, derim. Yalnızca salı günü bir konuşma, ‘3600 ek gösterge çıkmalı.’ 2022’nin sonuna attı Erdoğan, ‘Çıkarmayacağım’ diyor. EYT’lilerin problemini birisi ‘Çözeceğim’, oburu ‘Çözmeyeceğim’ diyor. Nasıl bakıyorsun sen buna? ‘Asgari fiyat artsın.’ Artsın, elinden tutan mı var? Hükümetin ortağısın. ‘Ortağı değilim’ diyorsun lakin şartsız ortağısın. ‘Hiçbir beklentim olmadan sonuna kadar seni destekleyeceğim’ diyorsun” diye konuştu.

‘HUKUKLA HELALLEŞMEYİ KARIŞTIRMAMAK LAZIM’

Kılıçdaroğlu, iktidara geleceklerini lakin bunun kendisine yetmediğini anlatmaya çalıştığı ve Türkiye için kaleme aldığını söylediği mektubu okudu. Mektubunda, hayatının her basamağında kendisi için sarayların, konvoyların zerre kadar kıymeti bulunmadığını, konutundan ve mütevazı hayatından mutlu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Ne yapayım ben tüm bunları, konvoyları, sarayları? Tüm bunların tek bir manası var benim için, o da ülkemizin makus talihini kırabiliyor muyum? Şayet kırabiliyorsam ben iktidar olayım. Olayım ki çocuklarımıza bembeyaz bir Türkiye bırakalım. Görüntümde söyledim, ben ülkemizde iktidar olmaktan çok, iz bırakan, diğer bir miras bırakan biri olarak anılmak istiyorum. Bizden sonra da gelecek yüz tane iktidarlar da bizim üzere bir şeyler ekleyerek yürüsün. Batıda nasıl iktidar değiştiğinde kimse dert yaşamıyorsa, işte bu türlü bir Türkiye olsun istiyorum. Yaralarımızı sarmamız lazım. Biliyorum, kimileriniz zorlanıyor bu mevzuyu konuşmakta. Yaralar hala açık. Ancak yapacağız. Çocuklarımız, geleceğimiz için yapacağız. Bizim gördüğümüzü, yaşadığımızı milletimizin çocukları gelecekte yaşamayacak, yaşamamalı. Bundan daha büyük bir ödül olur mu Allah aşkına” sözünü kullandı.

‘HELALLEŞECEĞİZ DOSTLARIM’

Kılıçdaroğlu, helalleşmenin, ‘yüzleşmek, barışabilmek, devam edebilmek’ olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Hukuk öteki. Kim ne cürüm işlediyse, onun karşılığı hukuktur. Hukukla helalleşmeyi karıştırmamak lazım. Onunla aslında helalleşmek imkansız. Hukuk onun hesabını soracak. Görüntüde da söyledim. Bir de medyada kimilerinin, ‘Ne hoş, muhalefet esasen kazanıyor, ne gerek vardı tüm bunlara.’ demesine hüzünlendim. Zira bunlar, bu söylediklerimi strateji zannediyor. Ne stratejisi? Ben gelecekte, bu ülke çocuklarının, gerimden bu ülkeyi barıştırdığımı söylemelerini istiyorum. Bu türlü anılmak istiyorum. Ne stratejisi? Evlatlarımız, diyorum. Hangi strateji çocuklarımızın geleceğinden daha değerli? Helalleşeceğiz dostlarım. Açık yaralar var, biliyorum güç olacak ancak mutlaka yapacağız ve başaracağız. 28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz. Roboski ile helalleşeceğiz. Bakın hukuk öteki, helalleşme öteki. Bu insanlara devlet tazminat ödeyecek lakin bir taraftan da helalleşeceğiz. Sivas, Kahramanmaraş mağdurları ile helalleşeceğiz. Diyarbakır hapishanesi mahkûmları ile helalleşeceğiz. Varlık vergileri altında inim inim inleyen azınlıklar, 6-7 Eylül olaylarının mağdurları ile helalleşeceğiz. Mahkemelerde süründürülen askerlerimiz ve aileleri ile helalleşeceğiz. Bugün Londra’ya göç etmiş en parlak genç beyinlerimiz ile helalleşeceğiz. Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi ile helalleşeceğiz. Soma ile helalleşeceğiz. Darbeciler tarafından bir sağdan, bir soldan gencecik çocuklarımız asıldı bu ülkede. Bir sağdan, bir soldan o insanlarımızla helalleşeceğiz. 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden ve mahkemelerde süründürülen Mısra Öz ile helalleşeceğiz. Ahmet Kaya ile helalleşeceğiz. Helalleşeceğiz dostlarım. Yakın gelecekte bir gün çocuklarımız, geçmişe baktıklarında, ‘Neler olmuş fakat önümüze bakmayı bilmişiz, helal olsun onlara’ diyecekler. Laik, demokrat, insan haklarına saygılı, müreffeh, Atatürkçü bir ülkede yaşayan çocuklarımız, birileri buna yürek ettiği için teşekkür edecekler bize. Bizim iktidarımızı konuşmuyorum dostlarım, bizden sonra gelecek yüz iktidara bir kapı aralamamız gerekiyor. Yanlışsız bir kapı açmamız. Evet, bütün baskıyı biz yaşayacağız lakin birinin bunu yapması gerekiyordu. Nasip bize oldu.