Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Teknokent’te robotik ve pozisyonlandırma sistemleri üzerine alanında uzman AR-GE işçisi ile faaliyet gösteren firma, dünyayı tehdit eden Kovid-19’u insanlardan daha fazla uzaklaştırabilmenin formülü üzerinde çalıştı.

Proje yetkilileri, sloganı “sıfır temas, tam dezenfeksiyon” olan robot ile amaçlananın, insan yoğunluğunun fazla olduğu alanlarda UV-C ışığı ile bakteri ve virüsleri yok etmek olduğunu söyledi.

İnovasyon Mühendislik Genel Müdürü Erol Çıracı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, UV-C ışığının bilhassa Kovid-19 ve 80’den fazla genetik benzeşmesi olan virüsün genetik gerecine ziyan verdiğinin, bakterileri ise yüzde 99 oranında yok ettiğinin kanıtlandığını anlattı.

Geliştirdikleri robotun da UV-C ışığını gövdesi üzerinde taşıyarak sıfır temasla dezenfeksiyon yaptığını anlatan Çıracı, “Endüstriyel bir hedefle ürettiğimiz robotu sıhhat bölümüne uyarladık diyebilirim. Kısa müddette grubumuzla tahlil odaklı bir teknoloji ortaya çıkarmak istedik ve başarılı bir proje oluştu. Başlangıçta hastanelerde insansız dezenfeksiyon kanısıyla hareket etmiştik. Ama şu an insanın olduğu her yerde kullanılması gereken bir teknoloji olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.

Kovid-19 ile çaba kapsamında “COVİD-OTA” ismiyle üretimini gerçekleştirdikleri robotun fabrika, havaalanı, hastane, okullar, metro istasyonu üzere insanların ağır olarak bulunduğu kapalı ortamlarda UV-C dezenfeksiyonu sağlayan otonom bir araç olduğunu belirten Çıracı, şöyle konuştu:

“Robot öncelikle misyon yapacağı ortamın haritasını çıkarıyor. Dezenfeksiyon alanının pozisyonu, dezenfeksiyonda vazifeli kişinin yetkisi, ortamda canlı olmaması üzere durumlar denetim ediliyor. Tüm kaideler dezenfeksiyon için sağlanıyorsa robot ilgili alana girer, daha evvelce haritasını çıkardığı ortamda muhakkak noktalarda, belli mühlet durarak misyonunu tamamlar. Dezenfeksiyon esnasında odaya bir canlının girmesi durumunda, bunu algılayarak kendisini pasife alır. Zira UV-C ışığı canlılar için çok tehlikeli.”

Firma yöneticilerinden Ertul Erözdemir ise devletin yerli ve ulusal üretim davetini misyon addettiklerini lisana getirerek, salgın müddetince AR-GE grubuyla uzun müddet çalıştıklarını söyledi.

“İTHAL RAKİPLERİNDEN DAHA ÜSTÜN”

Bilhassa Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Teknopark içindeki firmaların AR-GE çalışmalarını hızlandırması talebi doğrultusunda harekete geçtiklerini anlatan Erözdemir, “Sayın Bakanımızın davetine kulak vererek ‘Ne üretebiliriz?’ dedik ve COVİD-OTA robotunu geliştirdik. Rakiplerinden bir eksiği yok. Hatta ithal rakiplerinden daha üstün diyebiliriz. Yerli mühendislik kaynağıyla üretildi. Yazılımı bize ilişkin. Yerli ve ulusal bir firmayız. Seri üretimde robotik alanda Avrupa’da kendimizi ispat edeceğimize inanıyorum. Ülkemize katma kıymeti olan, tüm dünyaya eser satan bir firma olmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.” sözünü kullandı.