MERT AYDIN

Geçen hafta David Elleray ülkemizdeydi. Jaap Uilenberg’den sonra bir hakemliğimizi düzeltme konusunda bir danışmana muhtaçlık duyuyoruz ya işte bunun için geldi ülkemize. Elleray’nin geçmiş periyodun kıymetli hakemlerinden biri olduğunu hatırlarsanız. Bunun yanında hakemlik mesleği bittikten sonra futbol kurallarını belirleyen IFAB’daki misyonundan de bahsedildiğini okumuş ya da duymuşsunuzdur. Lakin Elleray’nin öteki bir özelliği daha var.

İngiliz futbol adamı, Oxford Üniversitesi coğrafya kısmı mezunu. Oxford’da okurken bir yandan futbol hakemliği yaparken bir yandan ragbi ve kürekle uğraşıyordu. Üniversite sonrasından ülkenin en kıymetli özel okullarından birisi olan Harrow’da öğretmenliğe başladı. 30 yılı aşkın bir mühlet bu okulda coğrafya öğretmenliğinin yanı sıra yöneticilik de yaptı. Bu yüzden vakit zaman “Sosyetik Hakem” olarak da bahsedildi medyada kendisinden. Daha çok ragbi ve kriketle tanınan okula futbolu sokmayı başardı.

80’lerin ikinci yarısında hakemlikte yükselmeye başlayan Elleray, Premier Lig’in başladığı 1992’den 2003’e kadar maç yönetti. 1998 Dünya Kupası finallerine okulundaki misyonu nedeniyle gidemedi.

1989’da Liverpool lehine verdiği bir penaltı yüzünden Manchester United taraftarlarının tehditlerine maruz kaldı. Yazgının cilvesi, 1994 FA Cup finalinde bu defa United lehine verdiği penaltı Chelsea taraftarının ağzına sakız oldu.

Mesleğinde 4 sefer oyundan attığı Manchester United Kaptanı Roy Keane, Elleray, hakemliği bıraktığında ünlü hakeme imzalı formasını yolladı.

7 yıl sonra önüne geldi

David Elleray, ülkemizde görüşmeler yaparken İngiliz gazetelerine yeniden haber oldu. Lakin bu kere pek de güzel bir nedenle değil. Son vakitlerde Ada’da ırkçılık konusunda eskisine nazaran çok daha büyük bir hassasiyet var ve Elleray’nin başı bu hususta kederde.

Olay 2014 yılında bir yapılan bir toplantıyla ilgili. Hakem komitesi lideri Elleray, siyahi hakem Rob McCarthy ile el sıkışırken espri yapıyor, “Güneşte mi yandınız yoksa kömür madeninde mi çalışıyorsunuz?” Bu olay medyaya yansımıyor fakat Elleray özür diliyor. Bunun yanında mevzuyla ilgili bir kursa katılıyor.

Ne var ki ortadan 7 yıl geçtikten sonra o toplantıda yer alan bir kişi, Elleray’i ihbar ediyor.

Elleray bugün de federasyonun hakem komitesini yönetiyor. Artık bu olay ile ilgili olarak bir soruşturmayla karşı karşıya…

Atletizmde iki kayıp

Atletizm dünyası geçtiğimiz hafta iki kayıp yaşadı. İşin değişik yanı, bu iki isim de uzun mühlet neon ışıkları altında yaşadıktan sonra biraz da utanç içinde ayrıldılar dünyadan.

Senegalli Lamine Diack, 1950’lerde uzun atlamada başarılı olmuş bir atletti. Sonrasında sporun siyaset kısmına geçti. 1999’dan itibaren de dünya atletizminin işvereni oldu. Lakin 2015’e kadar süren bu süreçte yozlaşmanın da işvereni oldu.

2011’de başlayan soruşturmanın sonunda vazifeden alınmasının yanı sıra mahpus cezası da aldı. Bir vakitlerin görkemli yöneticisi 88 yaşında ve yolsuzluklarıyla baş başa vefat etti.

Amerikalı gülleci CJ Hunter hem çok başarılı bir sportmendi hem de devrin en hoş ve en tanınan atleti Marion Jones ile evliydi. Dünya Şampiyonu Hunter, BALCO skandalının baş aktörlerinden birisiydi. Skandalın öncesinde Jones ile de boşandı. Doping hem onun hem de eski eşinin mesleklerini bitirdi. Hunter da 52 yaşında öldü. Lakin mevt nedeni açıklanmadı.