2014 yılında o meşum güne kadar kusursuz bir mesleği vardı Gerrard’ın. Küçük yaşta adımını attığı Liverpool ile Şampiyonlar Ligi’nin tepesine çıkmıştı. Lakin bir türlü o şampiyonluk gelmiyordu. Ve artık 34 yaşına gelmişken bu kadar yakınlaşmışken onun kusuru her şeyi batırmıştı.
Birçoklarına nazaran İngiliz futbolunun en büyüklerinden birisi Gerrard. Ve artık Premier Lig’e menajer olarak dönüyor. Aston Villa, Dean Smith ile yollarını ayırdıktan sonra Gerrard’ı getirdi kadronun başına.

Dünya futbol tarihinin en büyük facialarından biri olan Hillsborough’da 10 yaşındaki kuzeni Jon Paul’u kaybetmişti Gerrard. Faciadan 32 yıl sonra Liverpool’a Anfield’a birinci defa rakip olarak gelecek. Maçın tarihi 11 Aralık… Steven için tahminen de hayatının en büyük imtihanı olacak.

Liverpool Akademisi’nde çalışırken 2018’de Glasgow Rangers’tan teklif almıştı Gerrard. Rangers, mali nedenlerle alt liglere düşürülmüş ve bu periyotta Celtic alıp yürümüştü. Birinci menajerlik denemesi uyuyan bir devi uyandırma misyonuydu.

2020-21 dönemi Rangers ve Gerrard’ı doruğa çıkardı. Celtic’i alt eden Glasgow kentinin mavi yarısı memnun sona ulaştı. Lakin şu günlerde maviler kan ağlıyor. Hocaları, İngiltere Premier Lig’in alt sıralarındaki bir grup için onları terk etti. Gerrard, bu tip tenkitlerle karşılaşacağını muhtemelen biliyordu. Fakat hayalindeki iş olan Liverpool menajerliği için yolun İngiltere’den geçtiğinin de farkındaydı.

İsmi en kolay okunan Polonyalı!

Polonya Ulusal Takımı’nın artık bir İngiliz oyuncusu var. Latife değil. Aston Villa’nın sağ beki Matty Cash, Andorra maçıyla birlikte Polonya formasını giymeye başladı.

Pekala bu nasıl oldu?

Cash 16 yaşında kulübü Wycombe tarafından hür bırakıldığında buhrana girmişti. Eski bir futbolcu olan babası Stuart, onu bir oyuncak mağazasına gönderdi. Orada çalışmasının gerçek hayatı öğreteceğini düşünüyordu oğluna. O denli de oldu. Kısa müddette toparlanan Matty, kendisini Nottingham Forest’ta buldu. 23 yaşında da Premier Lig’de Aston Villa formasıyla uzunluk göstermeye başladı.

İşte tam bu sırada Polonya işi çıktı. Matty’nin annesi Polonyalı. Geçen dönem Premier Lig’de iyi maçlar çıkarınca Polonya’dan teklif geldi. Muhtemelen İngiltere Ulusal Takımı’ndaki sağ bek enflasyonu, Matty’nin kısa müddette Polonya lehine karar vermesini sağladı.

Ekim ayında Polonya vatandaşı oldu Cash. Ve Andorra karşısında Polonya formasını birinci sefer giydi. Herhalde bir unvanı daha olacak. İsmi en kolay okunan Polonyalı.

İklim krizi ve futbol

Glasgow’da düzenlenen COP26 doruğundan tartışılan hususlardan bir tanesi de kısa süren kimi iç sınır uçuşlarını iptal etmek… Bu çeşit uçuşların tabiata verdiği ziyan had safhada. Lakin bilhassa Premier Lig’de kulüpler, trafikte oyalanmamak için vakit zaman 10-15 dakikalık uçuşlar yapıyorlar.

Manchester United’ın geçen ay Leicester deplasmanına 10 dakikalık bir uçuşla gitmesi büyük reaksiyon gördü. United’dan yapılan açıklama, trafik sıkışıklığıydı. Misal örnekler ziyadesiyle karşımıza çıkıyor Premier Lig’de… Avrupa’da ise kulüpler biraz daha şuurlu. Geçtiğimiz yıllarda Ajax’ın Fransa deplasmanına trenle gittiğini biliyoruz. Futbol yöneticisi Edwin Van Der Sar, iklim krizinden bahsetmişti o seyahat öncesinde.

Günümüzde iklim krizi, birçok bahsin önüne geçebilecek düzeye geldi. Ne var ki, İngiltere Premier Ligi apayrı bir şeyi temsil ediyor. Kapitalizmin merkezinde tabiata saygılı bir kulüp bulmak kolay olmayacak.