İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi İnanç Özdemir, deniz salyası olarak da bilinen ve Marmara Denizi’ni tesiri altına alan müsilajla ilgili açıklamalarda bulundu. Müsilajın temizlenmesi için kıyı kıyılarının kıymetine dikkat çeken Özdemir, “Lodos estiğinde İstanbul kıyıları rahatlıkla kumsalına bu müsilajı atabilirdi lakin artık müsilajı atacak yer yok. Kıyıların oluşturulması ve deniz çalışmalarının yapılması gerekiyor” tabirlerini kullandı.

“KUMSAL OLMADIĞI İÇİN DALGALAR MÜSİLAJI GERİ GETİRİYOR”

Kentleşmenin, betonlaşmanın ve insan gücünün denetim edilmemesinin müsilajı doğurduğunu belirten Özdemir, “Tekirdağ kıyılarından Kocaeli kıyılarına kadar kıyıda bir tahribat var. Denizin doldurularak seyahat alanlarının yapılması, yolların yapılması ve kıyıların yok edilmesi ehemmiyet arz ediyor. Bunu deniz fizikî olarak da temizleyebilir. İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin hâkim rüzgârı kuzeyli rüzgarlar ve lodos. Lodos estiğinde İstanbul kıyıları rahatlıkla kumsalına bu müsilajı atabilirdi fakat artık müsilajı atacak yer yok. Kumsal olmadığı için dalga vuruyor ancak geri getiriyor. Marinalarda sirkülasyon olmadığı için maalesef müsilajın çoğalması kelam konusu oldu” diye konuştu.

“DENİZİN ISINMASINDA DA ETKİLİ”

Müsilajın güneş ışınlarının denize geçmesine müsaade vermediğini söyleyen Özdemir, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Marmara kıyılarında denize girilmemesi gerekiyor. Denizlerimiz şu anda ısınmaya başlıyor. Belirli bir noktadan sonra müsilaj kavramı duracaktır ancak bu biteceği manasına gelmiyor zira denizde bu var. Alt katmanlara gerçek inmeye başladı. Oradaki oksijen muhtaçlığı olan canlıları da öldürüyor.”