SSB’den yapılan açıklamaya nazaran, Başkanlık tarafından yürütülen Türkiye’yi 5’inci jenerasyon savaş uçağına sahip sayılı ülkelerden biri yapacak MMU projesinin geliştirme faaliyetleri devam ediyor. Projenin ana yüklenicisi TUSAŞ daha evvel rüzgar tüneli, yıldırım test tesisi üzere yatırımlar için yerli firmalarla anlaşmış, uçağın motor geliştirmesi için de TRMOTOR ile çerçeve mukavele imzalanmıştı.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir:  “Milli Muharip Uçağımızın alt sistemlerinin de ulusal olarak geliştirilmesi, kritik teknolojilerde tam bağımsızlık amacımızda kıymetli yer tutuyor” dedi. TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil: “Milli Muharip Uçak yeni jenerasyon hava araçları üretebilmemiz için gerekli olan tüm yapıları da ülkemize kazandıracak ve havacılık endüstrinin gelişmesi için katalizör vazifesi üstlenecek” açıklamasında bulundu.

Proje kapsamında son olarak uçağın yerli güç ünitelerinin geliştirilmesi için TRMOTOR ile protokole imza atıldı. 2023 yılında birinci sefer hangardan çıkacak olan MMU projesi kapsamında gereksinim duyulacak Yardımcı Güç Ünitesi (Auxiliary Power Unit) ve Hava Türbinli Başlatma Sistemi (Air Turbine Start System) tahlillerinin geliştirilmesi için TRMOTOR şirketi ile anlaşan TUSAŞ, bu sayede MMU projesinde kritik bir kademeyi daha geride bıraktı.

Türkiye için epeyce kritik bir atak

TRMOTOR Genel Müdürü Dr. Osman Dur da hava araçları motorları ve güç sistemlerinin, teknolojik ve stratejik manada Türkiye için hayli kritik ve vazgeçilmez teknolojiler olduğunu belirterek, birebir vakitte materyal, tasarım ve üretim manasında insan kaynağı ve teknoloji açısından kritik birikimler gerektirdiğine dikkati çekti.

TRMOTOR’un bir taraftan MMU’nun özgün motoru için çalışmalarına devam ederken, öbür taraftan da APU ve ATSS geliştirme projelerini başlattığını aktaran Dur, şu tabirleri kullandı:

“Türkiye, bu vakte kadar yetiştirdiği insan kaynağı, mühendislik ve danışmanlık firmaları, üniversiteleri ve memleketler arası iş birlikleri ile bu teknolojilere sahip olacak güçtedir. Bu hafta açıklanan Ulusal Uzay Programı ile havacılık, uydu ve uzay alanındaki çalışmalar da bu teknolojilerin geliştirilmesine ivme ve güç kazandıracaktır. Hiç kuşkunuz olmasın ki uydu, uzay ve kara araçlarında olduğu üzere hava araçlarında da büsbütün bağımsız, yerli ve ulusal motorlara sahip olacağız.”