LİDER YILMAZ Ankara – Sıhhat Bakanlığı’nın belirlediği kriterler ve tüm ihtarlara karşın, aldatıcı reklam ve donanımsız hastanede yapılan obezite ameliyatı, yalnızca kilolarından kurtulmak isteyen M.Y.’nin hayatına maloldu.

Milliyet’in ulaştığı dokümanlara nazaran; M.Y. şikayetçi olduğu fazla kilolarından kurtulmak için İstanbul’da özel bir hastaneye başvurdu. Profesör unvanlı hekimin muayenesi sonucu obezite ameliyatına karar verildi. Ameliyat gerçekleştirildikten sonra M.Y’nin ağır ağrı ve şişme şikayetleri geçmedi. Hastane yetkilileri durumun “normal” olduğu bilgisini verdi. Lakin şikayetlerin devam etmesi üzerine M.Y. ikinci sefer ameliyata alındı. Durum değişmeyince üçüncü ameliyat da yapıldı. 10 gün içinde gerçekleştirilen üç ameliyata sonrası M.Y. taburcu edildi. Lakin kötüleşmesi üzerine tıpkı gün hastaneye tekrar yatırıldı. Tedaviler sonuç vermeyince bu defa, daha donanımlı öteki bir özel hastaneye nakli gerçekleştirildi. M.Y. burada da iki sefer ameliyat oldu. Lakin tüm uğraşlara karşın M.Y. ömrünü yitirdi.

4 koldan soruşturma

M.Y.’nin eşi N.Y. bir ay içinde mevtle sonuçlanan ameliyatları hem Sıhhat Bakanlığı’na hem de TBMM Dilekçe Komisyonu’na şikayet etti.

TBMM Dilekçe Kurulu Lideri AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır, daha evvel Meclis bünyesinde kurulan “Obezite Alt Komisyonu”ndaki tespit ve ikazlara karşın gerçekleşen bu olayın peşini bırakmadı. Mevzuyu Sıhhat Bakanlığı’na ileterek gereken sürecin yapılmasını istedi. TBMM’nin yanı sıra; İstanbul Sıhhat Vilayet Müdürlüğü, Sıhhat Bakanlığı Teftiş Şurası, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı dört koldan soruşturma yürüttü. Sıhhat Bakanlığı 28 Eylül 2021’de Dilekçe Komisyonu’na olaya ait kapsamlı rapor gönderdi.

Tabipler da hatalı

Raporda, müfettişlerin olaya ait yaptığı soruşturma kapsamında uzmanların “M.Y.’ye uygulanan tıbbı teşhis, takip ve cerrahinin aktüel tıp biliminin gerekleri doğrultusunda olduğu” istikametinde görüş bildirdiği lakin hastanenin obezite kaidelerine uygun altyapı ve cerrahi donanım kurallarına uygun olmadığının İstanbul Valiliği Vilayet Sıhhat Müdürlüğü tarafından tespit edildiği belirtildi.

Raporda, her ne kadar tıbbi istikametten bir ihmal, kusur yahut meslekte acemiliklerinin olmamasına karşın M.Y.’nin ameliyatını gerçekleştiren tabipler da kusurlu bulundu. Hekimlerin hastanenin kâfi donanımda olmadığını bilmelerine karşın tekrar de ameliyatı gerçekleştirdikleri belirtilen raporda, İstanbul Tabip Odası’na hata duyurusunda bulunulması ve tespitlerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma evrakı kapsamında kıymetlendirilmesi istendi.

Aldatıcı reklam yapmışlar

Raporda, toplumsal medyada yayınlanan görsel içerik ve reklamlarında, obezite cerrahisi üzere kelam konusu hastanede yapılmasına müsaade verilmeyen operasyonlara ait abartılı ve aldatıcı tanıtımların mevzuata muhalif biçimde yapıldığı ve bu nedenle daha evvel ikaz cezası verildiği de kaydedildi. Aldatıcı reklam konusunun Ticaret Bakanlığı, İstanbul Tabip Odası ve Türk Cerrahi Derneği’ne bildirildiği, ilgili tabibin da ferdî hesaplarında ameliyat talebi yaratmak için benzeri aldatıcı reklamlar yapması nedeniyle Sıhhat Bakanlığı Sıhhat Meslekleri Kurulu’na sevk edildiği anlatıldı. Adapsız ameliyat nedeniyle hastane ameliyathanesi mühürlenirken, uygulanan idari yaptırımlarla ihtarlara karşın insan sıhhatini hiçe sayarak faaliyetlerin sürdürülmesi üzerine hastane de “geçici” olarak büsbütün kapatıldı.