Koca, Bilkent Yerleşkesi’nde birlikte gerçekleşen Toplum Bilim Heyeti ve Koronavinüs Bilim Heyeti Toplantısı’nın akabinde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Koronavirüs salgınıyla çabanın bir yılı aşkın müddettir devam ettiğini anımsatan Koca, bu güç periyotların vatandaşların dikkati ve sıhhat çalışanlarının üstün çabalarıyla muvaffakiyetle geride bırakıldığını söyledi.

Koca, salgının insan sıhhati üzerindeki yıkıcı tesiri yanında çok daha kıymetli ve zorlayıcı bir istikameti daha olduğunun altını çizerek, “Salgın hayatımızı planlamamıza mani oluyor. İş yerlerimiz ekonomik planlama yapamıyor. Gençlerimiz evlilik planlarını yapamıyor. Öğrencilerimiz eğitim planlamalarını yapamıyor. Hayatın her alanında ancak her alanında öngörülebilir bir plan yapmamıza imkan tanımayan bir uğraş devrindeyiz.” diye konuştu.

Öngörülebilir bir gelecek sunabilmek için aşı programının titizlikle ele alındığını vurgulayan Koca, şöyle devam etti:

“Müsterih olunuz. Çok yakında hayatımızı planlamamız mümkün olacak. İş yerlerimiz ne vakit açılabileceklerini, öğrencilerimiz okullarına hangi kurallar altında kavuşacaklarını öngörebileceklerdir.

Hastalığın bizi en çok yıprattığı büyüklerimizin sıhhati ve kronik hastalığı bulunan vatandaşlarımızın aşılanması önceliğinde tüm hassasiyetimizi ortaya koyduk. Bu kümenin aşılanması ile daha evvel ışığı gördüğümüz tünelin ucuna hakikat ilerliyoruz. Pazartesi gününden itibaren vilayet bazında 7 günlük olay sayılarının ortalaması canlı olarak yayınlanacak. Böylece gerektiğinde Vilayet Hıfzıssıhha Konseylerimiz bölgesel olarak kararlar alabilecekler. Artık planlanabilir bir gelecek için bölgesel çalışmaların da yürütülebileceği bir periyoda geçiyoruz. Salgın idaresinde yeni devrin ismi ‘yerinde karar’ devridir.”

“2 milyon 800 bini aşkın vatandaşımızın birinci doz aşılaması tamamlandı”

Salgının daha fazla yıpratmasına müsaade verilmeyeceğini tabir eden Koca, esnafın, öğretmenlerin, sıhhat çalışanlarının önünü görebileceği, karamsarlıktan uzak bir geleceğe adım adım ilerlendiğini belirtti. Koca, “Ancak bu süreçte çok dikkatli ve birlikte hareket etmemiz gereken bir husus var. Önlemlere uymak.” ikazında bulundu.

Bakan Koca, şunları kaydetti:

“Tedbirlere kimilerimiz uyarak başarımızı sürdürmemiz mümkün değil. Ülkemizin salgın idaresindeki en büyük gücü vatandaşlarımızın ahengidir. Sizler sabrederek, gösterilen yoldan ilerleyerek bu muvaffakiyetin mimarı oldunuz. Daima birlikte gayrete devam edecek ve aydınlık geleceğimize en kısa müddette kavuşacağız.

28 gün evvel Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı aşı programımızda, bugün prestijiyle 2 milyon 800 bini aşkın vatandaşımızın birinci doz aşılaması tamamlandı. Yarından itibaren birinci aşılanan kümemizin ikinci doz aşılarına başlıyoruz. Emelimiz amaç nüfusumuzun en az yüzde 60’ının aşılanmasını sağlamaktır. Bu maksada ulaşabilmek için bütün alternatifleri zorladığımızdan emin olun.

Nüfusumuzun yüzde 3,5’ini aşılamış olmamız bir çoğunuza az bir oran üzere gelebilir. Lakin birçok Avrupa ülkesinde olduğu üzere aşı üreticisi ülkelerden biri olan Almanya’da bu oranın yüzde 3,7 olduğunu göz önünde bulundurursak, aşı konusunda ülkemizin başarısı daha iyi anlaşılacaktır. Elbette çok yakın bir gelecekte hem aşının üretimi hem de temini, bu oranı hedeflediğimiz düzeye ulaştıracaktır.”

“Yarından itibaren 70 yaş üzeri vatandaşlar aşı olmak için sisteme tanımlanacak”

Global basından da takip edilebileceği üzere aşı tedarikinde tüm ülkelerin zorluk yaşadığına dikkati çeken Koca, “Buna ürettiği aşılar kullanıma giren ülkeler de dahil.” dedi.

Koca, salgın idaresi boyunca her bahiste eleştirildiklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

“Yaptıklarımız eksik ya da fazla bulundu. Her bir eleştiriyi idaresi daha iyi nasıl yapabiliriz fikri ile sahiplendik ve rövanş almak için değil, birlikte daha iyisini başarmak için kullandık. Vicdan sahibi gönüller, verdiğimiz uğraşta ne büyük başarılara imza atıldığını kabul edecektir. Bizim milletimizin sıhhati ve huzurundan diğer hiçbir gayemiz de uğraşımız de yoktur.

Yarından itibaren 70 yaş üzeri ve cuma gününden itibaren 65 yaş üzeri vatandaşlar aşı olmak için sisteme tanımlanacak. Bilim Heyetimizin da teklifleri doğrultusunda kritik kamu hizmetlerinin aksamadan sürdürülebilmesini sağlamak ve toplumsal mobilizasyonu teşvik etmek gayesiyle, hafta sonundan itibaren başta kabine üyelerimiz olmak üzere devlet üst yöneticilerini aşılanmaya davet ediyorum. Vali, vilayet emniyet müdürü, kaymakam ve belediye liderlerimizin kendi bölgelerindeki sıhhat tesislerimizde aşılarını yaptırarak vatandaşlarımıza önderlik etmesini bekliyorum.”

“Şu an 17 aşı adayımız var”

Bakan Koca, farklı ülkelerin ürettiği Kovid-19 aşıları ortasında tercihlerini bilhassa inaktif aşıdan yana kullandıklarına işaret etti.

Bu aşının, düşük riskli ve daha tesirli olduğu istikametinde 24 Aralık’ta yapılan basın toplantısında açıklama yaptığını hatırlatan Koca, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu tercihimiz birçok kesitten tenkitler almıştı, fakat süreç bir defa daha haklı olduğumuzu gösterdi. Şu anda başta Avrupa Birliği olmak üzere birçok ülke, inaktif aşıya yönelmiş durumda.

Elimizdeki bilgilere nazaran aşı, koronavirüs çabasında en tesirli çıkış yolu olarak görünüyor. Fakat Dünya Sıhhat Örgütü Genel Yöneticisi, birkaç gün evvel yaptığı açıklamada, toplam nüfusu 2,5 milyara ulaşan yaklaşık 130 ülkenin Kovid-19 aşısı temin edemediğini duyurdu. Ülkemiz ise yaklaşık 15 milyon doz aşıyı temin etti ve toplamda 100 milyon dozdan fazla aşı için mutabakatlarını tamamladı.

Bununla da kalmadık. Yerli aşı projelerimizi gün ve gün takip ederek hayata geçmesi için çaba sarf ettik. Şu an 17 aşı adayımız var. Bugün en önde giden aşı adayımız için Faz 2 insan deneylerinin gönüllüleri aşılanmaya başlandı.”

Yerli aşı çalışmalarının muvaffakiyete ulaşmasının Türkiye açısından kıymetli olduğu kadar umudunu bu topraklara bağlamış ülkeler için de son derece bedelli olduğunun altını çizen Koca, “Tüm dünyada aşıların devreye girişi Kovid-19 çabasında yeni bir umut doğmasına yol açtı. Lakin gerisi sıra gelen mutasyon haberleri yeni sorular ve yeni sıkıntılar ortaya çıkarmaktadır.” dedi.

“Kaynağı muhakkak olmayan çok sayıda mutasyon ülkemizde de görülmektedir”

Bakan Koca, dünyanın üç ülkesinde görülen kıymetli mutasyonları ve tesirlerini yakından takip ettiklerini lisana getirerek, “Bunların dışında klinik seyir bakımından farklılık göstermediğini düşündüğümüz kaynağı muhakkak olmayan çok sayıda mutasyon, dünyada olduğu üzere ülkemizde de görülmektedir.” diye konuştu.

Bugüne kadar mutasyon tespit edilerek halk sıhhati laboratuvarına gönderilen 3 bin 758 örnekten 416’sının tüm genom sekansının incelendiğini anlatan Koca, “263 İngiltere (B.1.1.7), 23 Güney Afrika (B.1.351) varyantı, 106 kökeni muhakkak olmayan varyant tespit edildi. İngiltere’de başlayan mutasyonun, hastalığın seyrinde bir değişiklik yapmamakla birlikte bulaşıcılığını artırdığına yönelik değerli bulgular vardır. Güney Afrika ve Brezilya mutasyonları ise şimdi bilinmezliğini koruyor.” dedi.

Koca, mutasyonlu virüse ait şu bilgileri verdi:

“Mutasyonların varlığı, kısıtlamalarla ilgili takvimimizi de etkiliyor. Bilim Heyetimizin tavsiyesi, kısıtlamaların hafifletilmesinde tez etmeden hadise seyrinin takip edilmesi istikametinde. Virüs mutasyona uğramış olsa da virüs tıpkı virüs, önlemler birebir, korunma yolları da tıpkı. Bulaştırıcılığın artmasından ötürü birebir önlemlere daha dikkatli bir formda uymalıyız.

İstediğimiz düşüşü yakalarsak kısıtlamaların, tekrar elbette önlemler eşliğinde, hafifletilmesi en kıymetli gündemimiz. Sizlerden artık sabretmenizi değil, yalnızca kurallara daha sıkı sarılmanızı talep ediyorum. Çok yakında daha olağan kurallarda yaşayacağız. Önümüzdeki hudutlu günleri, maske, ara ve paklık kurallarının yanı sıra genel önlemlere ve kısıtlamalara sıkı sıkıya riayet ederek atlatmalıyız. Bilhassa kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız. Çabayı kazanmak için birlikte davranmak zorundayız.”

Mutasyonlu virüslerle ilgili değerlendirmesi sorulan Bakan Koca, yeni önlemler manasında Bilim Heyeti’nin şu an var olan önlemlerin devamından yana olduğunu tabir ederek, “Yeni bir önlem eği şu an teklif olarak düşünülmüyor. Var olan önlemlerin devamı teklif olarak düşünülüyor.” dedi.

Mutasyonlu virüslerin dünyada bilhassa Avrupa ülkelerinde salgının seyrinde tesirinin fazla olduğunu bildiklerini lisana getiren Koca, “Ülkemizde mutasyonların bölgesel bir farklılığa yol açmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.” diye konuştu.

Koca, mutasyon sayılarının giderek artmaya devam ettiğini fakat var olan olay sayılarında değerli oranda bir tesirinin şu an olmadığını gördüklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Ülkede yaygın olarak bütün vilayetlerimizde misal biçimde bilhassa son iki hafta olay artışının olduğunu genel olarak görüyoruz. Özelde mutasyonun bulunduğu bölgede daha ağır bir artış halinde bir müşahedemiz şu an yok fakat bunu da çok yakından takip ediyoruz. Bu manada bir gelişme olursa aslında paylaşmış oluruz. Fakat mutasyonda bizim temel üzerinde durmamız gereken mevzu şu an mutasyonda bulaştırıcılığın daha fazla olduğu. Yani daha evvel 10-15 dakikada bir ortada bulunmakla geçen virüsün daha kısa müddetle bu bulaştırıcılığı olduğunu biliyoruz. Ve hala virülansı üzerinde virüsün bir tesirinin olmadığını biliyoruz lakin Güney Afrika ve Brezilya için bu manada farklı birtakım yaklaşımlar kelam konusu. Bununla ilgili daha net bir şey şu an söyleyemiyoruz. O nedenle bizim bu mutasyonların görüldüğü şu devirde bilhassa önlemler noktasında daha hassas davranmamız gerektiğini tabir etmek istiyorum.”

Bakan Koca, Bilim Konseyi üyeleriyle birlikte ikinci doz aşılarını yaptırdı

Bakan Koca, bir öteki soru üzerine bugün Bilim Konseyi üyeleriyle birlikte toplantıdan evvel Kent Hastanesinde ikinci doz aşılarını birlikte yaptırdıklarını bildirdi.

Son partide gelen aşıların 14 günlük tahlillerinin tamamlandığını, bu nedenle 70 ve cuma günü 65 yaş üzerine olmak üzere aşı takvimini genişletmiş olduklarını aktaran Koca, “Onun için bundan sonraki devirde 65 yaşa kadar vatandaşımızı sıhhat kuruluşlarımızda aşılamaya davet ediyorum. Önümüzdeki süreçte giderek aşılama tedariki ile birlikte takvimi de genişleteceğimizi esasen biliyorsunuz. Bu devirde daha evvel 50 milyon doz aşı için bir kontrat yapılmıştı. 50+50 milyon talebimiz biçimindeydi. 100 milyon doz aşının kontratının imzaladığını söyleyebilirim.” sözlerini kullandı.

YÖK’ün üniversitelerde bahar periyodunda yüz yüze eğitime ait Bilim Konseyi’nden acil görüş istediğinin hatırlatılması üzerine Bakan Koca, “Bu hususla ilgili Bilim Konseyimiz görüşüyor. Zannediyorum biz bu hafta bu mevzuyla ilgili bir yanıt vermiş olacağız. Lakin şunu söyleyebilirim; şu an salgının geldiği seyir hadiselerin bilhassa son iki hafta giderek bir artış içinde olduğu, mutasyonların giderek varlığını gösterdiği biçiminde. Bilhassa yüz yüze eğitimin uygulamalı eğitimler dışında bu devirde başlatılmasının risk teşkil ettiğini şimdiden söyleyebilirim.” diye konuştu.

Yüz yüze eğitimdeki öğrenmenler Şubat sonunda aşılama takvimine alınacak

Koca, bir öbür soru üzerine yüz yüze eğitime geçecek okullar için Ulusal Eğitim Bakanlığından listelerin alındığını tabir ederek, “Şubat sonuna yanlışsız öğretmenlerimiz için de, bilhassa eğitim başlanacak olan sınıflar için söylüyorum, aşılama takvimi başlamış olacak.” dedi.

Aşı konusunda başından beri bütün tedarik edilebilecek aşılarla ilgili devrede olduklarını belirten Sıhhat Bakanı Koca, inaktif aşının klasik ve muteber olduğu için bilhassa devrede olduklarını vurguladı. Koca, “Ama öteki aşılarla ilgili de birinci günden itibaren hem AstraZeneca, hem Sputnik, hem Pfizer-BioNTech aşısıyla ilgili başından beri devrede olduk. Fakat gönlümüz sağlam aşıyı daha çok temin etmekten yana oldu.” diye konuştu.

Koca, alabilme potansiyelini düşünerek 4 ay kadar evvel Rusya’dan Sputnik, Çin’den CoronaVac ve Türk bilim insanlarının geliştirdiği Pfizer-BioNTech aşılarının faz-3 çalışmalarının Türkiye’de başlatılmasını, bilhassa Türk toplumundaki tesirini ve sonuçlarını görerek, buna nazaran aksiyon almak istediklerini söylediğini hatırlattı.

BioNTech ve Sinovac’ın faz-3 çalışmasının başladığını, hatta Sinovac’ın faz-3 çalışmaları için bakanlık olarak dayanak verdiklerini anlatan Koca, Sputnik ile ilgili de toksikolojisinin istenilen kaidelerde sağlanması için karar verildiğini söyledi.

“Nisan ayına kadar kim bize aşıyı verecekse o firmalarla devrede olduk”

Bundan sonraki süreçte Sputnik aşısını temin noktasında devrede bulunduklarını ve hatta Türkiye’de üretiminden yana olduklarını kaydeden Koca, bu hususta görüşmeler ve çalışmaların devam ettiğini aktardı.

BioNTech aşısı için de başından beri şirketinin sahibi Uğur Şahin ile devrede olduklarını anlatan Koca, şöyle devam etti:

“Almanya’nın satışı Pfizer tarafından değil, BioNTech tarafından yapılmış oluyor. Yani Uğur Hoca’nın bu noktada yetkisinde ilerliyor. Başından beri bu görüşmelerde bizim için değerli olanın mart, en geç nisan ayında teslim edilebilecek aşının değerli olduğunu söyledik. Birçok firma sizinle mukavele yapmak istiyor lakin mart ve nisan ayına kadar verebileceği aşının olmadığını biliyoruz. O nedenle biz yerli aşının daha sonraki devirde zati devreye gireceğini düşündüğümüz için, bizim toplumumuz için de nisan ayına kadar aşılamayı hedeflediğimiz için nisan ayına kadar kim bize aşıyı verecekse, o firmalarla daima başından beri devrede olduk.”

BioNTech ile yaptıkları kontrattan kelam eden Bakan Koca, en son geçen hafta Uğur Şahin ile görüştüklerini ve bu ay için BioNTech aşısının ayrıyeten gelmiş olacağını anlatarak, şunları kaydetti:

“Miktar olarak muhtemelen 500 ile 800 bin ortası gelmiş olacak. Lakin şunu söyleyebiliriz, Mart sonunda 4,5 milyon, 5 milyona tamamlama ihtimali de olmak üzere gelmiş olacak. Kontrat aslında imzalanmıştı ve bu aşıldı. 30 milyona kadar da opsiyonel olarak imzalanmıştı, o dediğim tarihte. Ek olarak 50+50 milyon talebimiz vardı Sinovac’tan. İkinci 50 milyon için de kontrat imzalandı. Hasebiyle 100+5 milyon fakat o 5 milyon, 30 milyon opsiyonel olmak üzere mart sonuna kadar 5 milyon. Yani 130 milyona yakın bir aşının mukavelesinin yapıldığını söyleyebilirim. Bize özetle mart yahut nisan ayına kadar aşıyı verebilecek her firmadan alma eforu içinde olduğumuzu vatandaşımız bilmiş olsun.

Aşı global bir savaşa döndü ve bu manada yapılan birçok şeyin olduğunu biz biliyoruz lakin biz vatandaşımızı dünyada en az etkilenen ve bu tedariği sağlayan ülke olma noktasında ağır bir uğraş ve uğraş içindeyiz. Bundan da emin olalım. Artık bundan sonraki süreçte aşının gelişiyle de ilgili doğrusu ‘Bugün şu kadar geldi, bu kadar gelecek’ üzere söylemekten yana değiliz. Zira bunun da diğer ülkeler nezdinde birtakım problemler oluşturduğunu, hem firma hem aşının geldiği ülke de kendi vatandaşını aşılamak manasında. Mesela dün ve bu sabah ayrıyeten aşı gelmiş oldu Türkiye’ye. Ancak biz bunu söylemedik. Artık birinci sefer benden duyuyorsunuz. Onun için vatandaşımız müsterih olsun. Biz daha fazla aşıyı birçok firmadan getirmek noktasında ağır bir uğraş içindeyiz. Bundan emin olalım.”

Yerli aşıya ait çalışmalarda gelinen noktaya ait soru üzerine Koca, şunları söyledi:

“Faz-1 çalışması devam ediyordu, bitmişti, Faz-2 çalışması bugün başlamış oldu. Yani, inaktif daha evvel Faz-1 çalışması başlanan ve biten aşının bugün Erciyes Üniversitesinde Faz-2 çalışması başlamış oldu. Zannediyorum 1 hafta yahut 10 gün içinde, çok geç olmayacak, en az 3 aşının Faz-1 çalışması için de müsaade verilerek başlanmış olacak ve her geçen gün bu sayılar giderek artmış olacak. Değerli olan bu periyotta, bu aşıları erken devirde yerli aşıyı geliştirebilir olmak. Yani preklinik safhası bitti, insan çalışmaları safhasına geçilmiş oldu. Zannediyorum Faz-3 çalışmasına daha evvel de söylediğim formuyla nisan ayı ve sonrası devirde de öteki aşılar olmak üzere başlamış olacağız.”

Bakan Koca, daha evvelki günde ortalama 1,5 milyon aşı yapılabileceğine ait açıklaması hatırlatılarak, “11 bin bireye kadar bu sayı düştü. Herkes merakla aşı bekliyor durumda. Günlük aşı sayısının bu kadar düşmesindeki sebep nedir?” halindeki soru üzerine, “(Yapılabileceğini söylemiştim) dediniz, evet o denli söylemiştim. Yani Türkiye’nin aşılama potansiyelini söylemek istemiştim. Biz gerektiğinde 1,5 milyona kadar, hatta 2 milyon bile olabilir, aşı yapabilecek sıhhat sistemi olarak potansiyele sahibiz. Ben sıhhat sistemimizin bu noktadaki altyapısını ve güçlülüğünü tabir etmek için söyledim.” diye konuştu.

“İkinci dozlarını da garanti ederek biz bu aşı programını yönlendirdik”

Koca, bir aşı odasında 50 kişinin aşılanabilmesi halinde günde 2 milyon kişinin aşılanabileceğini belirterek, şöyle devam etti:

“Çok rahatlıkla iki-üç katına da arttırabiliriz, kâfi ki aşımız olsun. Bu potansiyelimiz var, bu manada sorun yok. Hasebiyle aşının tedarikiyle birlikte biz bunu esasen başlatmış oluyoruz. Şu periyoda kadar 75 yaş ve üzeriydi, ortalama ne kadar? 2,7 milyon kişiyi biz aşmış olduk. Niçin? Elimizdeki aşıyı düşünerek. İkinci dozlarını da garanti ederek biz bu aşı programını yönlendirdik. Yani gelen her aşıyı çabucak yapan değil, ikinci dozlarının garanti edilerek yol alınması gerektiğini baştan itibaren düşündük lakin önümüzdeki süreçte giderek bu tedarik daha ağır bir halde sağlanırsa o durumda daha fazla aşı yaptığımızı vatandaşımız da görmüş olur.”

Bir gazetecinin, “Mutasyonlu hadiselerin görüldüğü vilayet sayısı ve vilayetleri paylaşabilir misiniz? Mutasyonlu vilayetlere özel önlemler gelebilir mi?” biçimindeki soru üzerine Koca, “Mutasyonun tipine bağlı. Yani mutasyon şayet sahiden o bölgede çok değerli bir sorun haline geldiyse o durumda o bölge için mutasyona özel bir ekip yaklaşımlar geliştirmek gerekebilir mi, Bilim Heyeti o devirde tartışır ancak şu devirde, şu an bizim gördüğümüz mutasyonun Türkiye için bu manada bir sorun oluşturmadığını, her geçen gün vilayet sayısının ve mutasyon sayısının arttığını da biliyoruz. 28 ili geçti, zannediyorum 32, hatta 33 ile kadar çıkmış oldu.” dedi.

Gelecek periyotta hadise artışı seyrinin kendileri için daha manalı olacağını söyleyen Bakan Koca, şöyle devam etti:

“Buradan kastettiğim bilhassa şuydu; biz haftalık hadise sayısını, 100 binde görülen olay sayısını pazartesiden itibaren açıklamak istiyoruz. Burada birtakım vilayetlerimizde olay sayılarının az olduğunu, birtakım vilayetlerimizde de yer yer fazla olduğunu biliyoruz. Hatta ilçe bazında birtakım yerlerde daha düşük olduğunu biliyoruz. O durumda Bilim Heyeti bununla ilgili bir temel belirleyecek. Bu temel doğrultusunda gerektiğinde vilayet, hatta ilçe bazında birtakım kararları almak mümkün olacak ve bunu da şeffaf bir formda pazartesiden itibaren hadise ile birlikte, alınan kararla birlikte açıklamak istiyoruz. Yani vatandaşımızın bölgesinde olaya daha şuurlu katılarak, niçin yasak geldiğini görerek, bunun düşürülmesi için ne yapabileceğini düşünerek mülki amirlerle birlikte hareket etmesinin daha yanlışsız olacağı kanaatini taşıyoruz Bilim Şurası olarak.”

Restoran ve kafelere ait kısıtlamalarda yakın devirde gevşeme olup olmayacağına yönelik soru üzerine Bakan Koca, şunları kaydetti:

“Vakanın seyri, salgının seyri bunu belirleyecek lakin mart ayından itibaren, bilhassa pazartesi gününden itibaren hadise sayılarını vilayet bazında açıklayacağımızı söylemiştim, mart ayından itibaren de vilayetler bazında hadise sayısına nazaran birtakım kısıtlamaları kaldırmak, gevşetmek yahut arttırmak gerekebilir. Bunu Bilim Heyeti çalışıyor ve onu da aslında önümüzdeki günlerde yahut önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde açıklamış oluruz. Yani bölgesel bazda, vilayetler bazında birtakım kısıtlamaları gevşetmek mümkün olabilir. Teklif olarak bunu sunacağımızı söyleyebilirim.”