Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları…

Türk-Amerikan toplumunun değerli üyeleri, TASC’ın bedelli yöneticileri ve mensupları, Aziz kardeşlerim, Sizleri en kalbi hislerimle, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Aranızda şahsen bulunamasam da, bu manalı günde sizlerin heyecanını paylaşmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.

TASC-TV’nin milletimiz, soydaşlarımız ve tüm kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Türk-Amerikan toplumunun temsil gücünü değerli ölçüde artıran TASC’ın hayata geçirdiği TASC TV, çok kısa vakitte büyük beğeni topladı. Türk-Amerikan toplumundan gelen talep üzerine de 24 saat kesintisiz yayına geçildi.

TASC TV’nin anavatandan uzakta yaşayan; lakin kalpleri Türkiye için çarpan siz kardeşlerime faydalı hizmetler sunacağına inanıyorum. Bu hoş projeyi hayata geçiren TASC İdare Kurulu’nu, TASC TV’de misyon alan tüm çalışanları can-ı gönülden tebrik ediyorum.

Değerli kardeşlerim, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri ortasında ortak çıkarlara dayalı, güçlü, kapsamlı stratejik müttefiklik münasebeti vardır. Bağlantılarımızda vakit zaman görüş ayrılıkları olsa da, paydaşlığımız bugüne kadar her türlü zorluğun üstesinden gelmeyi başarmıştır.

 Son periyotta de, Türk-Amerikan dostluğunun önemli halde test edildiği bir süreci daima birlikte yaşadık. Bilhassa PKK terör örgütü ve uzantılarıyla uğraş konusunda NATO Müttefikimizden istek ettiğimiz dayanağı ve dayanışmayı göremedik.

Tıpkı halde, Amerikan makamlarına ilettiğimiz klasörler dolusu kanıtlara karşın, FETÖ elebaşıyla ilgili 4 yıldır hiçbir adım atılmaması, milletimizi ve 251 şehidimizin ailesini derinden yaralamıştır. Demokrasi ve özgürlükler konusunda tez sahibi bir ülkenin, demokrasiye kast eden darbecilere kucak açması, çok büyük çelişkidir.

Geçmişte yaşanan deneyimler, bir terör örgütü eliyle başkasını ortadan kaldırmaya çalışmanın yanlışlığını acı bir halde göstermiştir. Gerçekten Amerikan Kongresine yönelik menfur harekette başı çekenlerin, bölücü örgütün Suriye kolu YPG/PYD ile irtibatları ortaya çıkmıştır.

Bu taarruzla terörün, insanlıkla bir arada demokrasinin de düşmanı olduğu bir kere daha anlaşılmıştır. Global barış ve istikrar maksadıyla çalışan tüm ülkelerin terörle uğraş konusunda ortak bir tabanda buluşması, teröre karşı prensipli ve dengeli hareket etmesi, bu bakımdan büyük kıymet arz ediyor.

Özellikle geçen hafta yaşanan 13 insanımızın şehit edildiği kalleş terör saldırısı sonrasında, tüm müttefiklerimizden net bir tavır bekliyoruz. Türkiye, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da terörle gayretini hudutları içinde ve dışında kararlı bir formda yürütecektir.

Ne ülkemizin, ne de bölgemizin geleceğinde, DEAŞ’ından PKK’sına, FETÖ’sünden YPG’sine kadar eli kanlı katillerin hiçbirine yer yoktur. Türkiye olarak, Amerika ile ortak menfaatlerimizin görüş ayrılıklarımızdan çok daha fazla olduğu inancındayız. Bu anlayışla uzun vadeli bir perspektifle, kazan-kazan temelinde yeni Amerikan idaresiyle işbirliğimizi daha da güçlendirmek istiyoruz. Türkiye, iki ülke ortasındaki müttefiklik ve stratejik iştirak bağlantısına yaraşır formda üzerine düşeni yapmayı sürdürecektir.

Değerli dostlarım, Her ihtilaftan medet uman Türkiye aykırısı çevreler, Amerikan kamuoyunu aleyhimize yönlendirebilmek için ağır gayret içerisindedir. Bu çevrelerin palavra ve iftiralarına kesinlikle sizler gereken yanıtı veriyorsunuz. Amerikan toplumunun Türkiye’yi daha iyi anlaması için de gayret gösteriyorsunuz.

Sizlerin çabaları hem iki ülkeyi, hem de iki halkı birbirine daha da yakınlaştıracaktır. Türk-Amerikan toplumu bugün 300 bin kişiyi aşan güçlü bir nüfusa sahiptir. Ticaret ve bilim başta olmak üzere pek çok alanda elde ettiğiniz muvaffakiyetler bizler için gurur kaynağıdır. Bu başarılarınız sayesinde etkinliğinizin de arttığına inanıyorum. 

Sizleri Türkiye’nin ve kültürümüzün doğal birer elçisi görüyoruz. Sizlerden Türk-Amerikan bağlarındaki pürüzlerin aşılması ve işbirliğinin güçlenmesi yolunda daha fazla efor bekliyoruz.

Amerika Birleşik Devletlerinde İdare; Kongre, basın, seçmen kitleleri ile kamuoyundan gelen davet ve yönlendirmelere son derece açıktır. Türk-Amerikan toplumunun da hem ferdî seviyede, hem çatı kuruluşları ve dernekleri aracılığıyla sesini daha fazla duyurması gerekiyor.

Türk toplumu, Türkiye algısını etkileyebilecek her türlü faaliyete ve yayına, reaksiyonunu hızla göstermeli ve bunu bir davranış biçimi haline getirmelidir. Bu çerçevede, 2016 yılında kurulan TASC’ın çalışmalarına büyük ehemmiyet verdiğimizi, bu çalışmaları desteklediğimizi belirtmek isterim.

TASC’ın Türk-Amerikan toplumunu ilgilendiren sıkıntılarda ve Kovid-19 salgını boyunca öncü rol oynadığını da memnuniyetle müşahede ettik. Bugün, 24 saat kesintisiz yayın hayatına başlayan TASC TV’nin de Türk-Amerikan toplumuna büyük katkılar sağlayacağından eminim.

Bağlantı çağının getirdiği imkânlardan da yararlanarak, TASC TV ve gibisi teşebbüslerin, Türk-Amerikan toplumunun kendine olan itimadını pekiştireceğine, birlik ve beraberliğini artıracağına inanıyorum. Bu fikirlerle, TASC TV’nin Amerika’da yaşayan vatandaş ve soydaşlarımıza güzel uğurlu olmasını diliyorum.

Bu çalışmada emeği geçen, başta TASC gönüllüleri olmak üzere herkesi tebrik ediyorum. Bu vesileyle Amerika’da yaşayan vatandaşlarımıza ve soydaşlarımıza en kalbi muhabbetlerimi iletiyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. TASC TV iyi olsun. Kalın sağlıcakla…