Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;?Türk Kurulu Medya Forumu’nun başarılı geçmesini tememni ediyorum. Forumumuza teşrif eden pahalı iştirakçilere tarih, medeniyet ve kültür kenti hoş İstanbulumuza hoşgeldiniz diyorum.

Malumunuz 2019 yılındaki Türk Kurulu Başkanlar Doruğu’nda, Milletlerarası Medya Forumu düzenlenmesine yönelik bir kıymetlendirme yapmıştık. Müdeakiben ülkemizin konut sahipliğinde bir medya forumu tertip edilmesi kararı alınmıştı. Ortak irademizin ve uğraşlarımızın sonucunda bugün medya forumunun hayata geçirilmesinden büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. Üç gün boyunca sürecek toplantıların en çok istismar ve ihmal edilen alanlardan olan medya konusunda ülkelerimiz ortasındaki dayanışmanın güçlenmesine vesile olmasını diliyorum.

“SIK SIK DEZENFORMASYON KAMPANYALARINA MARUZ KALIYORUZ”

Günümüzde toplumsal medyanın da yaygınlaşmasıyla birlikte tüm insanlıkla bir arada biz de sık sık dezenformasyon kampanyalarına maruz kalıyoruz. Palavra ve çarpıtılmış haberler sebebiyle dünyada milyonlarca savunmasız insanın hayatı kararmakta önemli travmalar ve dramlar yaşanmaktadır. Hiçbir kontrolün yahut otokontrolün olmadığı toplumsal medya mecraları bugün hem demokrasiyi hem toplumsal barışı hem de devletlerin ulusal güvenliğini tehdit eder pozisyona gelmiştir.

“ULUSLARARASI MEDYA ORGANLARI ERMENİSTAN’IN RESMİ HABER AJANSI ÜZERE HAREKET ETTİ”

Dijital faşizmin yıkıcı tesirinden ne kadar gelişmiş olursa olsun hiç bir ülke ve toplum azade değildir. Türk dünyası dijital faşizmin yanı sıra milletlerarası medyanın ikili standardından da muzdariptir. Bilhassa 44 gün süren Dağlık Karabağ savaşı sırasında şahit olduğumuz iki yüzlü hal sıkıntının ülkelerimiz açısından değerini ortaya koymuştur. Ermenistan ordusunun sivil amaç alan katliam ve balistik füze akınları hiç gündeme getirilmedi. Medya bağımsızlığından ve objektiflikten bahseden milletlerarası medya organları Ermenistan’ın resmi haber ajansı üzere hareket etti.

“İLETİŞİM SIKINTISINI DİĞERLERİNE HAVALE EDEMEYİZ”

Karabağ savaşı ülkelerimiz ve Türk dünyası ile ilgili gerçeklere karşı uygulanan basın ambargosunun ne birinci ne de son örneğidir. Kelamda soykırım savları başta olmak üzere tarihimizi ulusal güvenliğimizi ve milletimizin kıymetlerini amaç alan birçok mevzuda emsal tavırlarla karşılaşıyoruz. Yaşadığımız acı deneyimler ışığında şu gerçeği artık hepimiz açık ve net bir biçimde görebiliyoruz. Nasıl savunma sanayii ve askeri bahislerde büsbütün yabancılara bel bağlamıyorsak, irtibat sorununu de diğerlerine havale edemeyiz. Oryantalist bakış açısıyla daima bizlere insan hakları, demokrasi ve özgürlük dersi verenlerin vicdan ve meslek ahlakına güvenemeyiz. Başka stratejik sorunlarda olduğu üzere medya ve irtibat konusunda da kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz.

Türk dünyası olarak bu konuda insiyatif almalı, deneyim paylaşımına gitmeli, güç birliği yapmalı ve elimizdeki imkanları en tesirli halde değerlendirmenin yollarını aramalıyız. Esaslı geçmiş güçlü gelecek temasıyla düzenlediğimiz forumun bizlere bu noktada güçlü bir platform kazandıracağına inanıyoruz. Forum vesilesiyle Türk dünyasındaki dayanışmayı geliştirmeyi karşılıklı inancı pekiştirmeyi, dezenformasyonla çaba, bilgi güvenliği, ulusal bilgi teknolojileri atağı ve ortak kültürü önceleyen sinema, dizi projeleri üzere konularda işbirliğimizi ilerletmeyi istek ediyoruz. Kritik bir devirde ve uzman isimlerin iştirakiyle düzenlenen forumun bizi bu amaçlarımıza bir adım daha yaklaştırmasını temenni ediyorum. Türk Kurulu Medya Forumu’nun hayırlara vesile olmasını diliyor emeği geçenleri tebrik ediyorum. Sizlerin şahsında Türk dünyasındaki tüm kardeşlerimize, soydaşlarımıza en kalbi muhabbetlerimi iletiyorum.