Kamuoyunda ‘Aleyna Çakır’ olarak bilinen Sema Esen’in (21) geçen yıl 3 Haziran’da Keçiören’deki konutunda meyyit bulunmasıyla ilgili soruşturmada, sevgilisi olduğu belirtilen Ümitcan Uygun gözaltına alınıp, özgür bırakıldı. Uygun, Esen’e vefatından yaklaşık 3 ay evvel şiddet uyguladığı anlara ilişkin manzaraların ortaya çıkması üzerine tekrar gözaltına alınıp, sözünden sonra hür bırakıldı.

Esen’in vefatına ait hakkında yürütülen soruşturma süren Uygun’un şiddet uygulaması ile ilgili soruşturma sonunda ‘konut dokunulmazlığını ihlal’ ve ‘tehdit’ cürümlerinden açılan davada tutuksuz yargılaması sürüyor.

‘UYUŞTURUCU’DAN 6 AY TUTUKLU KALDI

Ümitcan Uygun’un, Sema Esen’in vefatından sonraki süreçte bu sefer 2 bayanla birlikte uyuşturucu husus kullandığına ait manzaraları ortaya çıktı. İmgeler üzerine 10 Ocak’ta gözaltına alınan Uygun, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece ‘uyuşturucu ve uyarıcı husus kullanmak ve kullanılmasını alenen özendirmek’ hatasından tutuklandı. Uygun, avukatının tutukluluğa itirazı üzerine yaklaşık 6 ay sonra 17 Temmuz’da Ankara 1’inci Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla tahliye edildi. Uygun ve yanındaki bayanlardan Fadime Büşra G. hakkında, ‘uyuşturucu kullanımını alenen özendirmek’ cürmünden iddianame düzenlendi.

ESRA’NIN VEFATIYLA İLGİLİ GÖZALTINA ALINDI

Ümitcan Uygun, tahliye olduktan 2 hafta sonra, 3 Ağustos’ta bu defa Esra Hankulu’nun Mamak ilçesi Akdere Mahallesi’ndeki meskeninde meyyit bulunmasıyla ilgili gözaltına alındı. Hankulu’nun, ölmeden evvel Uygun ile birlikte olduğu, meskende ayrıyeten Hankulu’nun arkadaşları Furkan G. (18) ve Dilan C.’nin de (20) bulunduğu belirlendi. Furkan G. ve Dilan C. de gözaltına alındı.

ÖN OTOPSİ RAPORU ÇIKTI

Mevti kuşkulu bulunan Esra Hankulu’nun ön otopsi raporunda, beyin zarında travmatik olmayan kanama ve akciğerlerde iltihaplanma tespit edildi. Bu bulguların haricinde bedende rastgele bir darp, cebir, kesici, delici alet izi ve ateşli silah yarasına rastlanılmadı. Rastgele bir zehirlenme durumuna yönelik alınan bulgular, toksikolojik inceleme emeliyle Kimya İhtisas Laboratuvarı’na gönderildi. Hankulu’dan alınan örnekler, kesin mevt nedeninin belirlenmesi için İstanbul İsimli Tıp Kurumu’na gönderildi.

‘ÖLÜMÜYLE İLGİM YOK’

‘Uyuşturucu temini’ ve ‘fuhuşa aracılık yapma’ tarafından de hakkında inceleme yapılan Ümitcan Uygun’un, Esra Hankulu’nun vefatıyla ilgili soruşturma kapsamında birinci sözü ortaya çıktı.

Uygun’un, “Geceyi bir arada geçirdiğimiz yanlışsız; lakin ben sabah konuttan çıktığım sırada Esra sağlıklı ve kendindeydi. Daha sonra meskende bulunan başka arkadaşları beni aradı ve Esra’nın ağzından kan geldiğini söyledi. Ben de polise haber vermelerini istedim. Esra hayatını kaybettiği için üzgünüm, vefatıyla bir ilgim yoktur” dediği öğrenildi.

‘ÜMİTCAN ESRA’YI KUCAKLAYIP GÖTÜRDÜ’

Öte yandan gözaltında bulunan Furkan G. de tabirinde, 2 yıldır birlikte olduğu sevgilisi Dilan’ın, Esra ile arkadaş olduklarını söyledi. Furkan G., Esra’nın Ümitcan Uygun ile ise bir müddettir sevgili olduklarını ileri sürdü. Dilan ve Esra’nın akşam konutuna geldiklerini, daha sonra Esra’nın Ümitcan Uygun’a bildiri atıp meskene davet ettiğini, bir müddet alkol aldıktan sonra gece çorbacıya gittiklerini, akabinde daima birlikte Esra’nın konutuna geçtiklerini anlattı.

Konutta Esra Hankulu’nun, alkolün tesiriyle ağlamaya başladığını, hayatını kaybeden babasının mezarına gitmek istediğini söylediğini belirten Furkan G., “Biz de saatin geç olduğunu, bu saatte mezarlık ziyareti olmayacağını söyledik. Esra bir anda kilitlendi ve düştü.

Esra’yı banyoya taşıdık. Ayılması için soğuk suya tuttuk. Esra ayıldı ve kendine geldi. Daima birlikte salona geçtik. Ümit ve Esra salonda kanepeye uzandı. Sabah ezanından sonra Ümit, Esra’yı kucaklayıp odaya götürdü. Esra ile konuşuyorlardı yani Esra baygın ya da uyur vaziyette değildi” dedi.

Furkan G., saat 08.00 sıralarında, Ümitcan Uygun’un meskenden çıktığını söyleyerek, “Çıkarken bize hiçbir şey söylemedi. Gece bizim yanımızdayken babasıyla sabah işe geleceğine dair konuşmaları olmuştu. Saat 14.00 sıralarında Dilan tuvalete gitmek için uyandı. Yaklaşık 2-3 dakika sonra yanıma geldi.

Bana ‘Esra’ya gir bak, mosmor olmuş’ dedi. Ben de çabucak Esra’nın yatak odasına girdim. Esra yatak üzerinde sırtüstü yatar vaziyetteydi. Bedeninde morartılar vardı. Üzerinde açık renkli elbise vardı.

Bu elbiseyi çorbacıdan geldikten sonra meskende giymişti. Birlikte çay içtiğimiz sırada da bu elbise vardı. Ben Esra’nın göğsünü, burnunu ve boynunu denetim ettiğimde nefes almadığını anladım. Çabucak ambulansı aradım ve yardım talep ettim. Sağlıkçılar ve polisler geldi. Esra’nın öldüğünü söylediler. Ben ve Dilan polisler gelene kadar ayrılmadık” diye konuştu.

‘SIKINTI OLURSA BENİ SÖYLEMEYİN’ DEMİŞ

Ankara’da, Esra Hankulu’nun (25) konutunda meyyit bulunmasıyla ilgili gözaltına alınan Dilan C.’nin de sözü ortaya çıktı. Dilan C.’nin, Hankulu kötüleştiği sırada Ümitcan Uygun’un da bir arada yıkamaları gerektiğini söylediğini belirterek, “‘Ne oldu?’ diye sorduğumuzda Ümit, bize ‘Ne olduğunu sorup durmayın’ dedi. Daima birlikte banyoya geçtik, Esra’yı suya tuttuk, gözlerini açtı ve kendine geldi. İçeride biraz oturup konuşturmaya çalıştıktan sonra Esra, kendine geldi.

‘SIKINTI OLURSA BENİ SÖYLEMEYİN’

Esra canının çay çektiğini söyledi ve çay demleyip içtik. Sonra uyandığımda bir işim vardı, bunu söylemek için Esra’nın odasına gittim. Esra’ya seslendim lakin uyanmadı. Esra’yı o denli görünce korktum” dedi. Dilan C., daha sonra aradıkları Ümitcan Uygun’un, kendilerine “Bir eza olursa beni söylemeyin” dediğini öne sürdü.