Son dakika haberine nazaran, koronavirüs kısıtlamalarının esnetilmesi tartışılırken, olağanlaşma olay sayısı kadar aşılanma oranlarının da dikkate alınması istendi. Aşı takvimine nazaran sağlıkçılar, 65 yaş üstü, asker, polis ve öğretmenlerin de ortalarında olduğu ‘riskli ve hareketli’ 12 milyon kişi, martın birinci haftasına kadar aşılanırsa gevşeme kararları daha kolay alınacak.     

Tüm planlar beklenen aşıların gelmesi, hazırlanması ve öncelikli kitlelere yapılmasına nazaran belirleniyor. Hükümette yapılan hesaplamalara nazaran, ikinci parti olarak gelen 6.5 milyon aşının, hazırlanıp kitlelere uygulanmaya başlaması için en kısa olasılıkla 15 gün gerekecek.

2 HAFTA İÇİNDE 10 MİLYON DOZ DAHA

Bu, şubat ayının ikinci haftasını bulacak. İkinci parti aşılamayla, birinci 3 milyon dozla bir arada, şubat sonuna kadar 6 milyon kişinin aşılanması tamamlanabilecek. Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan’ın haberine nazaran, yapılan plan işlerse 15 gün içinde 10 milyon aşı daha gelecek.

Bu aşıların kitlelere yapılması da mart ayının başını bulacak. Bu takvime nazaran, 20 milyona yakın aşı, ikinci çeşit aşılanmalar da hesaba katıldığında en fazla 15 milyon bireye yapılmış olacak. Bu da “öncelikli, hareketli ve riskli” kitlelerin aşılanmasına yetecek.

EVVEL RİSKLİ VE HAREKETLİ KİTLE

Daha evvel açıklandığı üzere risk kümeleri ve hareketli olan kitlelerin aşılanmasına öncelik verileceği için, koronavirüsün bulaşması ve kitlelere yayılması da azaltılmış olacak.

Verilen bilgiye nazaran, ikinci dozları yapılacak olan yaklaşık 1 milyon sıhhat çalışanı, 8 milyon 65 yaş üstü, 1 milyon emniyet mensubu, 1 milyon TSK mensubu, 1 milyon öğretmenin aşılanmasına öncelik verildiğinde, 12 milyon bireyden oluşan birinci gaye kitlenin aşılanması tamamlanmış olacak. Öte yandan Hükümette yapılan değerlendirmelerde, farklı iki görüş bulunuyor.

NORMALLEŞMEDE İKİ FARKLI GÖRÜŞ

1-AŞAMA EVRE AÇILALIM: Şubat ayının ikinci yarısından itibaren okullar, lokanta ve kafelerin etap basamak denetimli olarak açılmasını savunanlarla, mart ayının ikinci yarısına kadar beklenmesi gerektiğini lisana getirenler bulunuyor.

Erken davranılmamasını savunanların daha çok bilim konseyi üyeleri olduğu, daha evvel harekete geçilebileceğini lisana getirenlerin de iktisadın durumunu göz önünde bulunduran politikler olduğu belirtiliyor.

2-ÖNCE AŞILANMA BİTSİN: Toplantılarda, kısıtlamaların daha erken kaldırılmasını savunanlar, birinci dalganın sonunda, denetimsiz açılmanın sonucunu gören okul ve işletme sahiplerinin bundan sonra daha dikkatli olacağı görüşünde. Konulacak yeni kurallarla denetimin sıkı tutulacağını öne sürüyorlar.

5 bin olan olay sayısının 15-20 bini bulması durumunda, sıhhat altyapısının bunu kaldıracağı yorumları yapılıyor. Okulların açılmasının virüsün çocuklar ve gençler aracılığıyla konutlara taşınması manasına geleceği, 65 yaş kümesinin aşılanması bitmeden okulların açılmaması gerektiğini belirtenler de bulunuyor.

BAKAN KOCA: EN BÜYÜK MOTİVASYONUMUZ

Öte yandan Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, bir tabibin koronavirüsü yenen hastasıyla ilgili toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımı alıntılayarak “Sağlık çalışanlarımızın verdikleri emek ve özveri sonucu iyileşen her hastamız en büyük motivasyonumuz” dedi.

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, İbrahim Emer isimli tabibin 42 gün sonra koronavirüsü yenen hastası için Twitter hesabından yaptığı paylaşımı alıntıladı. Bakan Koca, alıntıladığı paylaşımın üstüne şu iletisi paylaştı:

“Sağlık çalışanlarımızın verdikleri emek ve özveri sonucu iyileşen her hastamız en büyük motivasyonumuz. Bizi memnun eden sizin sıhhatinize kavuşmanız. Biz sıhhat çalışanları olarak son hastamız iyileşene kadar çalışmaya devam edeceğiz.”

DSÖ UYARDI

Bu ortada Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) Genel Yöneticisi Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarının fakir ülkelere eşit halde dağıtılması davetinde bulunarak, “Aşıların hakkaniyetle dağıtılmasını desteklemek her ülkenin kendi orta ve uzun vadeli ekonomik çıkarına olacaktır.” dedi.

Ghebreyesus, örgütün İsviçre’nin Cenevre kentindeki merkezinde görüntü konferans usulüyle basın toplantısı düzenledi. Dünya genelinde Kovid-19 hadise sayısının 100 milyona ulaştığını aktaran Ghebreyesus, “Bundan bir yıl evvel, Çin dışındaki 23 hadise dahil olmak üzere, DSÖ’ye 1500’den az Kovid-19 olayı bildirilmişti.” tabirini kullandı.

Ghebreyesus, “tüm ülkelerde yılın birinci 100 gününde sıhhat çalışanlarının ve yaşlıların aşılanması çağrısında” bulunduğunu anımsatarak, “Aşılar bize umut veriyor, bu yüzden artık kaybettiğimiz her hayat daha da trajik. Yürekli olmalı, umut almalı ve harekete geçmeliyiz.” diye konuştu.

Fakir ülkelere aşı tedarikinde eşit davranılmaması durumunda “dünyanın feci bir ahlaki başarısızlığın eşiğinde” olduğu ikazında bulunan Ghebreyesus, yeni araştırmaların bunun yalnızca “ahlaki başarısızlık” olmadığını, ekonomik bir başarısızlık olacağını da gösterdiğini aktardı.

Ghebreyesus, Memleketler arası Ticaret Odasının (ICC), hükümetlerin, gelişmekte olan ülkelere Kovid-19 aşısına erişim sağlamaması halinde global iktisadın 9,2 trilyon dolara kadar ziyan göreceğini açıkladığını anımsattı.

Araştırmaya nazaran, kelam konusu zararın neredeyse 4,5 trilyon dolarının en güçlü ülkelerde gerçekleşeceğine işaret eden Ghebreyesus, Memleketler arası Çalışma Örgütünün (ILO) yeni raporuna nazaran de salgının global işgücü gelirinde 3,7 trilyon dolar düşüşe neden olacağı iddiasında bulunulduğunu hatırlattı.

Ghebreyesus, Kovid-19 aşılarının düşük ve orta gelirli ülkelere eşit halde dağıtılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Aşı milliyetçiliği, kısa vadeli siyasi amaçlara hizmet edebilir. Lakin aşıların hakkaniyetle dağıtılmasını desteklemek, her ülkenin kendi orta ve uzun vadeli ekonomik çıkarına olacaktır.

Salgın, her yerde sona erdirinceye kadar hiçbir yerde bitiremeyeceğiz. Şu an dünyanın az gelişmiş ülkeleri (aşıları) izliyor ve beklerken, güçlü ülkelerde aşılamalar devam ediyor. Her geçen gün dünyanın zenginleri ve fakirleri ortasındaki uçurum daha da büyüyor.”

TÜRK PROFESÖRE TEŞEKKÜR

Ghebreyesus, Milletlerarası Ticaret Odasının, Kovid-19 aşısının dünya genelinde iktisada tesirini araştıran bilim heyetinin başındaki Prof. Dr. Şebnem Kalemli Özcan’a teşekkür etti.

Araştırmaya ait bilgiler veren Özcan da Koç Üniversitesinde vazifeli akademisyenler Selva Demiralp, Cem Çakmaklı, Sevcan Yeşiltaş ve Muhammed Ali Yıldırım’ın da araştırmada yer aldığını kaydetti.