Mütalaada, sanıkların “Devletin güvenliğine ve siyasal faydalarına ait bilinmeyen kalması gereken bilgileri açıklama” ve “İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve dokümanları ifşa etmek” cürümlerinden toplam 8’er yıldan 19’ar yıla kadar mahpusları talep edildi.

Ulusal İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının ifşa edilmesine ait tutuklu sanıklar Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç ile tutuksuz sanıklar Barış Terkoğlu, Mehmet Ferhat Çelik, Aydın Keser, Eren Ekinci ve firari sanık Erk Acarer’in yargılandığı davanın ikinci duruşması yarın görülecek. Duruşmadan bir gün evvel duruşma savcısı mütalaasını verdi. “Sanıkların savunmalarının kendilerini hatadan kurtarmaya yönelik olduğu” öne sürülen mütalaada, “Sanıkların üzerine atılı bulunan Ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı mensubu olan şehitlerin kimlik bilgilerinin ve münasebetiyle da ailelerinin kimlik bilgilerinin, çalıştıkları vazife ve faaliyetlerine ait bilgilerin yayımlanmak, yayılmak ve açıklanmak suretiyle 2937 Sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Ulusal İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 27/3. fıkrasında tanımlanan cürüm ile TCK’nın 329’uncu unsurunda tanımlanan ‘Devletin Güvenliğine ve Siyasal Faydalarına Ait Bilgileri Açıklama’ cürümlerini işledikleri” belirtildi. Savcı, tüm sanıkların “Devletin güvenliğine ve siyasal faydalarına ait bilinmeyen kalması gereken bilgileri açıklama” kabahatinden 5’er yıldan 10’ar yıla ve “İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve evrakları ifşa etmek” kabahatinden da 3’er yıldan 9’ar yıla dlmak üzere toplam 8’er yıldan 19’ar yıla kadar hapislerini talep etti. Yakalamalı sanık Erk Acerer hakkındaki evrakın ayrılmasını talep eden savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin de devamını istedi.

BIRINCI DURUŞMADA ÜÇ SANIK TAHLİYE EDİLMİŞTİ

Davanın 24 Haziran’da yapılan duruşmasında, tutuklu sanıklar Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Yeni Hayat gazetesi çalışanları Aydın Keser ile Ferhat Çelik’in üzerlerine atılı cürüm vasfına nazaran kanıtların toplanmış olması, tutuklulukta geçirmiş oldukları mühlet ve kişilik halleri nazara alındığında kovuşturmada isimli denetimin de kâfi olabileceği gerekçesiyle tahliyelerine hükmedilmişti.