Olay, dün saat 06.00 sıralarında Kınıklı Mahallesi 6071 Sokak’taki bir apartmanın birinci katında meydana geldi. Besin Mühendisi Şebnem Hoş ile ayrılmak istediği erkek arkadaşı Furkan Zıbıncı ortasında tartışma çıktı. Kaleiçi Çarşısı’nda bir altın toptancısında emekçi olarak çalışan Furkan Zıbıncı, tartışma sırasında mutfaktan aldığı bıçakla Tatlı’nın boğazını kesti.

İhbar üzerine adrese giden gruplar, daireye girdiklerinde Tatlı’yı salonda kanlar içinde yerde yatarken buldu. Yapılan denetimde Şebnem Tatlı’nın ömrünü yitirdiği tespit edildi. Savcının incelemesinin akabinde Şebnem Tatlı’nın cansız vücudu, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi İsimli Tıp Kurumu’nun morguna kaldırıldı. Olayın akabinde kaçan Furkan Zıbıncı, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

AYRILMAK İSTEMİŞ

Yaşanan olay sonrası Zıbıncı’nın çağırdığı ağabeyinin apart daireye gelip, polise ihbarda bulunduğu belirtildi. Dairede polisin yaptığı incelemede ise iki başka kanlı meyve bıçağı bulundu. Zıbıncı’nın hengame sırasında Tatlı’yı evvel yüzünden akabinde da boğazından bıçakladığı öne sürüldü. Furkan Zıbıncı’nın Şebnem Tatlı’nın konutuna aralıklarla gidip kaldığı belirtildi.

Bu ortada Şebnem Tatlı’nın, Denizli’de bir şarap şirketinin ortağı Fevzi Tokat’ın torunu olduğu tabir edildi.

CÜRÜM BELGESİ KABARIK ÇIKTI

Cinsel istismar, gasp, trafik güvenliğini tehlikeye sokma üzere 6 hatadan kaydı bulunan Zıbıncı, emniyetteki süreçlerinin akabinde bu sabah ağır güvenlik tedbiri altında Denizli Adliyesi’ne sevk edildi. Zıbıncı adliyeye girişi sırasında basın mensuplarının ‘Neden öldürdünüz?’ sorularını cevapsız bıraktı. Savcılık sözünün akabinde Zıbıncı, ‘kasten öldürme’ cürmünden tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarıldı.

TUTUKLANDI

Sözünde olay anını hatırlamadığını ileri süren cinayet zanlısı Furkan Zıbıncı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince “canavarca hisle ve tasarlayarak öldürme” kabahatinden tutuklandı.

‘O, BENİM MELEĞİM’

Pamukkale Üniversitesi İsimli Tıp Kurumu morgundaki otopsinin akabinde yakınları tarafından alınan Şebnem Tatlı’nın cenazesi, annesinin İncilipınar Mahallesi’ndeki konutuna götürüldü. Burada dua edilip helallik alındı. Büyük acı yaşayan Pervin Tokat, kızının cenazesine sarılarak, “Bebeğimdi o benim, meleğimdi. Canım yavrum” diyerek feryat etti.

İzmir’de yaşayan ve mevt haberini alınca kente gelen babası Halil Hoş ile kardeşi Şevket Sevecen de genç kızın tabutu başında gözyaşlarını tutamadı.

Cenaze, burada kılınan namazın akabinde Güney ilçesindeki aile mezarlığında toprağa verildi.

BAYANLAR “5 DAKİKALIK OTURMA EYLEMİ” YAPTI

Cenaze namazının akabinde cami dışında toplanan CHP Genel Lider Yardımcısı Biçer Karaca’nın da ortalarında olduğu bir küme bayan, 5 dakikalık “oturma eylemi” yaptı.

Karaca, yaptığı konuşmada, Tatlı’nın ailesini yakından tanıdığını belirterek şunları söyledi:

“Bugün bizim için çok hüzünlü bir gün. Burada daima birlikte, bir kızımızın daha canı yanmasın diye oturduk. 5 dakika sustuktan sonra, artık susmayalım. ‘Bir kızımız ve kardeşimiz daha ortamızdan eksilmesin’ diyoruz. Şebnem vefatın yakışmayacağı kadar güzeldi. İnsanları, hayvanları seven birisiydi. Her sabah konuttaki hayvanını bırakın, sokaktakiler besleyen birisiydi. Bütün bayanlara başsağlığı diliyorum.”

SÖZÜ ORTAYA ÇIKTI

Şebnem Tatlı’yı boğazını keserek öldüren Furkan Zıbıncı’nın mahkemede verdiği sözü ortaya çıktı. Katil zanlısı Furkan Zıbıncı, Şebnem Şirin’in evlenmek istediğini kendisinin ise reddettiğini öne sürdü. Olayı hatırlamadığını belirten Zıbıncı’ın sözünde, “Ben sarraf olarak çalışırım. Şebnem ile orta ara sevgili olarak görüşürdüm. Askerden geldikten sonra Şebnem evlenmek istiyordu, ben de reddediyordum. Ayrıyeten beni kıskanıyordu. Bu bahiste tartışıyorduk. Olay gecesi ortak arkadaşımız Sena ile Şebnem alkollü bir yerde alkol aldıktan sonra Şebnem ile buluştum. Ben de alkollüydüm. İnhisar büfesinden alkol alıp, apart dairesine gittik. Tekrar alkol aldık ve isteği dahilinde cinsel bağlantıya girdik. Aparttan çıkıp, tekrar geldikten sonra Şebnem, üstte belirttiğim nedenle benimle tartışmaya başladı. Bana yanlışsız apartta bulduğu bıçağı savurdu. Parmağım kesildi, yüzüme vurmaya başladı, hakaret etti. Ben de Şebnem’i engellemek için kolunu tuttum. Yere düştük. Çok alkollü olduğum için daha sonrasını hatırlamıyorum. Olaydan sonra cep telefonunun sim kartını attığımı ve babama ‘Ben Şebnem’i öldürdüm, gelin bana yardım edin’ biçiminde kelamlar söyleyip söylemediğimi hatırlamıyorum. Lakin cep telefonumun sim kartını attığımı hatırlıyorum. Bunu babam da söylemiş olabilir. Tasarlayarak canavarca hisle Şebnem’i öldürmedim. Olayı hatırlamıyorum” dediği belirtildi.

12 BIÇAK DARBESİ TESPİT EDİLDİ

Öte yandan Şebnem Tatlı’nın yapılan otopsisinde bedeninin göğüs, yüz ve boyun kısmında toplam 12 bıçak darbesi olduğu, boğazına aldığı derin bıçak kesisiyle hayatını yitirdiği tespit edildi.

‘PRENSESLER YOK OLMASIN, BENİM MELEĞİM GİTTİ’

Şebnem Tatlı’nın Güney ilçesinde toprağa verilmesinin akabinde anne Pervin Tokat, açıklama yaptı. Konuşurken gözyaşlarına hakim olamayan Tokat, “Benim prensesim gitti. Prensesim soldu. Diğer prensesler solmasın. Prensesler yok olmasın. Benim meleğim gitti” dedi.

Kardeşini toprağa vermenin ıstırabını yaşadığını söz eden Şevket Sevecen ise “Çok üzgünüz. Cürümlünün cezasını çekmesini istiyoruz. Bir daha kimsenin canı bu türlü yanmasın. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Öteki bir isteğimiz yok” diye konuştu.

Şebnem Tatlı’nın teyzesi Nezihe Demirler, “Ne olur peşini bırakmayın. Ben onun teyzesiyim, o benim canımdı. Soldu benim çiçeğim. Yüzüne bakmaya kıyamıyordum” sözlerini kullandı.

Teyze Sultan Topaloğlu da “Daha 25 yaşındaydı, bizim yeğenimiz. Üniversiteyi bitirmişti. Hayalleri vardı. İşe girecekti. Çok hayalleri vardı. Cıvıl cıvıl bir insandı” diye konuştu.