Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, stokçulara yönelik cezaların artırılacağını vurgulayarak, “Bütçe müzakerelerinden sonra çabucak bir yasal düzenleme yapacağız ve bu stokçuların üzerine önemli manada gideceğiz” dedi. Katar ziyareti sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

KABİL HAVALİMANI: Şu anda Katar tarafı özel daldan bir isim belirledi. Birebir formda Türkiye tarafı bir isim belirledi. Bu firmalar birbirleriyle görüşmek suretiyle, birebir vakitte Taliban’la da görüşmeleri yaparak, bu işe müzaheret (yardım etmek- takviye olmak) edecekler. Başta güvenlik hususu olmak üzere koşullar sağlanırsa Kabil’deki havalimanının işletilmesi sürecini ele alacaklar.

MÜSAADE ETMEYİZ: Düşük faiz siyasetiyle kuru da enflasyonu da aşağı çekeceğiz ve bunu düzenleyeceğiz. Katiyen yüksek faizin, zengini daha güçlü, yoksulu daha yoksul yapan bir anlayış olduğuna inanıyorum. Buna asla müsaade edemeyiz. Bizim sıkıntımız düşük faizle yatırımı teşvik etmek suretiyle istihdamı artırmak; istihdamı artırmak suretiyle üretimi ve ihracatı artırmak.

STOKÇUNUN ZİRVESİNDEYİZ: Fiyat artışlarının bir sebebi global emtia fiyatlarının yükselişiyken, bir sebebi de maalesef piyasadaki açgözlü fırsatçılardır. Bu bilhassa de stokçuluktan kaynaklanıyor. Bütçe müzakerelerinden sonra çabucak bir yasal düzenleme yapacağız ve bu stokçuların üzerine önemli manada gideceğiz. Bundan sonraki süreçte cezai müeyyidelerin çok daha yüksek olacağının sinyalini şimdiden veriyorum. Bunu bilsinler ve bu stokçuluğa tevessül etmesinler. Hem ellerindekine el koyacağız hem de cezai müeyyideleri yüksek tutacağız. Stokçuluk bizim dinimizde de haramdır. Bunun ismi ihtikardır. Kimse yaptığı işle vatandaşımıza zulüm edemez. Yoksul fukaranın hakkını gasp ediyorlar, buna fırsat vermeyeceğiz. Yeni ekonomik sistemin en değerli adımlarından bir tanesi bu olacak. Kim olursa olsun, her alanda stokçuluk yapanın doruğundayız.

TEĞET GEÇECEK: (Spekülatif kur hareketleri) Bu mevzuda Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) talimatımızı verdik. DDK, bu işin gerisinde kimlerin olduğu konusunda araştırmalarını yapıyor. Çok açık, net söyleyeyim; bizim rezervler noktasında önemli bir zahmetimiz kelam konusu değil. Son sayı 124 milyar dolar. Şu anda bu rezerv ölçüsü, rastgele bir dehşete yer olmadığının bir alametidir. Bu rezerv, bundan sonraki süreçte daha da artacak inşallah. Ben bu kur ataklarını da bilakis çevireceğimize inanıyorum. İnşallah bu da bizi teğet geçecektir. Bunu herkes bu türlü bilsin.

‘AB kararını tanımıyoruz’

(AB’nin Kavala için ihlal cezası) Biz AB’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Olay bu kadar kolay. Yok farz ediyoruz. Bizim indimizde bunlar yok kararındadır. Kaç sefer açıkladık. İster anlasınlar ister anlamasınlar. Bizim yargımızın vermiş olduğu kararın üzerinde biz, AB kararı tanımıyoruz. Ne biliyorlarsa onu yapsınlar.

‘İsrail ile yeni bir süreç niçin olmasın?’

(İsrail ve Mısır ile ilişkiler) Abu Dabi idaresiyle, bu türlü bir talep, teklif geldiği için tabi ki biz de bu işi memnuniyetle kabullendik ve görüşmeleri istihbaratımızı, Dışişleri Bakanımızı göndermek suretiyle kademe kademe yürüttük. Bu türlü bir süreç İsrail’le ilgili de niçin olmasın? Geçmişte benim İsrail ile görüşmelerim oldu. Ama İsrail’in bu noktada, bölgede Filistin siyaseti üzerinde daha hassas davranması gerekir. Kudüs üzerinde, Mescid-i Aksa üzerinde hassas davranması gerekir. Buradaki hassasiyetleri gördüğümüz anda biz de elimizden geleni yaparız, adımlarımızı da atarız. Karşılıklı büyükelçileri görevlendiririz… Biz de İsrail’in hassasiyetlerini biliyoruz. Münasebetiyle bu hassasiyetlerden hareketle işi çözeriz.

HÜZNÜMÜZÜ BELİRTTİK: (Kıbrıs Rum Kesimi’nin Amerikan firması ile Katar Petrolleri iştirakine verdiği arama müsaadesi görüşmede gündeme geldi mi?) Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bu tek taraflı adımının ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını görmezden geldiğini belirttik.. Bu bahisle ilgili tabi hatırlatma yaptık. Hüznümüzü de belirttik. Temenni ederim ki bunu aşarlar.

‘Meclis’te el kol hareketi yapma cüretinde bulundu’

(Kılıçdaroğlu’nun el hareketi) Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu türlü bir olay yaşandı mı? Bu tam bir ibret vesikası. CHP’ye gönül veren tüm kardeşlerime de bilhassa sesleniyorum, sanki bu türlü bir adama nereye kadar sabredeceksiniz? Herhalde 2023’e kadar. Bir taraftan ‘helalleşmek’ diyeceksin, öbür taraftan milletin Meclisinde bu edepsiz el kol hareketini yapabilme cüreti göstereceksin. Kim öğrettiyse buna bunları… Sen esasen kasetle geldin. Kasetle gelen bir adam olarak artık yerini bu halde mi koruyacaksın? Bu millet bu cins ahlaksızlara, bu türlü bir yolu ‘hadi yürü’ demez. Ona öteki türlü ‘yürü’ der. O ne kadar bu türlü yaparsa yapsın, biz birebir lisanla ona yanıt vermeyiz.

SİİRT’TE İŞTİRAK MERSİN’DEN YÜKSEKTİ: (CHP’nin Mersin mitingi) Meydanların lisanı bana ‘AK iktidar, ak günlere yürüyüşünü motamot devam ettirsin’ diyor. Geçen gün çok rahatsız olmuş Bay Kemal. Siirt’te köprü, baraj, fabrika ve öbür projelerin toplu açılış merasimini yaptık. O meydan yıllar evvel bana cezaevi yolunu göstermişti, oradan cezaevine yürümüştük. Ama o gün baktım ki Siirt’te o meydan neredeyse iki katı dolu. Birebir anda bu beyefendi de Mersin’deydi. Lakin tabi Siirt, Mersin’den daha kalabalıktı. Oradan bize bir laf attı, “Herhalde bu sayısı TÜİK’ten aldı” dedi. Çok zavallı bu adam. TÜİK neyle, emniyet neyle uğraşır, bundan da haberi yok. Emniyet’ten aldığımız sayılarla Siirt’teki iştirakin Mersin’e nazaran daha yüksek olduğunu öğrenmiş olduk. Kıskanma, çalış senin de olur.

MİTİNGE MECALİ KALDI MI?: (Demirtaş’ın ortak miting çağrısı) Edirne’de cezaevindeki zat bunlara diyor ki ‘bir ortaya gelin, birlikte mitingler yapın’. Bunu söyleyeceğine sen bir tane miting yap bakalım orada, sen evvel kendi tabanına bir sinyal ver bakalım. Senin tabanının şu anda miting yapacak mecali kaldı mı?.. Milletim teröristlere yahut terörizme asla taviz vermeyecektir. Bu uğraşlarda şehitler de veriyoruz, ancak önemli manada da bunlardan binlerce teröristi gömdük, gömmeye de devam edeceğiz. Buradan geri dönüş olamaz.