ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci’nin Atmaca seyir füzesi menzilinin 250 kilometre olduğuna dair açıklaması gözleri bir defa daha yerli ve ulusal savunma sanayiinin alana tesirlerine çevirdi.

Pekala, Atmaca’nın 250 kilometrelik menzili ve Genel Müdür İkinci’nin açıklamalarında yer alan ‘Atmaca’nın kara versiyonu için de çalışmalar sürüyor’ kelamları ne manaya geliyor?

Türk ve Yunan sistemleri çok benzeri

Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, Atmaca’nın Türkiye için son derece kıymetli bir eser olduğunu belirterek, kelam konusu füzenin envantere girdikten sonra Ege ve Akdeniz’de yeni bir sayfa açılacağının altını çizdi.

– “Türkiye savunma endüstrisindeki dışa bağımlılığını ortadan kaldırıyor”

Mevcut durumda Türkiye ve Yunanistan’ın NATO üyesi iki ülke olarak misal sistemlere sahip olduğunu hatırlatan Şahin, “Hatta iki ülkenin neredeyse tıpatıp tıpkı olan fırkateynleri mevcut. Birebir şey, gemilerin öbür bir gemiyi vurmak hedefiyle kullandıkları gemisavar füzeler için de geçerli” dedi.

Mevcut durumda 124 kilometre menzilli füze kullanılıyor

Anıl Şahin, Ankara ve Atina’nın halihazırda yüklü olarak Harpoon gemisavar füzelerini kullandığı bilgisini paylaşarak, şöyle devam etti:

“En büyük ihracat kalemlerimizden biri olacak”

“Bu füze, 124 kilometre menzilli. Kimi yerlerde 140 kilometre olarak da geçiyor lakin ABD Donanması ‘124 kilometre’ diyor. Bu ne demek? Türk ve Yunan donanmalarına ilişkin iki gemi karşı karşıya gelsin, butona birinci kim basarsa füzeyi o ateşler ve karşıdaki gemiyi vurur demek.

“Yurt dışından büyük ilgi var”

Lakin biz bugün Atmaca için 200 hatta 250 kilometre menzili söylem ediyoruz. Kısa mühlet evvel 220 kilometre başarılı oldu. Mevcudun neredeyse iki katı daha uzağa giden bir füzeniz varsa alandaki tüm istikrarlar ‘sil baştan’ hale gelir ve yeni süreçte en büyük oyun kurucu siz olursunuz. Türkiye şu an bu istikamette ilerliyor.”

Adalar da Atmaca’yı engelleyemez

Atmaca’nın bu yılın sonunda yahut 2021 yılında hizmete gireceğini söyleyen Şahin, “Adalar Denizi içi başka bir parantez gerekebilir. Zira bu füzeler radar arayıcı başlığa sahip ve o bölgede çok fazla adacık var. Radar güdümlü füzelerin performansına adacıklar tesir edebilir. Ancak Atmaca’nın bu çeşit durumlar için de çok gelişmiş algoritmaları var. Ulusal füzemiz 3 boyutlu rota bacağı oluşturabiliyor ve KEMENT Data Bağı sayesinde fırlatılış sonrası bile füzenin denetimi mümkün olabiliyor. Yani füzenin önüne bir ada/adacık çıktığında, onun üzerinden ani yükselme-alçalma yahut etrafından dolaşmak suretiyle hareket yapabiliyor. Bu çok değerli bir yetenek” bilgisini paylaştı.

Kıyı savunmaya ‘Atmaca’ tesiri

Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, Atmaca’nın kıyı savunma versiyonu için çalışmalar olduğunu da hatırlatarak, şunları söyledi:

“Kıyı savunma bataryaları, kıyı bölgesindeki kara modüllerine konuşlandırılır ve düşman savaş gemilerine karşı bulunduğu bölgeyi korur. Atmaca’nın envantere alındıktan sonra Türkiye’nin üç bir tarafındaki kıyı şeridine yerleştirecek kıyı savunma bataryaları, çok geniş bir çapta muhafaza sağlayabilir. Yani istenilirse, 250 kilometre menzilden itibaren görülen her gaye vurulur.”

Hassas vuruş kabiliyetiyle karacıların da hizmetinde olacak

ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci’nin ‘Atmaca’nın kara versiyonu için çalışmalar sürüyor’ açıklamasını hatırlattığımız Anıl Şahin, kelam konusu sürece ait şöyle konuştu:

“Esasen Türk Kara Kuvvetleri; kara-kara angajmanı için obüs, topçu roketi, bu topçu roketlerinin güdümlü hale getirilmesi oluşan füzeler ve balistik füze üzere birçok vasıtaya sahip. Fakat, Kara Kuvvetleri daha hassas güdümlü bir füze istemiş olacak ki Atmaca’nın karadan karaya angajman yapacak versiyonu geliştiriliyor.

Geliştirilecek bu füze sayesinde Kara Kuvvetleri, 220+ kilometre menzile kadar hassas vuruş yeteneğine sahip bir füzeye kavuşacak. Bu füze, menzil olarak 120 kilometre menzilli TRG-300 KAPLAN füzesi ile 280+ kilometre menzilli BORA füzesi ortasında bulunacak. Lakin hassas vuruş yeteneği, çok daha gelişmiş bir sistem olarak öne çıkacak.”

Milyonlarca dolar harcamanın önüne geçildi

Savunma Sanayii Araştırmacısı Şahin, Atmaca’nın farklı versiyonlarının çalışılmasının son derece bedelli bir adım olduğuna dikkat çekerek, “Ürünün yerli olmasının bir avantajı da burada kendini gösteriyor. Bugün Atmaca olmasaydı hem kıyı savunma hem de karadan karaya füze için ithal arayışlara girecektik. Bu da hem milyonlarca dolarlık bir harcama hem de uzun mühletlere ve münasebetiyle vakit kaybına mal olacaktı” dedi.