Hollandalı anne ve Türk babanın kızı Seline Ferah Çalışkan, avukatı aracılığıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçede, daha evvel de gittiği Konak ilçesindeki hoşluk merkezinde, “cildinin nemlendirilmesi için” önerilen gençlik aşısı uygulamasını yaptırdığını belirtti.

Bunun için 5 bin lira ödediğini kaydeden genç bayan, uygulama sonrasında yüzünde ve boynunda şişlikler oluştuğunu, kaşıntı ve ağrı nedeniyle o geceyi hastanede geçirdiğini bildirdi.

Hekimlerin, yüzünde ve boynunda çok sayıda “subkutan nodül” oluştuğunu ve “şişliklerin kalıcı olabileceğini” söylediğini anlatan Çalışkan, “adli olgu bildirimi” için gittiği Çiğli Bölge Eğitim Hastanesince verilen raporu da dilekçesine ekledi.

“ÖZ İNANCIM KALMADI”

Seline Ferah Çalışkan, uygulamanın hiçbir yan tesirinin olmadığının kendisine söylendiğini aktararak, “Yüzüme ve boynuma yaklaşık 200 iğne vurdular. Sürecin yapıldığı gün kötüleştim, birebir gece hastaneye kaldırıldım. Yüzüm, gözüm şişti. Alerjim ve astımım olduğunu bildiği halde bana bu süreci uyguladı.” dedi.

Çalışkan, rahatsızlandıktan sonra Ş.Ç. ile telefonla görüştüğünü, kliniğe gittiğini lakin bir sonuç alamadığını tabir ederek, “Kullanılan ilaç yanlış ya da bayat da olabilir. Bu nedenle süreksiz ya da kalıcı olup olmadığını da söyleyemiyorlar. Biyopsi sonucu ortaya çıkacak.” diye konuştu.

Sivilce izi bile bulunmayan cildinin artık yüzlerce yara ve nodülle dolduğunu, daima kaşındığını ve yandığını lisana getiren Çalışkan, “Bir işim var, çalışıyorum fakat artık hiç öz inancım yok. Ailem de çok üzülüyor. Şikayetçiyim ve çok öfkeliyim. Ağlamamak için kendimi sıkıntı tutuyorum.” sözlerini kullandı.

“MADDİ MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”

Seline Ferah Çalışkan’ın avukatı Bahar Yıldırım Karaçam, hoşluk merkezindeki sürecin astımı da tetiklediğine inandıklarını, bu nedenle genç kızın önemli tehlike atlattığını söyledi. Çalışkan’ın ruhsal açıdan da ziyana uğradığını kaydetti.

Karaçam, “Doktor olmadığını bildiğimiz bir kişi tarafından süreç uygulanmıştır. Ayrıntıları belirleyeceğiz. Maddi ve manevi tazminat davası açmayı düşünüyoruz. Müvekkilim çok genç ve hoş bir bayandır.

Bu sürecin yarattığı sonuç ise yıkıcıdır.” formunda konuştu. Avukat Karaçam, Cumhuriyet Başsavcılığına verdikleri dilekçede, klinikte kullanılan ilaçların ve uygulamanın yasal düzenlemelere muhalif olup olmadığının belirlenmesini istediklerini de kelamlarına ekledi.