Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul’un Avrupa yakasında İstanbul Havalimanı’nda, Anadolu yakasında ise Maltepe’de depo müzeler oluşturulma çalışmalarına başlandığını duyurdu. İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin deposundaki birtakım eserler buralara taşınacak.

İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde, DHA’ya konuşan İstanbul Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, İstanbul’un hem eser sayısı hem tarihi bedeli itibariyle dünyanın en güçlü ve en değerli müzelerinden biri olduğunu söyledi. Coşkun Yılmaz, “İstanbul Arkeoloji Müzeleri hem mimarisi hem de tarihi geçmişiyle dünyanın en saygın en kıymetli müzelerinden biri. Hal bu olunca burası ile ilgili alınan her karar büyük bir titizlikle yapılacağı muhakkaktır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri koleksiyonunda yaklaşık envanterli 800 bin eser bulunuyor. Devasa ve değerli bir koleksiyonla karşı karşıyayız” diye konuştu.

“BU KADAR SÜRATLE ARTAN YAPITLARI NEREDE KORUMA EDECEĞİZ”

Yılmaz, Türkiye genelinde yapılan hafriyatlarda yapıtların yüzde 30’sunun İstanbul’da çıktığını tabir etti. İstanbul Arkeoloji Müzeleri koleksiyonundaki yapıtların değerli bir kısmının depolarda koruma edildiğini belirten Yılmaz, “Marmaray kazılarında ortaya çıkan yapıtların bir kısmı Darphane-i Amire ve Kimyahane olarak isimlendirdiğimiz binalarda koruma ediliyor. Bizler bu depoları boşaltmazsak, binanın ve yapıtların bakım ve tamirat çalışmalarını nasıl yapacağız. Ayrıyeten bulunduğumuz tarihi yapının bina imkanları, fiziki yapısı ortada. Bu kadar süratle artan yapıtları nerede koruma edeceğiz. Çok acil bir halde bu yapıtların hem zelzele üzere doğal afetlere karşı koruması edilmesi hem de insanımızın bu yapıtlardan istifade edebilmesini sağlamak gerekir. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız biri Atatürk Havalimanı, bir başkası ise Anadolu yakasında Maltepe’ de olmak üzere iki alan tahsis etti ve bu iki yer en kısa vakitte depo müze olarak değerlendirilecek” diye konuştu.

Yılmaz, kelamlarına şu halde devam etti: “İstanbul Arkeoloji Müzeleri depolarındaki yapıtlarının taşınmasının birinci gayesi bu yapıtların daha iyi korunması, koruma edilmesi ve insanımıza sunulmasıdır. Şu an da ne yazık ki alan darlığı itibariyle bu yapıtları sunma konusunda dilek ettiğimiz atılımları yapamıyoruz. Bir yandan da daima gelen yapıtları depolamak bizler için diğer bir kahır. Yapıtların korunması için büyük bir yere çok gelişmiş teknolojik imkanlara gereksinim var. Şu an İstanbul Arkeoloji Müzeleri bu yapıtların depolanmasına imkan vermiyor. Ne yapalım bırakalım da bu eserler burada çürüsün mü? Ya da bırakalım bu eserler kilit kapılar gerisinde mı kalsın?”

“YANGINDAN MAL KAÇIRIR ÜZERE TEZ HAREKET ETME NİYETİNDE DEĞİLİZ”

Yapıtların taşınacağı alanlar için proje çalışmaları devam ettiğini belirten Coşkun Yılmaz, “Yangından mal kaçırır üzere çabuk hareket etme niyetinde değiliz. Yapıtların nasıl taşınacağı da merak edilen hususlardan biri Türkiye’nin yakın vakitteki deneyimlerini dikkate almak değerli. Mesela Hasankeyf ‘deki taşınan yapıtların tekniğini herkes biliyor. Dünyada birinci kere eser taşıyanda biz olmayacağız, son kez eser taşıyan da biz olmayacağız” dedi.

“İNGİLTERE, FRANSA, AMERİKA’DA DA DEPO MÜZE ÇALIŞMALARI VAR”

Depo müze uygulamasının yalnızca birinci kere İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde uygulanıyormuş üzere bir algı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Yılmaz, “Halbuki müzecilik uzmanlarımız başta olmak üzere herkes bilir ki İngiltere, Fransa, Amerika’da da depo müze çalışmaları var. Tıpkı vakitte depo deyince bizde şöyle bir algı var. Yapıtların üst üste yığıldığı ve kapısının kilitlendiği yer. Lakin süreç bu biçimde değil. Yeni planlanan depo müze anlayışı ile yapıtların hem depolanması hem sergilenmesi hem de araştırmaya sunulması sağlanacak” sözlerini kullandı.