Silifke’de ejder meyvesi yetiştiriciliği yapan Kubilay Öztürk, meyveyi uzun müddet araştırdığını, eserin kolay yetiştirilmesi ve pazar probleminin olmaması nedeniyle üretim yaptığını belirtti.

Silifke’nin isminin, limondan sonra ejder meyvesi ile anılmasını umut ettiğini söyleyen Öztürk, 2 ay sonra eser hasadına başlayacaklarını lisana getirdi.

Öztürk, ejder meyvesinin başka sera eserlerine nazaran daha zahmetsiz yetiştirildiğine dikkat çekerek emeğinin az lakin getirisinin yüksek olduğunu anlattı.

“Lüks oteller satın alıyor”

Meyvenin hoş imgesi ve lezzeti sayesinde pek çok kesitin ilgisini çektiğini vurgulayan Öztürk, “Arap ülkeleri pitayayı lüks otellerinde kullanmak üzere satın alıyor. 

Eser olgunlaştıkça hasat edip kilosunu 25 TL’den gönderiyoruz. Örtü altında yetiştirdiğimiz bu meyvenin çiçekten çıkan otları bile zayıflama ve gençleştirme alanlarında kullanılıyormuş.

Ejder meyvesinin tadı nasıl?

Bu nedenle kaktüsgillerden olan bu eser sıhhat konusunda da aranan bir meyve. Kolon kanserine iyi geldiği belirtiliyor, bu tarafta talepler de oluyor vakit zaman.

Kivi, ananas ve muz karışımı bir aroması var. Epeyce lezzetli.”

3 dönüm olarak örtü altında yetiştirdiği meyvenin tek güç yanının hava sıcaklığı olduğunu belirten Öztürk, bu nedenle sabahın erken saatlerinde hasadının yapıldığını kaydetti.

Üreticilere de seslenen Öztürk, ejder meyvesi hakkında öğrenmek istedikleri her türlü bilgiyi verebileceğini ve bu meyvenin daha çok üretilmesi için kendisinin de elinden geleni yapmayı istediğini tabir etti.