Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden (TİM) yapılan açıklamaya nazaran, salgına karşın yıla rekorlarla başlayan Türkiye, ocakta 15 milyar 48 milyon dolarla tüm vakitlerin en yüksek ocak ayı ihracatına imza attı.

Bu yıl için 184 milyar dolar ihracat maksadı belirleyen bölüm, dış ticaret fazlası veren Türkiye maksadına ulaşmak için çalışmalarına devam ediyor.

Açıklamada hususa ait değerlendirmeleri yer alan TİM Lideri İsmail Gülle, global tedarik zincirlerinde salgınla hızlanan tekrar yapılanma sürecinin yararlarını şimdiden görmeye başladıklarını belirterek, her dalda, ihraç mallara talebin arttığını, Türkiye markasının güç kazandığını bildirdi.

Dokumacılık ve ham unsurları bölümünün aralıkta evvelki yılın tıpkı periyoduna nazaran yüzde 29’luk artış ve 770 milyon dolarla şahane bir performans gösterdiğini anımsatan Gülle, dalın hazirandan bu yana önemli bir toparlanma yaşadığını vurguladı.

Gülle, son çeyreği 2,2 milyar dolarlık ihracatla kapatan kesimin yıl genelinde 7,3 milyar dolara ulaştığını kaydederek, “Bu yıla da ihracat toplamında hoş bir başlangıç yaparak ocak ayı rekorumuzu tazeledik. Bu rekora dokumacılık ve ham unsurları kesimimiz de 732 milyon dolarla, kıymetli bir katkı sağladı. Ocakta Belarus’a yüzde 34 artışla 28 milyon dolar, ABD’ye yüzde 33 artışla 36 milyon dolar, Almanya’ya yüzde 15 artışla 38 milyon dolar, olarak gerçekleşti.” sözlerini kullandı.

“Türkiye, global dokuma tedarikinde yeni odak nokta olmaya adaydır”

İsmail Gülle, Türkiye’nin salgın kaideleri altındaki üretim ve ihracat performansıyla, inançlı tedarikçi kimliğini güçlendirdiğini belirterek, şu bilgileri verdi:

“Bu yıl, Avrupa’da beklenen güçlü toparlanmanın da sağlayacağı talep artışıyla, pazar çeşitliliğini de artırarak, kesimimiz 10 milyar dolar maksadına ulaşacaktır. Ana pazarımız Avrupa ülkeleri olsa da Afrika ve Asya ülkelerindeki artışlar dalımızın pazar çeşitliliğini geliştirmekte olduğunu gösteriyor. Bilhassa dokuma endüstrisinde global tedarik zincirlerinin yeni odak noktası olmaya en büyük aday Türkiye’dir. İnşallah daima birlikte, 2021 yılı maksadımız olan 184 milyar doları da geçip, yıllık 200 milyar dolara erişeceğiz.”

Gülle, Türkiye’nin yüksek teknolojili ve katma bedelli üretimle ihracata odaklandığını belirterek, bu vizyonla atılan adımların gelecekte ülkenin global ticarette gücünü artıracağını vurguladı.

Global paha zincirleri için kalite, fiyat, üretim kapasitesi ve lojistiğin öne çıktığını anımsatan Gülle, Türk eserlerinin birçok alanda kalite manasında daha önde olduğunu anlattı.

Gülle, “Öncelikle, sanayi üretiminde eser ve bölüm çeşitliliği ile, gelişmiş bir yan endüstriye sahip olmamız, ülkemizi pek çok ülkeye nazaran avantajlı kılıyor. Bunun yanında, esnek ve süratli üretim altyapımızı, salgın sürecinde tüm dünyaya tekrar kanıtlamış olmamız, şartlar ne olursa olsun üretmeye devam etmemiz, ülkemiz lehine oluşan olumlu algıya değerli katkı sağladı.” tabirlerini kullandı.