Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

657 CENDERESİNDEN ÇIKARMALIYIZ: 4+4+4, parlamentoya geldiğinde bunun yanlış olduğunu, sistemin hiçbir platformda görüşülmediğini, teklifi veren beş vekilden hiçbirinin eğitimci olmadığını söyledik. Eğitimin öznesini öğretmen oluşturur. Öğretmeni toplumun en prestijli pozisyonuna getirmek zorundayız. Artık Öğretmenler Meslek Kanunu diye özel bir yasanın çıkması lazım. Özlük haklarının başka bir maddede düzenlenmesi lazım. Bugün öğretmeni 657 cenderesinden çıkarıp farklı bir yere oturtmamız lazım. Bu yasanın içine kesinlikle 3600 ek gösterge de konulmalıdır.

24 KASIM’DA İKRAMİYE: Öğretmenlere, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde birer maaş ikramiye vermeliyiz. Hiçbir öğretmenin yoksulluk hududunun altında aylık almaması lazım. Öğretmenler de hizmet içi eğitimle kendilerini daima yenilemeli ve çocuklara yeni dünyaları aktarabilmeliler.

Yaşadığımız temel problemlerden birisi, takımlı, kontratlı, vekil öğretmen ayrımı sorunu. Bunların tamamının değişmesi lazım. Tümünün takımlı olması lazım. Siyaset kurumunun, liyakati gözardı edip ‘Bu bizim partiden, bu dayımın oğlu, bu amcamın kızı’ deyip kimi öğretmenleri hak etmediği yerlere taşımasıdır. Bunun önüne de tekrar öğretmenler geçecektir.

ÇÖPTEN GEÇİNEN VAR: Atama bekleyen öğretmenler yüz binlerce. İstanbul’da çöp toplayan gençlerle buluştuğumda, biyoloji kısmı mezunu, atama bekleyen bir öğretmen ‘Çöp toplayarak çocuklarıma bakıyorum’ dedi. Bu tabloyu 21. yüzyılın Türkiye’sinde siyaset kurumu içine sindirebilecek mi?

İADE EDİLMELERİ LAZIM: Barış Akademisyenleri farklı düşündüler diye onları üniversitelerden attılar. KHK ile vazifelerine son verildi. Savcılık soruşturma açmış takipsizlik vermişse, mahkeme beraat vermişse yahut hakkında hiçbir soruşturma açılmamışsa; bunların tamamının misyonlarına iade edilmesi lazım. Türkiye’nin bu ayıptan kurtulması lazım.

HER OKULA FARKLI BÜTÇE: Okul-okul aile birliği münasebetinin hukukî tabana oturtulması lazım. Her okulun başka bir bütçesinin olması lazım. Eğitime ayrılan bütçede hâlâ sıkıntılarımız var. Hâlâ ikili eğitim, birleştirilmiş sınıflar, EBA’ya ulaşamayan yüz binlerce evladımız var.

TEKNOLOJİ LİSELERİ: Meslek liselerine yeteri kadar talep yok. Fikrimiz şu: Eğitim, üretim için ise öğrenci, eğitim süreci içinde tıpkı vakitte üretim zincirini de görmelidir. Bütün organize sanayi bölgelerinde, teknoloji liseleri kurmak istiyoruz. Bunlar yatılı da olabilir; 6 yahut 7 yıllık. Belirli bir sınıftan sonra okuduğu kısmın izdüşümü olan fabrikaya stajyer olarak gidecek. Bu sırada SGK primleri devlet tarafından yatırılacak. Mezun olduğunda dilek ederse işi hazır olacak. Şayet çocuk teknoloji lisesini bitirdiğinde üniversiteye gitmek istiyorsa izdüşümü olan fakülteye artı puanla gitsin.

KÖY OKULLARINI AÇACAĞIZ: Taşımalı sistem sorun yaratıyor. Kırsal büyük ölçüde boşaldı fakat aşikâr bir kapasitesi varsa köylerde de okulları açacağız.

YURT SORUNU ÇÖZÜLECEK: Bütün hocalarıma kelam veriyorum; bir yere kaydedin yurt sıkıntısını iktidarımızda 1 yıl içinde çözeceğiz. 1’er, 3’er kişilik odalar, sıcak su, genişbant internet, her türlü imkân sağlanacak.

Miting alanı tartışması

CHP başkanı Kılıçdaroğlu, çalıştaydaki konuşmasının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mersin Valiliği’nin, 4 Aralık’taki CHP mitingi için yapılan Cumhuriyet Meydanı talebini reddetmesi ile ilgili soruya, Kılıçdaroğlu şöyle cevap verdi: “Sayın Vali, Cumhuriyet Meydanı’nı yasaklıyor, diğer bir yer göstermiş. Mitingimizi yapacağız. Vali de görecek, Erdoğan da görecek, herkes görecek.” Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, toplumsal medyadan yaptığı açıklamada kelam konusu meydanın 2014 yılından bu yana siyasi partilere miting alanı olarak verilmediğini belirterek “Tüm siyasi partilerin ve CHP’nin de daha evvel yaptığı üzere Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanında miting yapılmasına yönelik ilgili müracaata müsaade verilmiştir” dedi.