Bingöl’de şehit ağabeyi Tahir Gümren’e küfreden İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan hakkında milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle fezleke hazırlandı. “Hakaret” ve “etkili eylem” kabahatlerinden hazırlanan fezleke Adalet Bakanlığı’na gönderildi.

İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in Bingöl ziyaretinde, İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın küfrüne maruz kalan şehit ağabeyi Tahir Gürmen, Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı’na kabahat duyurusunda bulunmuştu. Belge, Türkkan’ın milletvekili olması nedeniyle Ankara’ya gönderildi. İnceleme başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenter Cürümleri Soruşturma Bürosu’nca, Türkkan hakkında “hakaret” ve “etkili eylem” kabahatlerinden milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle fezleke düzenlendi.

2 yıla kadar mahpus

Türkkan’ın dokunulmazlığının kaldırılması için oluşturulan fezleke, Adalet Bakanlığı’na gönderildi.

Türk Ceza Kanunu’nun “hakaret” hatasını düzenleyen 125. hususunda 3 aydan 2 yıla kadar mahpus yahut isimli para cezası öngörülüyor. Hakaret cürmünün alenen işlenmesi halinde ise cezanın altıda bir oranında artırılması karara bağlanıyor.

Buna nazaran, sözkonusu fezleke kapsamında dokunulmazlığının kaldırılıp, yargılanması ve yargılama sonucu 1 yılın üstünde ceza alıp, kesin karar giymesi halinde, Türkkan’ın milletvekilliği düşeceği üzere, sonraki 5 yıl içinde yapılacak seçimlerde de milletvekilliğine aday olamayacak.

Keşir’den Akşener’e ‘temiz dil’ mektubu

AK Parti Genel Merkez Bayan Kolları Lideri Ayşe Keşir, İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener’e mektup yazarak, “Türkkan’ın milletvekilliğinin sonlandırılması için gerekli adımların atılmasını beklemekteyiz” sözlerini kullandı.

Keşir, “Siyasette Pak Lisan Çağrısı” başlıklı mektupta, İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan’ın Bingöl’de şehit yakınına sarf ettiği ağır küfrün bayanları çok utandırdığını bildirdi. Milletin oyları ile Meclis’e gönderdiği bir milletvekilinin, bir şehidin kız kardeşine küfretmesini bir bayan olarak içine sindiremediğini belirten Keşir, şöyle devam etti: “Kadının siyasette aktif varlığından kelam ederken, erkeklerin eleştirdiğimiz üslup ve usulü ile siyaset yapmasını kastetmemiştik. Küfürlü bir lisan kullanarak, sizin de sık sık lisana getirdiğiniz üzere siyasetin ‘bacısı’ olamazsınız.

Siyasette, varlığından muzdarip olduğumuz küfürlü eril lisanı temizlemek, kucaklayıcı bir üslup geliştirmek için bayanların siyasete daha çok iştirakini istiyoruz. Bayan bir ‘Genel Başkan’ olarak bu mevzuda size kıymetli bir sorumluluk düşmektedir.”