Merkezi ABD’de bulunan uzay izleme şirketi LeoLabs’tan yapılan açıklamaya nazaran, Sovyetler Birliği’ne ilişkin çalışır durumda olmayan seyrüsefer uydusu ile Çin’e ilişkin kademeli roket kalıntısı, dün gece saatlerinde Güney Atlantik Okyanusu üzerindeki Alçak Yer Yörüngesi pozisyonunda yakın geçiş yaptı.

Roket modülünün yakın geçişten 10 dakika sonra şirketin Yeni Zelanda’daki Kiwi Uzay Radarı’nda tespit edildi, hurdanın bütünlüğünü koruduğu görüldü ve rastgele bir enkaz izine rastlanmadı.

LeoLabs, daha evvel hazırladığı müsabaka öncesi tahlillerinde iki cismin birbirine 18 ila 25 metre yaklaşacağını, bunun yüzde 10’lu bir çarpışma riski yaratacağını kaydetmişti.

Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezinde vazifeli ABD’li gökbilimci Jonathan McDowell da toplamda 2 bin 800 kilo tartıya sahip iki objenin mümkün çarpışmasının, Alçak Yörünge’deki “uzay çöpü” ölçüsünün yüzde 10 ila 20 artırma potansiyeline sahip olduğu ikazında bulunmuştu.

UZAY ÇÖPÜ

Eski yahut tahrip olmuş uyduların hurdaları, etaplı roketlerden arta kalan kesimler ve uzay istasyonlarından düşen vida, panel ve  kaplama materyalleri üzere objeler, “uzay çöpü” olarak isimlendiriliyor.

Avrupa Uzay Ajansının (ESA) iddialarına nazaran, Dünya yörüngesinde çapı 10 santimetreden geniş 34 bin, 1 ila 10 santimetre çapında 900 bin ve 1 santimetreden küçük 128 milyon başıboş obje bulunuyor.

Uzay çöpünün büyük kısmı yeryüzünden 160 ila 2 bin kilometre yükseklikteki uzay boşluğunu tanım eden “Alçak Yer Yörüngesi”nde bulunuyor.

Yeryüzü müşahede ve hizmet uydularının büyük kısmı ve Memleketler arası Uzay İstasyonu, bu yörünge bölgesinde yer alıyor.

Saatte 35 bin kilometreyi aşan süratlerde hareket eden irili ufaklı objeler, faal durumdaki uydu ve araçlara ziyan verme mümkünlüğünün yanı sıra ISS’de misyon yapan astronot ve kozmonotlar için de hayati tehlike yaratıyor.