İhsan Dindar – milliyet.com.tr / ihsan.dindar@milliyet.com.tr

Tüm dünya sıkıntı bir süreçcilt geçiyor. Her şey pandemi nedeniyle sekteye uğradı. Bu aksiliklere karşın İş Sanat 21. döneminde sanatseverlerle buluşacak. Öncelikle bu dönem bir program oluşturmakta ne üzere zorluklar yaşadınız onu sormak isterim.

Yaz devri boyunca, yeni dönem için mümkün senaryolara uygun farklı planlar çalıştık. Sanırım en büyük zorluğumuz karşı karşıya kalınan belirsizlikti. Lakin, zorluklar yerine gayeye odaklanınca işler kolaylaşıyor. Tüm dünyada yaratıcı kesimlerin çalışanlarının türlü zorluklar içerisinde kaldığı bir periyotta, bu zorluklarla başa çıkabilmek için dayanışmanın gerekliliğine odaklanarak, sanatçılarımızla sanatseverleri buluşturacak bir programı hayata geçirmek için çalıştık. Sahnemizde kayda alınan konser ve aktiflikleri çevrim içi fiyatsız izlemeye sunuyoruz. Bu dönem aktiflikleri üretenler buluştu, en kısa vakitte bu buluşmalara izleyicilerimizin de fizikî olarak katılabilmesini diliyoruz.

Aktifliklerin tamamı ücretsiz ve çevrimiçi. Her ikisi de alması güç kararlar. Bu karar süreci nasıl gelişti? Örneğin önümüzdeki süreçte salgının seyrine bağlı olarak birtakım aktifliklerin seyircili gerçekleştirme seçeneğini gizli tutuyor musunuz?

11 Mart’taki konserin akabinde 20. dönem programımızdaki konserlerimizi iptal etme kararını almak bizler için duygusal açıdan sıkıntı lakin periyodun şartları içerisinde zaruriydi. Çünkü konserler için İstanbul’a gelmesi beklenen konuk sanatkarların sıhhat kaygısı, uçuş zorlukları ve seyahat kısıtları nedeniyle gelemeyecekleri bilgisi bize ulaşmaya başlamıştı. Öbür taraftan Richard Bona – Alfredo Rodriguez konserinin biletleri tükenmiş olmasına karşın, salonda dikkati çeken biçimde boş koltuklar vardı. Yani bilet almış izleyiciler konsere gelmemeyi tercih etmişti. Gelen izleyicilerin kolonya, dezenfektan kullandığı, herkesin hastalık hakkında konuştuğu da gözlenebiliyordu. Memleketler arası ilişkilerimizle yapılan görüşmelerde iptalin kaçınılmaz olduğunu anladık. Akabinde Türkiye’deki bilim beşerlerine danışınca da sürecin önlem almayı gerektirdiği konusunda emin olduk. Böylelikle konser ve etkinliklerimizi iptal ettik.

Konutlarına kapanmış, kaygılı beşerler olarak bizi güçlendirecek, destekleyecek, moral verecek şeylere gereksinimimiz vardı. Bu gereksinimi daha konserlerimizi iptal ederken hissetmiş ve yeni bir plan hazırlığına girişmiştik. Sanatçılarımızla sağladığımız süratli bağlantı sayesinde 19 Mart tarihinden itibaren toplumsal medya hesaplarımız üzerinden “Evde Sanat Zamanı” diye isimlendirdiğimiz bir içerik paylaşım modeli başlattık. Mayıs sonuna kadar, yaklaşık 75 gün bu yayın modelini sürdürdük. 400’ü aşkın içerik üretip, paylaştık. Müzikler, şiirler, kıssalar, sanal stantlar, arşiv kayıtları, müzelerimizin koleksiyonlarından oluşturulan sinemalar üzere geniş bir yelpazeye yayılan içeriklerimiz büyük ilgi gördü. İş Kuleleri Salonu’nda eriştiğimiz izleyicilerimize, ülkemizin dört bir yanından yepisyeni izleyiciler katıldı. Milyonlarca izlenmeye ulaştık. “Evde Sanat Zamanı”nın olumlu geribildirimleriyle bu dönemin kararlarını çok daha kolay belirleyebildik. Pandemi şartlarında mümkün bir iyileşme ile salondaki konser kayıtlarımıza izleyici kabul etmeye başlamamız mümkün olabilir.

Programa gelmek istiyorum. 18 Mart’tan itibaren 75 gün boyunca 400′ü aşkın içeriği dijital platformlarda sanatseverlere ulaştırdınız. Artık bu tecrübeyefendiyle birlikte yeni bir dönem bizi bekliyor. 21. dönemde öne çıkan etkinlikler neler olacak?

İş Sanat, 21. dönemini bestekar ve orkestra şefi Serdar Yalçın idaresinde, çoğunluğu bağımsız çalışan müzisyenlerden oluşan İstanbul Ensemble konseri ile başlattı. Konser, 5 Kasım Perşembe günü 20.30’dan itibaren yayına alındı, dönem sonuna kadar izlenebilecek.

Hakan Şensoy’un idaresindeki Ulusal Reasürans Oda Orkestrası’nın birinci konseri İş Sanat ve Ulusal Reasürans işbirliğinde 12 Kasım Perşembe günü yayına alındı. Topluluk, İş Sanat’ın 21. dönemine,  5 konser ile konuk olacak. 

İş Sanat’ın klasikleşen yeni yıl konserlerinin bu yılki konuğu ünlü tenor Murat Karahan ile orkestra şefi Erol Erdinç idaresindeki Limak Filarmoni Orkestrası olacak.

Caz sahnesinin başarılı isimleri de bu dönem dinleyicilerle buluşacak. Ozan Musluoğlu’nun son projesi “Genedos”, dönemin birinci caz konseri olarak programda yerini aldı. Piyano ve vokalde Eylül Ergül, davul ve vokalde Çağla Karaali, saksafon ve flütte Serdar Barçın, kontrbasta ise Ozan Musluoğlu’nun yer aldığı “Genedos” caz projesi, ana akım cazdan çağdaş modüllere uzanan güçlü bir repertuvara sahip. Konser, 24 Kasım Salı günü İş Sanat’ın toplumsal medya hesaplarından izlenebilecek.

Türk Halk ve Türk Sanat Müziği’nin seçkin örnekleri de bu dönemin programında yer alacak. Türk Halk Müziği’nin yeni kuşak sanatkarlarından Coşkun Karademir ve pop müziğin sevilen sesi Buray, İş Sanat’a özel hazırladıkları bir konser ile kasım ayının konukları olacak. Konser, 20 Kasım Cuma günü yayımlanacak.

Melihat Gülses, Derya ve Dilek Türkan, Zeynep Halvaşi üzere klasik Türk Halk ve Türk Sanat Müziği’nin başarılı isimleri, hazırlayacakları özel projeler ile İş Sanat toplumsal medya hesaplarından dönem boyunca izlenebilecek.

İş Sanat’ın toplumsal medya hesapları üzerinden fiyatsız olarak izlenebilecek konser ve dinletiler 20.30’da, çocuk aktiflikleri ise 15.00’te yayında olacak. Etkinliklerimiz yayın tarihlerinden itibaren tüm dönem izlenmeye açık olacak.

Klasik müziğin yanı sıra Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği seçkileri de programda yer alacak. Bu dönem yalnızca İş Sanat Salonu ile hudutlu kalmadan tüm sanatseverlere erişebilme avantajını da göz önünde bulundurursak geniş kitlelere ulaşma stratejisini de benimsediniz mi?

İş Sanat’ın müzik etkinliklerinin 21. dönemindeyiz. Uzun yıllar içinde oturmuş bir program anlayışımız var, bu anlayış her janrın en iyisini kucaklıyor. Güzel işler kesinlikle geniş kitlelerde de karşılığını bulur. Bugüne kadarki dönem programlarımızda olduğu üzere klasik müzik konserlerimiz de olacak, halk müziği, Türk sanat müziği de… Caz da var pop da…

İş Sanat’ın müzik ayağı kadar güçlü olan bir öbür yönü de yıllardır devam eden öykü ve şiir dinletileri. Bu dönem neler dinleyeceğiz?

Edebiyatla bağlı etkinlikler İş Sanat olarak bizim en sevdiklerimiz ortasında yer alıyor. İş Sanat’ın klasikleşmiş şiir ve öykü dinletileri de dijital platformlar üzerinden devam edecek. Atilla Birkiye’nin hazırladığı, Mehmet Birkiye’nin sahneye uyarladığı Türk edebiyatının usta kalemlerinin yapıtlarının yer aldığı dinleti serisi Sait Faik Abasıyanık kıssaları ile 9 Kasım Pazartesi akşamı İş Sanat toplumsal medya hesaplarında başladı. Şiir ve öykü dinletileri Nâzım Hikmet, Gülten Akın, Attila İlhan, Cahit Sıtkı Tarancı, Sabahattin Ali ve Edip Cansever üzere edebiyatın dev isimleriyle devam edecek.

İş Sanat’ın birinci kere geçtiğimiz mayıs ayında çevrim içi düzenlediği Edebiyat Günleri’nde, William Shakespeare’in “Hırçın Kız” yapıtından bir kısmı Esra Bezen Alım ve Serhat Tutumluer’in sesinden dinleme fırsatı bulduğumuz ve Okuma Tiyatrosu ismini verdiğimiz etkinliğimiz, yeni eserler ve oyuncularla birlikte 21. dönemde da yer alıyor. W. Shakespeare’in ünlü yapıtı “Romeo ve Juliet” ile başlayacak Okuma Tiyatrosu, “12. Gece”, “Othello” ve A. Çehov’un “Üç Kızkardeş” yapıtlarından okunacak kısımlar ile dönem uzunluğu devam edecek.

Müellifinin Sesinden başlıklı yeni projemizde müellifler kendi kitaplarından kısımlar okuyacaklar.

Ve elbette çocuklar. Bu süreçte muhtemelen en çok sıkılan kitle onlar oldu. Uzun bir süre meskenden dahi çıkamadılar. Sanırım onlar için de ağır bir program hazırlanmış durumda.

“İş Sanat Masal Tiyatrosu”, Lerzan Pamir’in direktörlüğünde oyuncular Aslı Tandoğan, Anıl Altınöz ve Mert Aydın’ın canlandıracağı “Kırmızı Başlıklı Kız”, “Prenses ve Bezelye Tanesi”, “Hansel ve Gretel”, “Çizmeli Kedi” ve “Karlar Kraliçesi” üzere klasik dünya masalları, 21. dönem boyunca çocuklarla birlikte olacak. Çocuklara yönelik çevrim içi atölye çalışmalarımız da konutta geçen günleri neşelendirebilir umarım.

Son soru; İş Sanat olarak Kahverengi Yol Panoları ismini taşıyan çok önemli bir podcast serisi başlattınız. Malum podcast yayıncılığın da yükselen yıldızı pozisyonunda. Bu serinin devamı gelecek mi?

“Kahverengi Yol Panoları” başlıklı podcast serisi ile ülkemizin kültürel zenginliğinin izlerini sürmek için yola çıktık. Bu seride ören yerlerinden müzelere, anıt yapılardan sanat yapıtlarına kahverengi yol panolarıyla işaretlenen kültür varlıklarımız ekseninde gazeteci Emrah Kolukısa bilim insanlarından sanatkarlara, gezginlerden müelliflere çeşitli isimlerle sohbet ediyor. “Kahverengi Yol Panoları”nın birinci yayınlarında Türkiye İş Bankası’nın arkeolojik çalışmalarına katkı sağladığı Teos Antik Kenti, Nysa Antik Kenti, Patara Antik Kenti ve Zeugma Antik Kenti’nin hafriyat liderleri yer alıyor. Yaklaşık 30 dakikalık kısımlardan oluşan kayıtlara Spotify, YouTube, Apple Podcast ve Google Podcast platformları üzerinden ulaşılabilir. Serimiz kahverengi yol panolarının işaretlediği zenginliklerimiz için çalışan ve pahasını bilen çok değerli isimlerle devam ediyor. Yanlış anımsamıyorsam 6 kısım yayınlandı, yayınlanmak için sırada olan 9 kaydımız ve Emrah Kolukısa’nın sohbet etmek için sözleştiği çok sayıda konuğumuz var.