Yeşilçam’ın usta isimlerinden, sinemaların ‘tecavüzcü Coşkun’ lakaplı makûs adamı Coşkun Göğen, Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin’e röportaj verdi.

Neden ekranlarda yoksunuz? Teklif mi gelmiyor?

Nuri Alço ile konuştuğumuzda bu sebeple yakınmıştı. Meskende şu an üç senaryo var, okuyorum. Geçinmek zorundayım, buna karşın tekrar de seçici davranıyorum. Bizlere, Yeşilçam işçilerine çok haksızlık yapılıyor. Nuri ile başımıza çok trajikomik bir şey geldi. Nuri beni aradı ve çok ünlü bir sanatçı ile diziye başlayacağını söyledi, çok heyecanlıydı. Sonra tıpkı gün içinde çok sonlu bir biçimde tekrar aradı. Nasıl şaşkın…

Ne olmuş?

Oysaki iki saatlik bir iş için çağırmışlar ve üç kuruşa. O da kızıp, reddetmiş. Sonra birebir üretimci beni aradı, ben de nasıl bir iş diye sorguladım. ‘İki üç saatlik bir iş ve 500 lira’ dedi. Başrol oyuncusu ise kısım başı 150-200 bin alıyor. Latife üzere. Nuri’yi aradım, gülüştük. Gitmedim alışılmış. Bu bir saygısızlık!

Dizilere sıcak bakıyor musunuz?

Bakamıyorum, zira benim hanımım Rus ve bale öğretmeni. 50 yaşında ve çok etkin çalışıyor. O bayanı ben burada nasıl yalnız bırakayım, içim el vermez. Antalya’da yaşıyorum. Ben kokarım onu yalnız bırakmaya. 50 yaşında bir çocuk. Beyni bakire onun. Suçsuz. Ortamızda 24 yaş var, ben onu canım üzere seviyor, üzerine titriyorum.

Sorun olmuyor mu o kadar büyük yaş farkı?

Hiç olmuyor. Aşkın yaşı olmaz, birlikte gülüp birlikte ağlıyoruz. 16 yıldır birlikteyiz. Çocuğum üzere bakarım ben ona. Zati konutta kedi gibiyimdir, bayan ne derse o olur. Memnunluğu bulunca kaybetmeyi göze alamıyor insan.

Eski günleri özlüyor musunuz?

Özlüyorum lakin ah vah ederek yaşamıyorum. Şimdiki günlerimi de hoş ve dolu geçirmeye çalışıyorum. Hayat acımasız, dünya fani ve yolun yarısındayım. Yaş 75, hâlâ cin gibiyim.

Filmlerinizdeki o meşhur sahnelerinizde, bayanlara karşı bir şeyler hissettiğiniz oluyor muydu?

O nasıl kelam öyle! Hiç olur mu? Oyuncu profesyoneldir. Hepsi arkadaşım, ablam, kardeşimdi. Dünyanın en namuslu ‘tecavüzcüsüyüm’. Hayatımda tek bayana yanlışım olmadı.

Nasıl oyuncu oldunuz?

1962 yılında, 15 yaşındaydım. Çıraklık yaptığım berberin önünden, Yeşilçam’a figüran taşıyan otobüslere binmeye başlamıştım. Sonra sinemalarda figüran rolleri almaya başladım ve keşfedildim. Türk sinemasında 400’ü aşkın sinemada oynadım.

Daima çapkınlık yapan, bayanlara eziyet eden rollerle tanındınız…

Berbat rollerde oynayıp da bu kadar sevilmek gurur verici. Diyorlar ki ‘Zaman vakit gerçek üzere izledik, çok kızdık lakin senin o sinemaların sayesinde de daima dikkatli olduk. Verilen toplumsal bildirisi aldık.’ Özetle ‘kötü adam’ı oynadım lakin makus olmadım.

O lakabın yapışıp kalması sizi rahatsız ediyor mu?

Ben o lakaptan değil, insanların gerçek hayatta yaptığı taciz ve tecavüzlerden rahatsızım. Şiddetten çok rahatsızım. Gerçek hayatta bu kelimeyi duyunca natürel ki irite oluyorum.